Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve çıktığı matbaaya 28 Mart günü baskın düzenleyen Türk rejimi, gazete ve matbaa çalışanlarını gözaltına aldı, her iki kurumu gasp ederek, kayyım atadı.

AGİT’in medya özgürlüğü temsilcisi Harlem Désir, bu konudaki kaygılarını Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na iletti. Yazılı bir açıklama yapan Désir, “Gazetecilerin, mesleki faaliyetlerinden ötürü terörizmle suçlanmaması gerektiğinde ısrar ediyorum” dedi.

Désir, “Medya ve matbaa personelinin serbest bırakılması, haklarındaki suçlamalardan vazgeçilmesi ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin bağımsızlığına saygı gösterilmesi çağrısında bulunuyorum” diye ekledi.

AGİT temsilcisi, “Çoğulcu ve basın özgürlüğünü koruyan bir ortamın, güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olan bir toplumu zayıflatma, güçlendirir” ifadelerini kullandı.

17 KURULUŞTAN TEPKİ

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN International), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Article 19 ve Index on Censorship’in de aralarında bulunduğu 17 kuruluş da, Özgürlükçü Demokrasi’ye yönelik operasyona tepki gösterdi. Açıklamada, “Yetkililer ayrıca gazete ve ofisinin yasal sahiplerine iade etmelidir” denildi. Açıklamada ayrıca şu ifadeler dikkat çekti : "İstanbul’da yayın yapan son Kürt gazetesi olarak, Özgürlükçü Demokrasi devlet tarafından kontrol edilmeyen bilgiye son derece kırılgan olan erişimi korumak için hayatî bir öneme sahiptir. 2016’da Azadiya Welat, IMC TV ve Hayatın Sesi gibi Kürt destekçisi gazete ve televizyon kanalların kapatılmasının ardından, Özgürlükçü Demokrasi Kürt destekçisi son günlük basılı haber kaynaklarından biridir.”