Öğrencilere yönelik işkenceye suç duyurusu

Boğaziçi Dosyası Avukatları, gözaltında işkence gören öğrenciler adına Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Avukatlar, “Sorumlular hukuk önünde hesap verinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Boğaziçi Dosyası Avukatları, Boğaziçi protestolarında gözaltına alınan ve işkence gören öğrenciler adına Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu sonrası Çağlayan Adliyesi açıklama yapan avukatlar ve öğrenciler, hak arayışlarından vazgeçmeyeceklerini belirtti.

HDP Milletvekili Musa Piroğlu’nun da katıldığı eylemde, “Baskılar bizi yıldıramaz üniversiteler size kalmaz”, “ Öğrencileri ve özgürlükleri savunuyoruz” yazılı pankartlar ve dövizler açıldı.

‘SORUŞTURMA EVLER BASILMADAN İKİ SAAT ÖNCE HAZIRLANDI’

Sık sık, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “ Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek” sloganlarının atıldığı eylemde, ilk konuşmayı protestolar sonrası gözaltına alınan öğrencilerden Azad Aksoy tarafından yapıldı.

Boğaziçi Üniversitesi’ne 2 Ocak günü kayyum rektör atandığını hatırlatan Aksoy, “Kayyumlar aslında yabancı olduğumuz bir konu değildi. Üniversiteler, belediyeler hatta birçok kuruma kayyumlar atandı KHK’larla. Bizler de üniversiteler öğrenciler olarak sesimizi yükseltmek adına Boğaziçi Üniversitesi önüne geldik. Bir araya gelişimiz belli ki birilerinin korkularını açığa çıkardı ve protestolar sonrası evlerimiz basıldı. Kirli ayaklarıyla evlerimize girdiler, ailelerime saldırdılar, kapılarımızı kırdılar” dedi.

Polisin evleri basmadan iki saat önce soruşturma hazırlayıp nöbetçi savcının önüne sunduğunun bilgisini aldıklarını belirten Aksoy, ne olursa olsun, gözaltılar, baskılar, tutuklamaya sevklerinin üniversitelerin bilim üreten özgür ortamlar olduğu gerçeğini üzerini örtmeyeceğini vurguladı.

Bu özgür sesi susturamayacaklarını ifade eden Aksoy, öğrenciler olarak bulundukları her alanda dayanışmayı büyüteceklerini kaydederek, “Direnişimiz bütün üniversiteleri sardı. Evet korkunuz gerçeğe dönüşüyor. Hazırlanın buna, çünkü biz üniversiteler bizim ve bizimle özgürleşecek” diye konuştu.

‘KAYYUM ZİHNİYETİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ!’

Öğrencilerden Ezgi Çetinkaya, kayyum dayatmasını kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, “Bu coğrafyada insanların seçtiği belediye başkanlarına devlet kayyum atadı. Yetmedi üniversitelere de kayyum rektör atadı. Öğrenciler bu kayyum zihniyetine asla ve asla geçit vermeyecektir” dedi.

‘HALKIN ÖFKESİNDEN KORKUYORLAR!’

HDP Milletvekili Musa Piroğlu, Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör atanmasının ve gerçekleşen polis saldırının ülkenin çıplak gerçeğinin görünmesine yol açtığını ifade etti.

Ülkenin bir kayyum rejimiyle yönetilmek istendiğine işaret eden Piroğlu, şöyle konuştu: “Belediyelere, üniversitelere kayyum atayanlar kendi dışındaki alternatiflere bastırmak istiyorlar. Boğaziçi’ndeki polis saldırı işkence ve çıplak arama bu ülkede genel uygulama haline gelmiştir. Boğaziçi’ne yönelik saldırılar bir kere daha göstermiştir ki, bu iktidar kendisini rahatsız eden ve uygulamalarına karşı çıkan herkese devletin zorunu bütün gücüyle, vahşetiyle sergilemekte. Halkın öfkesinden korkuyor. Öfkenin büyüyüp yayılmasından korkuyor. Çünkü biliyor ki uygulamaları öfke yaratıyor. Halkların özgürleşmesi için yan yana omuz omuza yürümesi gerekir. Bunun zamanı yaklaşıyor. Onlar korkuyor biz bu korkuları gerçek kılacağız.”

‘ÖĞRENCİLERİN YANINDAYIZ!’

Konuşmaların ardından öğrenciler adın suç duyurusunda bulunan Boğaziçi Dosyası Avukatlarından Seher Eriş, öğrencilerin gözaltına yaşadığı işkenceyi anımsatarak, meşru protesto hakkının açık bir şekilde ihlal edildiğini ifade etti.

Demokratik hakkını kullandığı için terörize edilen öğrencilerin yanında olduklarını vurgulayan Eriş, şunları kaydetti: “Toplantı ve gösteri yapma hakkı, Anayasa’da da belirtildiği gibi temel bir haktır; kriminalize edilmesi, soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulması Anayasa’nın aleni bir şekilde ihlal edilmesi, hukukun rafa kaldırılmasıdır. Bizler avukatlar olarak; tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyuna bildirerek, bu anti demokratik uygulamalara karşı hukuk mücadelesini büyütecek ve sorumlular hukuk önünde hesap verinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz.”