Acil hasta tarifi de deðişti!
Acil hasta tarifi de deðişti!
AKP’nin saðlık alanında saðlık karşıtı uygulamaları artık acil servise başvuracak hasta modelini de ortaya koyuyor! AKP’nin Saðlık Bakanlıðı’na göre acil servise başvurmak için ilk bakışta “gözle görülür biçimde yaralanma ve kanamanız olması” gerekiyor. Ýç hastalıkları ya da farklı şikayetler “acil hasta sıfatı” taşımıyor.
Emek örgütlerinin yüksek sesle tepki gösterdiði AKP’nin Genel Saðlık Sigortası (GSS) projesinin saðlıkta yaşattıðı saðlık karşıtı ve olumsuz uygulamalara her gün yüzlerce olumsuz örnek ekleniyor. Saðlıðın paralı hale gelmesinin ötesinde Saðlık Bakanlıðı’nın GSS kapsamındaki uygulamalarından biri de acil alanında hayata geçirildi. Artık hastanelerin acil servisine gitmek isteyenlerin ilk bakışta gözle görülür tıbbi müdahale gerektiren probleminin olması şartı aranıyor!
Hacettepe Üniversitesi öðrencisi E.Y, 10 Haziran günü karın aðrısı ve nefes alamama şikayetleriyle özel bir hastanenin acil servisine gittiðini, ancak kendisine yönelik yaklaşımla şok oldu. Hastaneye gittiðinde kendisine yeni uygulamayla artık acil hasta olmanın bazı koşulları olduðunu söylediklerini aktaran E.Y, “Kafanın kırılması, sıyrık, yarılma gibi gözle görülen şeyler olabileceðini söylediler. Kanama ve yaralanmanın olması gerekiyormuş!” diye ifade etti.
‘NEFES ALAMIYORUM, BOL BOL SU ÝÇÝN DENÝYOR’
Yaşadıklarına anlam veremediðini söyleyen E.Y, “Acil servise gidenlerin bunlar olunca acil hasta sıfatı taşıdıðını söylediler. Saðlık Bakanlıðı’nın yazısını gösterdiler. Buna geçerlilik kazandırmak için. Ben de ‘öleyim o zaman acile kaldırın. Acil hasta olmak için illa ölmemiz mi gerekiyor?’ dedim. Yapacak bir şeyimiz yok, uygulama böyle dediler. Bol bol su iç diye de tavsiyelerde bulundular” diye konuştu.
“Ciðerlerim aðrıyor, ateşim var ve uyuyamıyorum dedim ama ilgilenmediler” diyen E.Y, “Ertesi gün hemen Hacettepe Üniversitesi Mediko Öðrenci Saðlık Merkezi’ne gittim. Orada durumumun ciddiyetini öðrendim. Burada doktor bana sinüzit ve bronşit rahatsızlıklarımın olduðunu söyledi. Durumum ciddiydi. Nefes alamıyordum o gün. Ateşler içindeydim. Ama garip bir şekilde hiç ilgilenmediler. O gün nefes darlıðından ölebilirdim de. Fakat bu bile itibar görmedi bir muayene için. Hayatımız pamuk ipliðine baðlı” dedi.
SES Genel Başkanı Çetin Erdolu, geçtiðimiz ay ANF'ye verdiði mülakatta da acil servislerin bu uygulamasına dikkat çekmiş, acil hasta olmanın kimi "kriterlere" baðlandıðının altını çizmişti.
Emek örgütlerinin yüksek sesle tepki gösterdiði AKP’nin Genel Saðlık Sigortası (GSS) projesinin saðlıkta yaşattıðı saðlık karşıtı ve olumsuz uygulamalara her gün yüzlerce olumsuz örnek ekleniyor. Saðlıðın paralı hale gelmesinin ötesinde Saðlık Bakanlıðı’nın GSS kapsamındaki uygulamalarından biri de acil alanında hayata geçirildi. Artık hastanelerin acil servisine gitmek isteyenlerin ilk bakışta gözle görülür tıbbi müdahale gerektiren probleminin olması şartı aranıyor!
Hacettepe Üniversitesi öðrencisi E.Y, 10 Haziran günü karın aðrısı ve nefes alamama şikayetleriyle özel bir hastanenin acil servisine gittiðini, ancak kendisine yönelik yaklaşımla şok oldu. Hastaneye gittiðinde kendisine yeni uygulamayla artık acil hasta olmanın bazı koşulları olduðunu söylediklerini aktaran E.Y, “Kafanın kırılması, sıyrık, yarılma gibi gözle görülen şeyler olabileceðini söylediler. Kanama ve yaralanmanın olması gerekiyormuş!” diye ifade etti.
‘NEFES ALAMIYORUM, BOL BOL SU ÝÇÝN DENÝYOR’
Yaşadıklarına anlam veremediðini söyleyen E.Y, “Acil servise gidenlerin bunlar olunca acil hasta sıfatı taşıdıðını söylediler. Saðlık Bakanlıðı’nın yazısını gösterdiler. Buna geçerlilik kazandırmak için. Ben de ‘öleyim o zaman acile kaldırın. Acil hasta olmak için illa ölmemiz mi gerekiyor?’ dedim. Yapacak bir şeyimiz yok, uygulama böyle dediler. Bol bol su iç diye de tavsiyelerde bulundular” diye konuştu.
“Ciðerlerim aðrıyor, ateşim var ve uyuyamıyorum dedim ama ilgilenmediler” diyen E.Y, “Ertesi gün hemen Hacettepe Üniversitesi Mediko Öðrenci Saðlık Merkezi’ne gittim. Orada durumumun ciddiyetini öðrendim. Burada doktor bana sinüzit ve bronşit rahatsızlıklarımın olduðunu söyledi. Durumum ciddiydi. Nefes alamıyordum o gün. Ateşler içindeydim. Ama garip bir şekilde hiç ilgilenmediler. O gün nefes darlıðından ölebilirdim de. Fakat bu bile itibar görmedi bir muayene için. Hayatımız pamuk ipliðine baðlı” dedi.
SES Genel Başkanı Çetin Erdolu, geçtiðimiz ay ANF'ye verdiði mülakatta da acil servislerin bu uygulamasına dikkat çekmiş, acil hasta olmanın kimi "kriterlere" baðlandıðının altını çizmişti.
