Şehirlere paramiliter güç

Erdoğan’ın artık şehirlerdeki düzeni sadece kolluk güçleriyle sağlayamadıklarını söylemesinin ardından bekçilerden paramiliter güç kurulmasını sağlayan kanun geliyor. HDP’ye göre; AKP halktan korkuyor.

HDP Siirt Milletvekili, Meclis İnsan Hakları ve Anayasa Komisyonu Üyesi Meral Danış Beştaş, bekçilere gözaltına alma, kimlik sorma, toplumsal gösterilere saldırma ve polis yetkilerine ortak olup şiddet kullanma yetkisi veren kanun teklifinin, Erdoğan’ın talimatı olduğunu söyledi. Beştaş, polis sayısı ve bütçesine işaret ederek, zaten halkın güvenlik sorununun olmadığını, demokrasi sorunu olduğunu vurguladı.

Türk Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep T. Erdoğan yılın ilk günlerinde “Artık şehirlerimizin düzeni sadece kolluk gücüyle sağlayamayacağımız bir yere gelmiş durumdayız. Yeni fikirler geliştirilmeli” diye bir açıklama yaptı. Erdoğan’ın açıklaması üzerinden çok da geçmeden, yargı kararlarına rağmen AKP-MHP, kanun teklifini hazırlayıp Meclis Adalet Komisyonu’na getirdi. Çarşı ve mahalle bekçilerine yurttaşlara kimlik sorabilme, silah kullanma yetkisi ile adli görevler verilmesi gibi düzenlemeleri içeren 18 maddelik Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi, Meclis İçişleri Komisyonu’nda kabul edildi.

Kanun teklifinde bekçilerin görev tanımı "genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak" olarak tanımlandı. Teklife göre, bekçiler, İçişleri Bakanlığı tarafından sınavla alınacak, emniyet ve jandarma teşkilatları bünyesinde silahlı kolluk olarak istihdam edilecek.

TOPLUMSAL GÖSTERİLERE SALDIRABİLECEK

Kanun teklifinde, çarşı ve mahalle bekçilerine protesto gösterilerine saldırı, kimlik sorma, üst araması yapma ve silah kullanma yetkisi veriliyor. Buna göre, bekçiler, "kolluk kuvvetleri gelene kadar gösteri ve yürüyüşlerde karışıklığı önlemek için tedbir alabilecek.”

KİŞİLERİ DURDURABİLECEK

Bekçiler, "Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek, suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, faillerin kimliklerini tespit etmek, hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek, muhtemel bir tehlikeyi önlemek amacıyla durdurulabilecek.”

KİMLİK İSTEYİP SORGULAYABİLECEK

Durdurma için “makul” bir sebep yeterli olacak. Bekçiler durdurduğu kişiye kimlik sorabilecek, soru yöneltebilecek. Kimliği tespit edilemeyen kişiler kolluk kuvvetlerine bildirilecek.

ARAÇLARI DURDURABİLECEK

Bekçiler, sadece kişileri değil araçları da durdurabilecek. Ayrıca silah ya da tehlikeli madde taşıdığından şüphelendikleri kişilere üst araması yapabilecek.

SİLAH DA KULLANABİLECEK

Kanun teklifinin 9. Maddesi’ne göre, çarşı ve mahalle bekçileri, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 16. maddesinde belirtilen zor ve silah kullanma yetkisine sahip olacak. Söz konusu kanun, polise bu konuda geniş yetkiler veriyor. Kanun teklifi yasalaşırsa bekçiler “görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkili” olacak.

Silah kullanma yetkisi ise şöyle tanımlanıyor: “Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir.”

POLİSİN TÜM ARAÇLARINA SAHİP OLACAK

Polisin kullandığı kelepçe, cop, basınçlı veya boyalı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, polis köpekleri ve atlarını bekçiler de kullanabilecek. Olası bir “meşru müdafaa” durumunda ise zor kullanmaya ilişkin koşullara bağlı kalma zorunluluğu bulunmuyor.

ERDOĞAN’IN AĞZINDAN ÇIKAN YASALLAŞIYOR

Kanun teklifini değerlendiren HDP Siirt Milletvekili, Meclis İnsan Hakları ve Anayasa Komisyonu Üyesi Meral Danış Beştaş, “Şu an bir tek adam rejimi yaşıyoruz ve Erdoğan’ın ağzından çıkan her şeyin yasalaşması durumu var. Bekçilik kararının çıkması da bunun sonucu. Bunun benzerlerini çok yaşadık. Meclis’in ne zaman tatile gireceği, komisyonların ne zaman toplanacağına kadar Erdoğan’ın ağzından çıkanlar gerçekleşiyor” dedi.

GÜVENLİK SORUNU DEĞİL, DEMOKRASİ SORUNU

Beştaş, teklifin getirilme amacı içinse şunları dile getirdi: “Bu teklif AKP iktidarının kendini güvende hissetmediği anlamına geliyor. Yaratılan polis devletine bekçilerin de dahil edildiği bir güvenlik sistemi oluşturmaya çalışıyor; ama her şeyden önce Türkiye'de bir güvenlik sorunu yok. Halkın güvenlik politikalarını ihtiyaç duyduğu gibi söylemler gerçek dışı. Asıl olarak demokrasi sorunu var. İktidarın kendini korumasına ihtiyacı var. Yani bu halkı korumak için değil, iktidarın kendi otoriterleşmesine bir payanda oluşturmak için getirmek istediği bir düzenleme.”

SAYILARI 11 BİNİ AŞTI

HDP’li Meral Danış Beştaş, İçişleri Bakanlığı’nın bütçesinin çok büyük olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Polis ihtiyacının bile fazlası ile karşılandığını ifade etmek gerekir ki Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda biz bunu daha önce de dile getirdik. Diğer yandan bekçilerin sayısı yanılmıyorsam 11 bini aştı ve bu süre zarfındaki 2017'den beri yürürlükte, çok fazla hak ihlali yaşandı. Bekçilerin halka yönelik tutumu zaten başlı başına bir sorunken bu yeni düzenleme ile bunu daha da artıracaklar. Dünyanın birçok yerinde zaman zaman böyle uygulamalar getirilmiştir, hepsinin ortak özelliği de iktidarların kendini güvensiz hissetmelerinden başka bir şey değil.”

YARGININ KARARINA RAĞMEN

Beştaş, yargıda yakın zamanda “Bekçi kimlik soramaz” kararlarına rağmen bu teklifin düzenlendiğini hatırlatarak, şunları ekledi: “Türkiye'de artık yasamanın yargı üzerindeki etkisi ve onu araçsallaştırılması çok büyük bir sır değil. Hatta ayyuka çıkmış durumda. Osman Kavala davası ki açıkça beraat etmesi gereken bir davadan büyük bir keyfilikle tutukluluk halinin devam etmesine karar verildi. Önceki gün benim de izlediğim Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer davasında mahkemeye heyeti açıkça tanığın nasıl ifade vermesi gerektiğini söyledi ve duruşmayı kapalı yaptı. Bir belediyeye kayyum atanması, tutuklanması, dava için başka bir kente götürülmesi yetmiyormuş gibi tanığı da yönlendiren, yaratılan delilleri yöneten ve duruşmaya gizli yapan bir yargıya kadar geldik. Buna benzer binlerce, yüzlerce örnek var haliyle yasama bu kararı çıkarır, yargıya da bir şekilde talimat verir.”

Kanun teklifinin tam metni: https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-2555.pdf