Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin balık avına ilişkin düzenlemeleri, denizlerdeki balık türlerini yok olmayla karşı karşıya bırakacak. Yıllardır belirlenen balık kotalarına rağmen, doğal dengeyi alt üst edecek şekilde avlanma devam ediyor.

AB genelinde denizlerde avlanan balık oranı normalinde avlanması gerektiğinden yüzde 41 daha fazla. Av teknelerine alınan birçok balık içerisinde henüz üremeye ulaşmamış boy ve yaşta olması, birçok balık türünün azalması ve hatta yok olmasına yol açma riskini barındırıyor.

Geçtiğimiz yıl AB deniz ve tarım bakanları tarafından varılan uzlaşmaya göre, Avrupa’daki aşırı balık avının 2020 yılına kadar sonlandırılması ve bilim çevrelerince önerilen düzeye çekilmesi hedefleniyordu. AB, balık türlerine ayrı ayrı getirilen avlanma kotaları sayesinde, mevcut balık türlerinin tükenmesinin önüne geçmek istiyor.

Ancak, AB tarafından belirlenen avlanma kotalarının gerçekte ne kadar tutturulabileceği tartışmalı. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’ye göre, AB veya bilim dünyası tarafından yapılan önerilerin birçoğu pratikte dikkate alınmazken, balık avlama kotaları oldukça yüksek tutulmaya devam ediliyor.

Öte yandan bizzat AB’nin belirlediği balık avlama miktarları da bilim dünyasının önerilerine oranla oldukça yüksek. 2008 yılında AB’nin belirlediği avlama miktarı, çevreci kuruluşlar ile bilim insanlarının belirlediğinden yüzde 51 daha fazla idi. Pratik avlamadaki bu fazlalık 2012’de yüzde 12’ye gerilerken, bu yıl içinde yüzde 35’i bulmuş durumda.

Özellikle Kuzey Denizi’nde Morina ve ringa gibi balık türlerinde avlanma miktarlarının tavsiye edilenden çok yüksek olduğu biliniyor.  Çevre koruma örgütü Oceana’ya göre, balık tutma oranlarının yüksekliği, balık türlerinin sürekliliği konusunda ciddi endişelere yol açıyor.

Greenpeace tarafından Kasım ayında yayınlanan bir raporda da, aralarında İngiltere, İrlanda, Danimarka, Fransa ve İspanya’nın da olduğu 20 kadar Avrupa ülkesinde doğal dengeyi koruyacak oranın üzerinde avlanma yapıldığına yer verilmişti. Raporda, bu ülkelerdeki balıkçıların bizzat AB’den alınan sübvansiyonlarla denizlerdeki balık türlerini yok edebilecek avlanma metotları kullandıklarına dikkat çekilmişti.