Hatay’da “Faşizme karşı örgütlenelim” şiarıyla temaslarını sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’dan oluşan heyet, İskenderun’da halkla bir araya geldi. Daha sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dörtyol İlçe Örgütü binasında halkla buluşma gerçekleştirildi. Heyete, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) üyeleri, HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ile HDP Hatay il ve ilçe yöneticileri eşlik etti.

'KÜRTLERİ TASFİYE EDEMEDİLER'

İlçe binasında yapılan toplantıda konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, AKP-MHP iktidarının sürekli olarak  Kürtlerle sorunu olmadığını ileri söylediğini ancak sürekli halkın mücadelesine saldırdığını belirterek, “Kürt halkını tasfiye etmek istediler ama şimdi kendileri tasfiye oluyor. Bu da halkın iradesine ve davasına sahip olmasıyla gerçekleşti” dedi.  
AKP-MHP, Ergenekon ve “derin devletin” kendileri aralarında kavgaya tutuştuğunu söyleyen Öztürk, “Onlar bizi yok etmek istiyor, bizler de özgür olmak istiyoruz. Özgürlük talebimize karşı diyalog yerine savaşa sarıldılar. Bunlar, Kürt halkını köleleştirmek ve öldürerek yok etmek istiyorlar. Bunlar, ölü Kürt istiyorlar. Kürtlerin isimleri olsun ama ruhları olmasın istiyorlar. Ruh olmadıktan sonra beden ne işe yarar” diye konuştu.  
Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptıkları her konuşmada Kürde karşı nefretlerini dile getirdiğini aktaran Öztürk, “Bunlar, konuşmalarında ‘Kürt kökenli’ diyorlar. Bu da düşmanlıklarının göstergesidir. Türkiye’de Kürt sorunu vardır ve bu sorun silahla çözülmez. Kürtlere karşı yapmadığınız kalmadı. Kürtleri bitirmek istediniz ama bitmedi. Neden Kürtler bitmiyor? Çünkü, Kürtler haklı taleplerini istediği için bitmiyorlar. Kürtler, başka halklara zulüm yapmadı. Kürtler, ne başkalarından üstün ne de onlardan aşağı olmak istiyor. Kürtler, nasıl başka halklara saygı gösteriyorsa halklar da Kürtlere saygı duymalıdır” ifadelerini kullandı.  

'KÜRTLER ONURSUZLUĞU KABUL ETMEZ'

Kürt halkının onurlu bir yaşamdan yana tercihini yaptığının altını çizen Öztürk, “Kürtler, onursuz yaşamak istemiyorlar. Onlar istedikleri kadar kirli politikalarını sürdürsünler. Bugüne kadar sonuç almadılar, bundan sonra da almazlar” dedi.  
Öztürk, 2013-2015 yılları arasındaki diyalog sürecini hatırlatan Öztürk, “2 yıllık süreçte halkların demokrasi, insan hakları konusunda umutları yükseldi. 100 yıl boyunca Kürtlere yapmadıklarını bırakmadılar. Bunlar bu süreçte Kürtleri katlettiler, öldürdüler ama bitiremediler. Bu süreçte Türkiye’nin geleceği karanlıkta kaldı. Ama 2 yıllık süreçte Türkiye’nin önü açıldı, ancak bunu istemediler. Şimdi ise faşist sistemleri tıkanmış. Faşizmde ısrar ediyorlar, bu da devleti, toplumu çürümüşlüğe götürür. Bu çürümüşlüğün önüne geçmek için de Kürt sorunu çözülmelidir” diye konuştu.

'ABD'YE, RUSYA'YA DEĞİL, İMRALI'YA GİDİN'

Kürt sorununun çözümü konusunda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kilit rolde olduğuna dikkat çeken Öztürk, şunları söyledi: “ABD’ye, Rusya’ya gitmeyin, uzağa gitmeyin. İmralı Adası daha yakındır. Sayın Öcalan, ‘devlet ciddiyse bu sorunu bir hafta içerisinde çözerim’ diyor. Sayın Öcalan onurlu barışa hazırdır. Hazır olmayan devlettir. Obama’ya ve Putin’e yalvarıyorlardı, Kürt halkının irade sahibi olmaması için Türkiye’nin geleceğini sattılar. İmralı yakındır, Sayın Öcalan oradadır. Fikirleri ve önerileriyle oradadır. Sayın Öcalan, İmralı’da yıllardır tek başınadır ve mücadelesini bırakmadı, önerilerini ve fikirlerini sundu. Sayın Öcalan Türkiye, Ortadoğu ve halklarının umududur.”  
Kürtlerin tarihi bir eşikten geçtiğinin altını çizen DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, AKP-MHP’nin ise Kürtler başta olmak üzere Türkiye’deki halkları, inançları tekleştirmeyi planladığını ifade etti. Kürt halkını bitirmek için devreye konulan “Şark Islahat Fermanı”nı hatırlatan Bayındır, 2014 yılında ise Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK)  Kürt soykırımı yapmak için  alınan “çöktürme planı” kararının devreye konulduğunu söyledi. Tarihten bugüne kadar soykırım politikalarına karşı geri adım atmadıklarını ifade eden Bayındır, “100 yıldır bunların kirli politikalarını boşa çıkardık, bugün de çıkarıyoruz. Bu iktidarı teşhir etmeye devam ediyoruz” dedi.
Kürt Halk Önderi ile yapılan telefon görüşmesinin devlet yetkilileri tarafından kesilmesi üzerinde de duran Bayındır, bu uygulamayı “provakatif” bir girişim olarak değerlendirerek, “Bunlar, Kürt halkının sinir uçlarıyla oynamak istediler, ancak halk Newroz kutlamalarında gerekli cevabı verdi” şeklinde konuştu. Belediyelere atanan kayyum politikalarını Türkiye’de bir rejim haline getirilmek istediğini kaydeden Bayındır, “Kayyum rejimi sistem haline getirilmek isteniyor. Bu sistemi de toplumun her alanına uygulamak istiyorlar. Buna karşı çıkan halklar, demokratik kitle örgütleri ise saldırıya maruz kalıyor” dedi.
Heyet, yarın da Adana’da temaslarına devam edecek.