Açlık grevlerindeki tutsaklara baskı ve şiddet

ÖHP,  Marmara Bölgesi'nde açlık grevinde olan tutsakların, cezaevi idarelerinin keyfi uygulama ve baskılarıyla karşılaştığına dikkat çekti. ÖHP, İmralı tecridinin derhal kaldırılmasını istedi.

Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) İstanbul Şube Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesi’ndeki hapishanelere ilişkin Ocak 2019 raporunu açıkladı. İHD’nin İstanbul şubesinde bir açıklama yapan ÖHP’li avukatlar; Marmara Bölgesi cezaevlerinde 27 Kasım 2018 tarihinde başlayan süresiz ve dönüşümlü açlık grevlerinin 16 Aralık 2018 tarihinden itibaren bazı cezaevlerinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine dönüştüğünü belirtti.

ÖHP Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Raziye Turgut, Marmara bölgesinde 100’e yakın mahpusun açlık grevinde olduğu açıklandı. Açlık grevindeki birçok kişinin cezaevi idarelerinin zorluklarıyla karşılaştığının altı çizildi. Bazı hastaların açlık grevinin sonuçları olan ağızda yaralar, aşırı kilo kaybı gibi sıkıntılar yaşamaya başladığı da dile getirildi.

DOKTORLAR KONTROL YAPMIYOR, KARBONAT VERİLMİYOR

Cezaevi idaresi tarafından B vitamini (saf B1 ve kompleks vitaminler dahil) ve karbonat verilmediğinin vurgulandığı raporda, kullanılan vitaminlerin mahpusların daha önce revire çıkarken aldıkları vitaminler olduğu kaydedildi. Raporda ayrıca mahpusların cumartesi ve pazar günleri revire çıkartılmadıkları, idare tarafından her gün tuz, şeker ve limon verildiği ama karbonat temin edilmediği, günde birer tane B12 alındığı aktarıldı.

Birçok hak ihlali ile gündeme gelen Düzce T Tipi Kapalı Hapishanesinde; süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlayan mahpuslara günlük olarak koğuş kapısının önünde sadece hemşireler tarafından kilo ve tansiyon ölçümü yapıldığı, şu ana kadar herhangi bir doktor muayenesi yapılmadığı da belirtildi. Ayrıca ve B1 vitaminin verilmediği aktarılırken; Süleyman Benzer isimli tutsağın, açlık grevine başladıktan sonra ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olduğu gerekçe gösterilerek tekli hücreye konulduğu da raporda yer aldı.

AÇLIK GREVİNDEKİLERE ŞİDDET

Edirne F Tipi Kapalı Hapishanesinde ise tutsak Kemal Argış ve Adem Arslan'ın, savcıya götürülmek gerekçesi ile 2 asker tarafından koğuştan zorla götürüldüğü ve burada askerlerin fiziki şiddetine, küfür ve hakaretine maruz kaldığı ifade edildi. Disiplin soruşturması gerekçesi ile; Adem Arslan, Ramazan Çınar, Orhan Şahin, Hasari Emlik, Hadi Yalçın, İbrahim Vezir Abasoviç, Kemal Argış isimli mahpusların ortak alana çıkartılmadığı raporda yer aldı.

Rapordaki diğer bilgilere göre, yine Edirne F Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan Zerdeşt Oduncu'nun 23 Aralık 2018 tarihinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlağı belirtildi. Açlık grevine başladığında doktor muayenesi yapılmadığı için kilo kaybının ne kadar olduğu bilinmiyor. Süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlayan Oduncu’ya açlık grevine başladığından itibaren sadece bir defa doktor kontrolü yapıldığı; geçen haftadan itibaren ise sağlık personeli tarafından günlük tansiyon ölçümü yapıldığının ÖHP’li avukatlara aktarıldığı kaydedildi.

ZORLA MÜDAHALE TEHDİDİ

Gebze Kadın Kapalı Hapishanesinde; 16 Aralık 2018 tarihinde açlık grevi eylemine başlayan Özlem Özdemir ve Ayten Gülsün ile görüşüldüğünün açıklandığı raporda, şu ifadeler yer aldı: “Görüşülen mahpusların beyanına göre; açlık grevindeki Hacer Halil Yusuf ve Ruhşen Bozan isimli mahpusların ağızlarında yaralar çıktı. Aynı zamanda Ruhşen Bozan isimli mahpusta aşta cilt kuruluğu başlamıştır. Hapishane doktorları tarafından ilaç ile tedaviye başlanmıştır. Her gün sağlık kontrolünün yapıldığı ancak sağlık personelinin şeker ölçümü ve kan tahlili yapmadığı anlaşılmıştır. Ocak ayının ortasında kurum müdürü açlık grevindeki mahpuslara eylemin daha fazla ilerlemesi halinde müdahale edebilecekleri tehdidinde bulunmuştur.”

Kandıra Cezaevi’nde ise özellikle daha önce uzun süreli açlık grevi eylemlerinde bulunmuş olan İbrahim Kaya’nın 10 kilo kaybettiği ve açlık grevi eylemlerinin sonucu olarak öngörülen sağlık problemlerinin büyük bir kısmını yaşamaya başladığı bilgisi verildi.

'TALEBİN HEMEN KABUL EDİLMESİ GEREKİYOR'

Siyasal iktidarın, açlık grevcilerinin taleplerini süreç daha tehlikeli bir noktaya evrilmeden değerlendirmesi gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, "Talepler açıktır. İmralı tecridi ve tüm cezaevlerindeki tecritlerin kaldırılması talebidir” denildi.