Adalet arayışı 375. haftasına girdi

Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, Amed ve Batman’da sürdürdükleri eylemlerinde kayıplar bulununcaya kadar eylemlerine devam edeceklerini vurguladı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ile kayıp yakınlarının her hafta "Kayıpları Bulunsun, Failler Yargılansın" şiarıyla düzenledikleri eylem 375. haftasında devam etti. Yine Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları, 8 Temmuz 1995 tarihinde Mardin Kızıltepe’de evine gelen 4 silahlı kişi tarafından, kafasına silah dayayıp zorla beyaz renkli Toros'a bindirilip kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan 9 çocuk babası Hüseyin Ertaş'ın akıbetini sordu.

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, devletin arşivlerinde bütün kayıpların nerede olduklarının belli olduğunu vurgulayarak, akıbetleri açıklanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

Çok kaygı verici bir süreçten geçinildiğine de işaret eden Bilici, "Son dönemde siyasi operasyonların başlaması ve dokunulmazlıkların kaldırılmak istenmesiyle zor bir döneme geçtik. Bizim çağrımız müzakere yollarının açılmasına yöneliktir. Demokratik yol ve yöntemlerle sürecin gelişmesi, kanalların açılması gerekiyor" dedi.

Ardından konuşan Şube Yöneticisi Emin Ermin ise Mêrdin Qeser ilçesine bağlı Başdeğirmen köyünde askerler tarafından köylülere koruculuk baskısı yapıldığını ve 1947 doğumlu Hüseyin Ertaş'ın da kızının PKK'ye katılması nedeniyle sürekli baskı ve şiddete maruz kaldığını anlattı. 

1994'te Emrud ve çevresindeki köylerde koruculuğu kabul etmeyen ailelerin yakılan köylerinden çıkmak zorunda kaldıklarını belirten Ermin, Hüseyin Ertaş'ın da bu nedenle ailesiyle Qoser'e göç ettiğini ifade etti.

Ermin, 8 Temmuz 1995'te akşam saatlerinde evine gelen askerler tarafından karakol götürüleceği söylenip zorla beyaz renkli bir Toros'a bindirilip götürülen Ertaş2ın cenazesinin eşi ve kardeşi tarafından 13 Temmuz'da Riha (Urfa) Serêkaniyê'de (Ceylanpınar) bulunduğunu kaydetti. Ermin, "Karakolda o dönemde Hasan Atilla Uğur'un komutanlık yapıyordu. Geçimini buğday pazarlayarak sağladığı için çiftçiler tarafından tanındı ve ailesine haber verildi. Otopsisi sağlık ocağında yapıldı. Bedeni yakıldığı için ailesi tanımadı, teşhis edildikten sonra köyünde defnedildi" dedi. 

Dönemin koşulları nedeniyle ailenin hukuki işlemlere başlamadığını, 2006 yılında oğlu Muhittin Ertaş'ın dava açmak için başvuruda bulunduğunu dile getiren Ermin, oğlunun Hasan Atilla Uğur'un talimatıyla babasını öldüren korucular olan İsmet Kandemir ve Abdurrahman Kurğa'dan şikayetçi olduğunu kaydetti.

Ertaş'a ilişkin yapılan bu bilgilendirmenin ardından eylem oturma eylemi ile son buldu. 

BATMAN

Êlih'te de kayıp yakınları ve İHD Êlih Şube üyeleri her hafta olduğu gibi 375'nci haftasında yine "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganıyla gerçekleştirdikleri eylemlerini sürdürdü. 

Gülistan Caddesi başında bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde düzenlenen eyleme, İHD yöneticileri, üyeleri, kayıp aileleri ve STK temsilcileri katılırken, ellerde kaybedenlerin fotoğrafları taşındı. Eylemde konuşan İHD Êlih Şube Başkanı Mehmet Bağatır, kaybettirilen insanların akıbetlerinin açığa çıkartılmasını talep ettiklerini belirterek, ülkenin başat meselelerinden olan Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yollarla çözümü noktasında gerekli siyasi ve hukuki reformların yapılmaması üzerine 20 Temmuz 2015 tarihinden bu yana iç savaşı aratmayan çatışmalar yaşanmaya devam edildiğini ifade etti.

Sadece Cizre'de yaşanan çatışmalarda 38' i çocuk olmak üzere yüzlerce sivilin devlet güçleri tarafından katledildiğine dikkat çeken Bağatır, 'sokağa çıkma yasakları'nın derhal kaldırılması gerektiğini ifade etti. Buradaki eylemde yine 5 dakikalık oturma eylemi ile sona erdi.