Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsveç Kralı 16’ıncı Gustav’ın davetlisi olarak 10 Mart’ta İsveç’e geliyor. Beraberinde üç bakan ve kalabalık bir iş adamı heyetiyle birlikte İsveç’e gelecek olan Gül’ün ziyaretine İsveç’teki sivil toplum örgütleri de sessiz. Ziyarete ilişkin bir açıklama yapan İsveç-Türkiyeliler Kültür ve Dayanışma Derneği, kurumlara Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini gündeme getirme çağrısında bulundu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Abullah Gül, İsveç Kralı 16. Gustav’ın davetlisi olarak 10 Mart günü İsveç’e geliyor. Gül programında, Kral, Parlamento Başkanı, hükümet yetkilileri ve İsveçli işadamları ile toplantılar var. Ayrıca İsveç Parlamentosu’nda konuşma da yapacak olan Gül’ün Stockholm ve Uppsala Üniversitesi’nde konferanslar vermesi bekleniyor.

Ziyaretine az bir süre kalmasına rağmen Gül’ün programı henüz medya kuruluşlarına dağıtılmadı. İsveç Dışişleri Bakanlığı Basın Sorumluları güvenlik nedeniyle programı açıklamadıklarını, programın 8 Mart günü akredite edilen medya kuruluşları ve gazetecilere ulaştıracaklarını belirtiyor. Programın olası gösteri ve protestoların önüne geçmek amacıyla açıklanmadığı yorumları yapılıyor.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın geçtiğimiz ay Stockholm Üniversitesi’nde konferans verdiği sırada salonda yaşanan gösterilerin yinelenmemesi için, konferanslara sadece davetiye gönderilen kişilerin alınacağı söyleniyor.

SENDİKALARA, İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ VE MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI

İsveç basını Gül’ün ziyaretine çok sınırlı bir şekilde yer veriyor. Ziyarete ilişkin siyasi mültecileri örgütlerinden İsveç-Türkiyeliler Kültür ve Dayanışma Derneği; işçi ve memur sendikaları, insan hakları örgütleri ve milletvekillerine birer mektup yollayarak sessizliği bozmaları ve Türkiye ve Kürdistan’da yaşanan insan hakları ihlallerini gündeme getirmeleri çağrısında bulundu.

Abdullah Gül’ün İsveç ziyaretinin Türkiye’de yaşayan insan hakları ihlallerini gündeme getirmek için İsveç hükümeti için bir fırsat olduğu, ancak Dışişleri Bakanı Carl Bildt ve hükümetin bugüne kadar olduğu gibi bu kez de insan hakları ihlalleri yerine Türkiye ile ekonomik ilişkilere öncelik verecekleri belirtildi.

Mektupta şu görüşlere yer veriliyor: “Bundan dolayı sendikalar, insan hakları örgütleri ve milletvekilleri insan hakları ihlallerini gündeme getirip Türkiye’nin aydınlara, Kürtlere ve azınlık halklara yapılan saldırılara son vermesi gerektiğini söylemelidir. AKP iktidarını protesto eden veya eleştiren Kürtler teröre destek oldukları suçlamasıyla tutuklanıyor. Son 3 yıl içinde 10 bin kişi tutuklandı. Bugün 69 gazeteci, 115 sendikacı cezaevinde bulunuyor.”

Mektubun son bölümünde İsveçli örgütlere insan haklarını savunmaları ve cezaevlerinde tutulan politik tutsakların serbest bırakılmaları için harekete geçmeleri çağrısında bulunuluyor.