PYD Eş Başkanı Asya Abdullah, ABD ve müttefiklerinin Suriye'ye yönelik gerçekleştireceği olası saldırıya ilişkin, "Rojava'da rejimin her hangi bir kurumu yoktur. Eğer saldırı rejimin kurumlarına değil de Rojava'ya yapılırsa, o zaman rejimin hedef alınmadığını aksine işin içinde farklı planların olacağını düşünürüz" değerlendirmesi yaptı. Abdullah, Suriye'de Kürtlerin içinde olmayacağı her hangi bir çözümün 'çözüm' olmayacağını belirtti. 

DTK ve BDP tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Amed’e davet edilen ve kentte 2 gün boyunca çeşitli temaslarda bulunan PYD Eş Başkanı Asya Abdullah başkanlığındaki Rojava heyeti, yaptığı temaslar ve Rojava'da yaşanan son gelişmelere ilişkin DTK binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, PYD Eş Başkanı Asya Abdullah ve beraberindeki heyetin yanı sıra BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK eş başkanları Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy katıldı.

DTK ve BDP'nin daveti üzerine Amed’e geldiğini ve burada da çeşitli temaslarda bulunduklarını belirten Abdullah, Amed’de STK ve siyasi partilerin temsilcileri ile yapılan görüşmelerde Rojava'daki son gelişmelere yönelik bilgilendirmelerde bulunduğunu ve bu kurumlardan da Rojava'ya yönelik desteklerini beklediklerini belirtti. Genelde Suriye'de özelde ise Rojava'da barış ve demokrasinin olduğu bir sistemi inşa etmeye çalıştıklarını ve bu sistemin ise bütün halkların iradesinin yansıyacağı bir sistem olacağını dile getiren Abdullah, "Projemiz, Suriye'nin parçalanmasını değil, birliğini esas alan bir projedir. Bizim projemizin Suriye'yi böldüğünü düşünenlerin zihniyetinde asıl bir bölücülük var" diye konuştu. 

‘ÇETELER SURİYE’NİN BİRLİĞİNİ BOZDU’

Suriye'de 2 buçuk yıldır bir savaşın sürdüğünü ve bu savaşta birçok hak ihlalinin yaşandığını hatırlatan Abdullah, "Bu savaşta, demokrasiyi savunduğunu iddia eden çeteler, Suriye'nin birliğini bozdu" diye konuştu. ABD ve müttefiklerinin Suriye'ye yönelik gerçekleştireceği olası saldırıyı değerlendiren Abdullah, "Rojava'da rejimin her hangi bir kurumu yoktur. Eğer saldırı rejimin kurumlarına değil de Rojava'ya yapılırsa, o zaman rejimin hedef alınmadığını aksine işin içinde farklı planların olacağını düşünürüz" dedi. 

‘KÜRTLERİN İÇİNDE OLMAYACAĞI ÇÖZÜM ‘ÇÖZÜM’ OLMAZ’

Suriye'de, Kürtlerin içinde olmayacağı her hangi bir çözümün "çözüm" olmayacağını vurgulayan Abdullah, şu değerlendirmede bulundu: "Kürtler, bu çözümün içinde olmadığı takdirde, Suriye'de demokratik bir barıştan bahsetmek mümkün değildir. Rojava'da silahlı çeteler, Kürtlere yönelik katliam gerçekleştiriyor. Bu silahlı çeteler, Türkiye üzerinde giriş-çıkış yapıyor. Eğer Türkiye demokratik bir çözümden yana ise bu geçişleri durdurmalıdır. Eğer bu geçişler durursa Kürtlerin Türkiye'ye güveni yavaş yavaş oluşmaya başlar. Bu katliamlara sessiz kalmak, katliamlara destek vermek demektir. Eğer saldırılar devam ederse, Kürtler mücadelelerinden geri adım atmaz. Hem barış, kardeşlik istenecek; ancak Kürtleri de tanımayacak. Kürtler artık kandırılamaz. O devirler geçti." 

'BÜTÜN KESİMLERLE DEMOKRASİ ÜZERİNE GÖRÜŞÜYORUZ’

Demokratik bir çözümden yana Kürtlerin her zaman hazır olduğunu belirten Abdullah, "Rojava'da birçok şehirde Asuriler, Hrıstiyanlar, Ezidiler gibi birçok etnik kimliğe sahip insanlar birarada yaşıyor. Eğer birlik olmazsa bu nasıl çözüm olacak. Bir an önce bu hatalardan dönülmesi gerekir" dedi. Rojava'da sivillerin işkenceden geçirildiğini ve katliama maruz kaldığını dile getiren Abdullah, "Rojava'da YPG, sadece Kürtlerin değil bütün halkların savunmasını yapıyor. Sorunlar diyalogla çözülür. Biz bütün kesimlerle görüşüyoruz. Görüşmelerimiz, demokrasi üzerinedir. Suriye'de Kürt sorunu çözülmezse, Suriye'de demokrasi olmaz. Demokrasi olursa, bütün Suriye halkı için olur" diye konuştu. 

'ROJAVA’DA KATLİAM VAR'

Rojava'da katliamın olduğunu ancak bu katliama toplumların sessiz kaldığını ifade eden Abdullah, "Rojava'da katliam var. Rojava'da bin kişi katliamdan geçirildikten sonra mı katliam denilecek. Siviller, işkenceden geçirilip, öldürüyor. Sivil insanları kafaları kesiliyor. Kürtler, evlerinde ve köylerinde yaşamlarını idame ettiremiyor. Çeteler, kadınları rehin alarak, ellerini omuzlarına koyup 3 kez 'Allah u Ekber' deyip, 'bu artık benimdir' diyor. Bu da katliamdır. Suriye'de kadınlara reva görülen bu tutum kim olursa olsun bizim tutumuz aynıdır" diye konuştu. 

'KONGRENİN ERTELENMESİNE HAZIRLIK KOMİTESİ CEVAP VERMELİDİR’

Açıklamanın ardından gazetecilerin Kürtlerin Cenevre Kongresi'ne katılıp, katılmayacağı yönünde sorduğu soruya yanıt veren Abdullah, "Cenevre Kongresi'nde Kürtler olmalıdır. Bütün tarafların bu kongreye katılması gerekir" dedi. Kürt Ulusal Kongresi'nin ertelenmesine ilişkin soru üzerine Abdullah, "Kongrenin hazırlık komitesi var. Buna onların cevap vermesi gerekir. Kongrenin ertelenmesi, teknik bir sorun mu yoksa başka bir sorun mu onu bilmiyorum. Buna ilişkin bir şey söylemem. Ancak, kongre ne kadar erken olursal o kadar iyidir" diye belirtti.