HDP Milletvekili ve Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, Dersim’de son zamanlarda yaşanan cinsel taciz, istismar ve toplumsal sorunların artmasına ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

‘DERSİM YOZLAŞTIRMA POLİTİKASIYLA KARŞI KARŞIYA'

Önlü, Dersim’in Osmanlı’dan bu yana devletin sistematik saldırılarına maruz kaldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Son dönemlerde cinsel istismar, taciz ve kadın cinayetleriyle ciddi anlamda organize bir şekilde hedef alınmaktadır. Munzur Üniversitesi’nde kadın öğrencilere yönelik taciz iddiaları, Pertek’te çocuklara yönelik istismarlar ve son olarak üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybolması açıkça göstermektedir ki Dersim coğrafyası, sistem eliyle bir çürütme ve yozlaştırma politikasıyla karşı karşıya bırakılmaktadır. Başta Kürt illeri olmak üzere çocuklara yönelik istismar ve kadınlara yönelik taciz ve şiddetin arkasında kamu görevlilerinin ya da iktidar ile ilişkili olan şahısların olduğu ortaya çıkıyor."

‘KAMERA VE AJANLARLA İZLENEN KENTTE...'

Dersim’de tüm bunlar olurken kentin mülki amirinin ise tek bir açıklama dahi yapmadığını kaydeden Önlü, şöyle devam etti:
“Kalekollarla, karakollarla, güvenlik kameralarıyla, istihbarat ajanlarıyla 7/24 izlenen kentte kadınlar tacize uğruyor, şiddete maruz kalıyor, çocuklar istismara uğruyor. Ancak bu kentin valisi tek bir kelime dahi açıklama yapamıyor. Kentin seçilmiş vekillerinin telefonlarına çıkmıyor. Bir kentin en üst mülki amiri sıfatını taşıması nedeniyle bu kentte yaşanan tüm olayların sorumluluğu valiliktedir. Ancak bu kentin valisi artık valilik sıfatını yitirmiştir. İçişleri Bakanı’nın yürütmüş olduğu düşman hukukunu sürdürerek artık bu kentin mülki amiri değil AKP-MHP faşist iktidarının il başkanı gibi hareket etmektedir."

‘DERSİM'İN ONUR MÜCADELESİNE DESTEK VERELİM'

“Bizleri yozluğa, bataklığa, çürümeye sürükleyenlere karşı susmamalıyız” diyen HDP Milletvekili Alican Önlü, şu mesajları da verdi:
"Onur, yaşananların üzerini örtmek değil, bunu teşhir etmek ve yapanlardan hesap sormaktır. Yozlaştırılan, çıkarlar uğruna kullanılan insanlarımızı da ancak bizler bu bataklıktan çıkarıp, toplumsallaştırabiliriz. Dersim’de yürüyen, yaşananların adresini net olarak gösteren binlerce insanımızın yaptığı bir onur mücadelesidir. Nerede olursak olalım, Kürdistan ya da Türkiye’de, hem bulunduğumuz yerdeki yozlaştırmaya karşı çıkalım hem de Dersim halkının ve Munzur Üniversitesi öğrencilerinin onur mücadelesine omuz verelim. Yol bize gösterilmiştir. Bizim yapmamız gereken bu yolda yürümektir.”