Habertürk TV'de Efrînlilerin "ÖSO teröristtir" sözlerinin "YPG" olarak tercüme edilmesi, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya tarafından Meclis'te gündeme getirildi.
Kaya, "Bugün ulusal ve uluslararası medyada, sosyal medyada yoğun bir şekilde hâlen paylaşılmakta olan, tartışılan bir video var. Tecrübeli gazetecilerimizden biri diye bildiğimiz bir arkadaşın Efrîn'de yaptığı sokak röportajını video olarak yayımlıyorlar. Bu videoda, orada konuşan bir sivil vatandaşın söyledikleri tamamen, tercüme yapılırken çarpıtılıyor" dedi.
'YALANLA İKTİDAR OLUNMAZ'
"Hani hep diyoruz ya, yalanla güç, güç değildir; yalanla iktidar, iktidar olamaz; yalanla güç meşru olamaz. İşte bu videoda, bir kez daha yalanın nasıl kullanılır, pratik bir politika haline getirildiğini görmüş olduk" vurgusunda bulunan Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Oradaki sokak söyleşisindeki sivil şunu söylüyor: 'Efrîn halkı, Efrîn'de silahlı güçler istemiyoruz. ÖSO özgür ordu değildir, teröristtir, hırsızdır, tahripkardır. Malımızı götürdüler, talan ettiler, kadınlarımızı götürdüler, geçen gece yaşları 15 olan 3 kıza tecavüz ettiler.' Ama videoda ÖSO'nun yerine YPG'yi tercüme ediyorlar. Bu yalanlardan kurtulmamız lazım. İlkeli, ahlaklı, vicdanlı bir siyaset yapmamız lazım."
'CAMİ ADINI DEĞİŞTİRMEK FETİHÇİLİĞİN GÖSTERGESİ'
Kaya, cami adının değiştirilmesine de değinerek, şunları söyledi: "Yine, Kilis'te 17'nci yüzyıl eserlerinden biri Kürtler Camisi ve şu anda Türkler Camisi olarak değiştirilmiş. Hani hep din güncellensin diye tartışılıyor ya, işte güncellenmesi gereken sapkın, iktidarcı, Emevici, fetihçi zihniyetin bir uzantısı olduğundan dolayıdır. Kürtler Camisi kaç yüz yıldır orada dururken 'Türkler' adını takmak bu fetihçiliğin bir göstergesidir. Bunları yaparak iktidarın gücü güç olamaz, meşru olamaz. Bu politika ve söylemle ancak insanlarımızın arası bölünür, bölücü bir politika izlenir ve toplumumuz nefret toplumu hâline gelir değerli arkadaşlar."
'ADALET ÖLÜMÜ ENGELLER'
HDP Milletvekili Hüda Kaya, bir doktorun intiharına da atıfta bulunarak, şunları ifade etti:
"Nefret toplumu, cinnet toplumu, buhran toplumu haline gelen toplumumuzda doktorlardan biri KHK'yle görevden atılıyor, hastanenin 10'uncu katından atlayarak intihar ediyor. Bu doktorun da bylock falan kullanmadığı ortaya çıktı, öldükten sonra. Yaşamlar heba edildikten sonra, insanlara cinnet getirdikten sonra iade – i itibarın ne anlamı var.
İnsanlar yaşarken adaletli, ahlaklı, vicdanlı bir uygulamayla toplumumuzda adaleti gerçekleştirirsek zaten böylesine hayattan, yaşamdan umudunu kesen ve çareyi ölümde bulan insanlarımızla bizlerin de vicdanı daha çok yaralanmaz. Tez vakitte vicdanlı bir politikaya dönerek ülkemizin yaşanabilir bir ülke haline gelmesini tekrar diliyorum."