Özgür Gündem duruşmasında tahliye yok
Özgür Gündem Ana Davası'nda tutuklu yargılanan İnan Kızılkaya ve Kemal Sancılı bu duruşmada da tahliye edilmedi. Kızılkaya, "Gazetecilik suç değildir. Bütün tutuklu gazetecilere özgürlük istiyorum” dedi.
Özgür Gündem Ana Davası'nda tutuklu yargılanan İnan Kızılkaya ve Kemal Sancılı bu duruşmada da tahliye edilmedi. Kızılkaya, "Gazetecilik suç değildir. Bütün tutuklu gazetecilere özgürlük istiyorum” dedi.
AKP tarafından kapatılan Özgür Gündem'in Yayın Danışma Kurulu üyeleri, yönetici ve yazarları Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan, Ragıp Zarakolu, Filiz Koçali, Eren Keskin, Zana Kaya, İnan Kızılkaya, Kemal Sancılı ve Bilge Oykut Contepe’nin yargılandığı davanın 4’üncü duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, dava kapsamında tutuklu yargılanan Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve İmtiyaz Sahibi Kemal Sancılı cezaevinden getirildi. Tutuksuz sanıklar Eren Keskin, Necmiye Alpay ile Aslı Erdoğan’ın da hazır bulunduğu duruşmayı, çok sayıda kişi ve uluslararası heyetler izledi. İsviçre, İngiltere, Almanya ve Hollanda konsolosluklarından temsilciler de duruşmaya katıldı.
Kemal Sancılı, bir önceki duruşmada verdiği ifadeyi tekrarladığını belirterek tahliye talebinde bulundu. İnan Kızılkaya ise, “Ben gazeteciyim, gazetecilik mesleğinin eğitimini aldım. 'Soru sorun' dediler ve biz de soru sorduk. Yaptığımız bütün haberlerin altına imzamı atıyorum. 5N1K haricinde somut bir olgu varsa bütün suçlamaları kabul ediyorum. Yapılan açıkça gazeteciliktir. Bu dava Türkiye’nin ayıbıdır. Elimizde kelepçe var ama kan akıtacağını söyleyen Sedat Peker'in elinde kelepçe yok” dedi.
KIZILKAYA: TÜM GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK
Kızılkaya, şunları da ifade etti: “Ağır tecrit altında tutuluyorum. Bunları dile getirmek zorundayım. Bir haberin haber olmadığına dair bir eksiklik veya yanlışlık varsa bütün suçlamaları kabul ederim. Ben ve arkadaşlarımın PKK ile illiyet bağı olmamasına rağmen iktidarın talimatı ile gazete kapatıldı. 7 Haziran’dan sonra iktidar, Kürt politikasında değişikliğe gitti. Bir değişiklik yaşandı ve biz de bundan fazlasıyla nasibimizi aldık.” Gazeteci olduğunu bir kez daha tekrarlayan Kızılkaya, “Açık bir şekilde mesleğimi icra ettim. Gazetecilik suç değildir. Bütün tutuklu gazetecilere özgürlük istiyorum."
Mahkeme başkanı, Kızılkaya’nın ifadelerini duruşma zaptına geçirdiği sırada PKK için “terör örgütü” ibaresini kullandı. Kızılkaya’nın “Ben terör örgütü demedim, PKK dedim” demesi üzerine mahkeme başkanı, “Pardon, niye kaçınıyorsunuz terör örgütü demeye” diye sordu. Kızılkaya'nın “Bu politik bir soru” demesi üzerine de mahkeme başkanı, “Bu gayet hukuki bir soru” yanıtını verdi.
Aslı Erdoğan ise savunmasında, “5 ödül törenine katılamamam benden çok daha fazla konuşuldu” diyerek, yurt dışı yasağının kaldırılmasını istedi. Eren Keskin de, “Bu gazete yıllardır yayımlanan bir gazete. Onlarca çalışanı öldürüldü” diyerek, hakkında verilen imza verme ile koşullu adli kontrol kararının kaldırılmasını talep etti.
AVUKATLAR SÖZ ALDI
Avukat Özcan Kılıç da şöyle dedi: "Terör örgütü denilen gazeteyi havuz medyasının Turkuaz Dağıtımı dağıttı. Anadolu Ajansı’na (AA) sorsaydınız bize kaç paraya haber sattığını öğrenecektiniz. Ne kadar vergi verdiğimizi göreceksiniz, Beyoğlu Vergi Dairesi’ne sorun.” İnan Kızılkaya ve Kemal Sancılı hakkında delil sayılan bütün suçlamaların gazete kupürleri olduğunu ve bunların da dosyada mevcut olduğunu dile getiren Kılıç, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Avukat Erdal Doğan, dijital materyallerin tekrardan incelenmesi yönünde bir kararın verilmesinin yeni delil üretme anlamına geldiğini ifade ederek, müvekkilleri hakkında verilen yurt dışı yasağının ise kaldırılmasını talep etti.
31 EKİM'E ERTELENDİ
Mahkeme Heyeti, Kızılkaya ve Sancılı’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, Erdoğan ile Alpay’ın yurt dışı yasağını ve Keskin için de imza koşullu adli kontrol kararını kaldırdı.
Duruşma 31 Ekim'e ertelendi.