Ünsal: Bu ülkede artık adalet ölmüştür

Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan oğlu Aytaç Ünsal’ın yanında refakatçi olarak kalan Nermin Ünsal, artık ne hükümetten ne de Adalet Bakanı’ndan bir şey beklemediklerini vurgulayarak, “Artık bu ülkede insanlık, vicdan, adalet ölmüştür” dedi.

İradesi dışında hastanede tutulan ölüm orucundaki Avukat Aytaç Ünsal’ın yanında 10 gün refakatçi olarak kalan annesi Nermin Ünsal, oğlunun son durumunu aktardı. Savunmaya Özgürlük Koordinasyonunun hastane önünde her gün gerçekleştirdiği yaşam nöbetine katılan Ünsal, ölüm orucunun 213. gününde olan oğlunun durumun giderek kötüleştiğine dikkat çekti. Oğlunun bağışıklık sisteminin giderek çöktüğüne işaret eden anne Ünsal, “Artık elleri uyuşmakta, ayak parmakları sanki kesilmiş ve üzerine tuz bastırılmış gibi iğnelenmekte, ayak tabanları yanmakta. Ayağa kalkıp yürümekte zorlanmakta ve kemik ağrılarından ve yine ses, koku nedeniyle uyuyamamakta, çoğu kere 1 saat uyuyup, 4 saat uyanık kalmakta. Bağışıklık sistemi hızla düşmektedir” dedi.

‘PANDEMİ RİSKİNE RAĞMEN HASTANEDE TUTULUYOR’

Oğlunun adeta Avukat Ebru Timtik gibi ölmesi beklediğini beklediğine dikkat çeken Ünsal, avukatlar hakkında Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından “Cezaevinde kalamazlar” raporu düzenlenmesine rağmen, zorla salgın hastanelerin mahkum koğuşlarına yatırıldıklarını anımsattı. Oğlunun 35 gündür zorla hastanede tutulduğunu belirten Ünsal, 5 Ağustos itibariyle Ayatç’ın bağışıklık sistemi yavaşlaması nedeniyle enfeksiyonlarına ve Covid-19’a karşı hayati risk taşıması nedeniyle hastanenin hekim heyetinin taburcu edilmesi yönünde hazırladığı raporun bilinçli bir şekilde Sağlık İstanbul İl Müdürlüğü tarafından 23 gün boyunca bekletilip, yerel mahkemeye gönderildiğine dikkat çekti.

Sağlık raporunun ulaştığı Yargıtay’a yapılan tahliye talebinin hala sonuçlanmadığını belirten Ünsal, oysa somut bir adım atıldığında ölüm orucunun sonlanacağını bilinmesine rağmen bilinçli bir şekilde böyle bir adım atılmadığına dikkat çekti.

‘DOSYAYA NASIL MÜDAHALE ETTİKLERİNİ AĞIZLARIYLA İFŞA ETTİLER’

Ünsal, Avukat Ebru Timtik’in ölümüne kadar sessiz kalan yetkililerin yaşamını yitirdikten sonra hukuksuzluğun üstünü örtmek için bir bilgi kirliliğiyle yalanlar ortaya attıklarını vurguladı. Ölümünden sonra Timtik’i “terörist” olarak ilan eden Adalet Bakanı’nın masumiyet karinesini açıkça ihlal ettiğinin altını çizen Ünsal, şöyle konuştu: “Adil yargılanma talebiyle ölen bir avukat için üzülmek şurada dursun, tarafsız görünmeye dahi çalışmamış, dosyaya bir kez daha müdahale etmiştir. Bu dosya tam 7 aydır Yargıtay’da bekletilmektedir ve karar aşamasındadır. Yine Timtik’in ölümü sonrası açıklama yapanlar dosyaya nasıl müdahil olduklarını kendi ağızlarıyla ifşa etmişlerdir. ÇHD’li avukatlar Savcı Mehmet Kiraz dosyasından yargılanmadılar; bu dosyada öyle bir iddia yoktur.

Sayın Cumhurbaşkanı dün adli açılış yıl konuşmasında ‘Biz bu avukatlar için çok şey yaptık’ açıklamasını yaptı. Ben Aytaç’ın annesi olarak şunu söylüyorum; bu avukatlar için hiçbir şey yapılmadı. Beni sadece Haziran ayında Sayın Bülent Arınç aradı ve ölüm oruçlarını nasıl sonlandırabiliriz diye sordu. Ben de ona bu dosyanın hızlıca ve tarafsızca bir şekilde sonuçlanması halinde ölüm oruçlarının sona ereceğini belirttim. O da bana ‘biz o Yargıtay Daire Başkanlığı’na güveniyoruz endişe etmeyin’ dedi. Birkaç ay geçtikten sonra Ebru ve Aytaç’ın durumu kötüleşmesi üzerine onu yeniden aradığımda, ‘artık benim yapacağım bir şey yok Allah yardımcınız olsun’ diye söyledi.”

‘ADALET ÖLMÜŞTÜR’

Artık ne hükümetten ne de Adalet Bakanı’ndan bir şey beklemediklerini vurgulayan Ünsal, Yargıtay’a şöyle seslendi: “Yargıtay’ın hukuka dönmesini bekliyoruz, hukuki kararlar vermesini bekliyoruz. Eğer Aytaç’ı öldürmek istiyorlarsa tabi ki dosyayı oldukça geç alıp ölümünden herhalde mutlu olacaklardır. Artık bu ülkede insanlık, vicdan, adalet ölmüştür.”