Şakran Cezaevi'nde yeni işkence yöntemleri devreye konuldu

Adli tutukluların Şakran Cezaevi yönetimi tarafından koğuşlarına yerleştirmesine tepki gösteren siyasi tutsaklar, 'kafanıza sıkarız’ diye tehdit edildi. Hastaneye götürülen tutsaklara ise ring aracında işkenceye yapıldı.

İzmir Ali Ağa Şakran T Tipi Cezaevi yönetimi siyasi tutsaklara yönelik yeni baskı yöntemlerini devreye soktu. Daha öncede sık sık işkence haberleriyle gündeme gelen cezaevinde iki hafta önce hastaneye sevk edilen Nusret Akbulut, Mehmet Nuri Yılmaz ve Beşir Danış isimli siyasi tutsaklar ring aracında askerlerin saldırına uğradı. Siyasi tutsaklar askerlerin fiziki saldırısı sonucunda birçok yerinden yaralandı. Baskı ve işkencelerin gün geçtikçe arttığı cezaevinde, ayda bir yapılan koğuş aramaları geçen ay alınan kararla hafta da 2 defa yapılmaya başlandı.

TUTSAKLAR TEHDİT EDİLİYOR

Aramaların robocoplarla gerçekleştirildiği cezaevinde, kitap okunmak dahi yasaklandı. Odalara giren robocoplar tüm kitapları toplarken, dışarıdan cezaevine kitap girişine ise izin verilmiyor. Odalarda bulunan radyolar ise tamamen toplandı. Siyasi tutsakların aile ziyaretleri sırasında ise kol saati ve yüzük takılmasına izin verilmezken, cezaevi yönetimi tarafından adli tutukluların siyasi tutsakların koğuşlarına yerleştirilmeye çalışıldığı belirtildi. Cezaevi yönetimi adli tutukluları gece yarısı getirip siyasi tutsakların bulunduğu koğuşlara, "Başka yer yok, burada kalsın" diyerek yerleştirmeye çalışırken, buna direnen tutsaklara ise, "Kafanıza sıkarız" şeklinde tehditlerde bulunuluyor.

'TEK TİP KIYAFET UYGULAMASINDAN DAHA SAKINCALI'

Konuya ilişkin bilgi veren Hukukçu Cemal Demir, siyasi tutuklu ve hükümlülerin yaşam felsefesi, günlük alışkınlıkları ile adli suçluların düşünce dünyalarının çok farklı olduğunu belirterek bir arada kalmalarının tehlikeli sonuçlara yol açabileceği konusunda uyardı. Siyasi tutsaklar ve adli suçtan yatanların hüküm giydikten sonra infaz kanuna göre bir arada tutulmalarının mümkün olmadığını vurgulayan Demir, “Kanunda ki tanımı ile ‘terör tutukluları’ ve adli tutukluların durumu çok net bir biçimde tanımlanmış. Böylesi bir yöntem tek tip kıyafet uygulamasından bile daha tehlikeli ve çok büyük sorunlar doğurabilir" diye konuştu.

'İNFAZ KANUNUNA GÖRE ADLİ TUTUKLULAR SİYASİ TUTSAKLAR İLE KALAMAZ"

İnfaz kanununda yer alan düzenlemeye değinen Demir, "Genel olarak siyasi tutuklu ve hükümlüler adli tutuklulardan ayrı yerlerde kalırlar. Özel infaz kanununda işlenen suç tipine göre adli suçlular adli suçlularla siyasiler siyasilerle birlikte kalır. Cezaevleri bu yüzden normalde çocuk, kadın, açık, yüksek güvenlikli, kapalı cezaevi diye tasnif edilmiştir. Örnek verirsek tecavüzden yatan bir tutuklunun normal çocuk koğuşuna bırakılması büyük bir tehlikedir. Tutukluluk aşamasında bir arada kalmalarına dair bir yasal engel yok ama hüküm giydikten sonra bu yasal olarak mümkün değil" ifadelerini kullandı.