Ünsal: Açık görüş beklerken telefon hakkını kısıtladılar

Tutsak Avukat Aytaç Ünsal’ın babası Nihat Ünsal, oğlunun haftada iki kez kullandığı telefon görüşme hakkının, “yoğunluk” gerekçesiyle bire indirildiğine dikkat çekerek, “Açık görüşlerin tekrar açılmasını beklerken telefon hakkını bile kısıtladılar” dedi.

Cezaevlerinde 12 Eylül dönemini aratmayan uygulamalar devam ediyor. Hatta 12 Eylül darbesini anlatan kitaplar dahi tutsakların koğuşlarından zorla alınıyor. Yüzlerce ağır hasta tutsağın ölüme terk edildiği Türkiye cezaevlerinde, kazanılmış tüm haklar teker teker gasp ediliyor. Bu cezaevlerinden biri olan Edirne F Tipi’nde tutsak olan Avukat Aytaç Ünsal’ın haftalık iki telefon hakkından birinin iptal edildiği ve koğuş baskınları sırasında “12 Eylül Darbesi” isimli kitabına el konulduğu ortaya çıktı.

‘BU RESMEN TECRİT UYGULAMASI’

ANF’ye konuşan babası Nihat Ünsal, oğlunun haftada iki telefon görüşme hakkının cezaevi idaresi tarafından “yoğunluk” gerekçesi öne sürülerek bire indirildiğini aktardı.

 Normalde her hafta hem kendileriyle hem de Şakran Cezaevi’nde bulunan eşiyle telefon görüşmesi yaptığını anlatan baba Ünsal, “Ancak bu iki görüşme hakkından birini ‘yoğunluk var’ diyerek iptal etmişler. Sırf bu yüzden biz bu hafta kendisiyle görüşemedik” dedi. Açık görüşmelerin açılacağını beklerken, böyle keyfi bir uygulamayla karşı karşıya kaldıklarını belirten Ünsal, “Bu resmen bir tecrit uygulamasıdır. Biz zaten cezaevine girdiği günden beri Aytaç’ı kapalı görüşlerde görebiliyorduk, sesini haftada bir duyabiliyorduk. Şimdi bu uygulamayla tercih yapması gerekecek; ya eşiyle ya da bizimle görüşecek. Salgını bahane edip yapılan bu kısıtlama olacak iş mi? Biz anne baba olarak açık görüşlerin tekrar açılmasını umutla beklerken, bırakın açık görüşü, telefon hakkını bile kısıtladılar” diye tepki gösterdi.

‘İÇERİYE ALINMIŞ KİTABA YAYIN YASAĞI VAR DİYE EL KOYDULAR’

Adil yargılama talebiyle yaptığı ölüm orucunun ardından tedavisi bitmeden Edirne’ye giderken gözaltına alınıp tutuklanan oğlunun sağlık durumunun ise nispeten iyiye gittiğini dile getiren Ünsal, ancak özellikle cezaevi müdürünün değişmesiyle hak ihlallerinin giderek arttığını belirtti.

 Telefon görüşme hakkının yanı sıra kitaplara yönelik de keyfi kısıtlamaların başladığını aktaran Ünsal, gardiyanlar tarafından koğuşta yapılan arama sırasında, 4 yıldır cezaevinde olan “12 Eylül Darbesi” isimli kitaba “yayın yasağı var” denilerek el konulduğuna dikkat çekti.

İçeriye alınmasına onay verilmiş bir kitaba el koyduklarına işaret eden Ünsal, “Yani düşünün, kitap cezaevi içine alınmış, eğitim biriminden geçmiş ve sakıncalı olmadığı yönünde de mühürlenmiş. Daha önceki cezaevi müdürü hiç sorun çıkarmazken, 2 ay önce yeni gelen müdür ise ‘yayın yasağı’ diyerek kitabı geri aldırmış. Yayın yasağı olmayan dergileri de içeriye almıyorlar. Sürekli böyle taciz ve tecrit var. 5 ay önce koğuşu basıldı ve kollarına zorla girerek koğuşunu değiştirdiler” diye konuştu.

‘İNSANLARIN BAŞINA İŞ GELİR DE KİTAPLAR TEHLİKE YAŞAMAZ MI?’

Öte yandan 12 Eylül dönemini anlatan kitabına el konulduğunu bildirmek için bir mektup gönderen Aytaç Ünsal, bu keyfi uygulamaya, “İnsanların başına iş gelir de bu düzende, kitaplar tehlike yaşamaz mı? Hele Fahrenheit 451 gibi bir düzende yaşıyorsan, hele 12 Eylül cuntacılarının yaptıklarını, direnişleri anlatıyorsan, ohooo, başına neler gelmez! Yırtılırsın, yakılırsın, yasaklanırsın. Hapishanedeysen içeriye giren gardiyanlar tarafından gözaltına alınırsın, el konulup tutsak edilirsin” diye tepki gösterdi.