Akademisyenler geri adım atmıyor: Talebimizin arkasındayız
'Barış İçin Akademisyenler'in yargılanmasına devam edildi. Duruşma öncesi açıklama yapan akademisyenler, taleplerini savunmaya devam edeceklerini belirtti.
'Barış İçin Akademisyenler'in yargılanmasına devam edildi. Duruşma öncesi açıklama yapan akademisyenler, taleplerini savunmaya devam edeceklerini belirtti.
Kürdistan'daki savaşa karşı barış bildirisine imza attıkları için "örgüt propagandası yaptıkları" iddiasıyla yargılanan akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Meral Camcı ve Muzaffer Kaya, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülecek dava duruşmaları nedeniyle ikinci kez hakim karşısına çıktı. Çağlayan Adliyesi'ne gelen akademisyenler duruşma öncesi bina önünde basın açıklamasında bulundu. HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, kimi yazar ve akademisyenler ile yargılanan akademisyenlerin öğrencileri ve uluslararası üniversite temsilcileri de açıklamaya katıldı.
'ONLARCA AKADEMİSYEN İŞTEN ÇIKARILDI'
Açıklama metninin ilk bölümünü Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan okudu. Mungan, "Coğrafyanın hakikatine sessiz kalmamız, görmezden gelip 'biat etmemiz', sorunu tespit edip çözüm önermemiz ve çözüm için akademisyenler olarak bize düşen görevi yerine getirmeye hazır oluşunuz 'suç' sayıldı" diye konuştu. Şubat 2016 tarihinden bu yana 33 imzacı akademisyenin işten çıkarıldığı bilgisini veren Mungan, "KHK'lerle birlikte bir gecede 44 barış imzacısı ve sendikalı öğretim üyesi arkadaşımızla birlikte toplamda işten çıkarılan sayısı 60'ı buldu" dedi.
Mungan, vakıf ve devlet üniversitelerinde ise toplamda 93 barış imzacısı akademisyenin işten çıkarıldığını dile getirdi.
Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ise üniversitelerde hak ihlallerinin giderek arttığını ifade ederek, kamu görevinden çıkarma talebiyle 49 akademisyen dosyasının YÖK'e gönderildiğini belirtti. Kaya, yüzlerce imzacı akademisyene kabul edilemez bir "terör propagandası" ile suçlamalar yapıldığını ve ifadeye çağrıldığını belirtti.
TALEPLERİNDE ISRARCILAR
Doç. Dr. Kıvanç Ersoy da barışı isteminin suç olmadığını vurgulayarak, barış talebini yineleyeme devam edeceklerini ifade etti. Savcılık iddianamesini savunmalarıyla boşa çıkardıklarını söyleyen Ersoy, "Aynen bizler gibi yazarlar, gazeteciler, aydınlar, öğrenciler genel olarak tüm demokrat, muhalif kesimler şuan bu ülkenin yargı mekanizmasıyla karşı karşıya gelmiş durumdayız" dedi. Kendi davaları ile yargının ne kadar bağımsız ve adil olabileceğini ve kanıtlayabileceğini söyleyen Ersoy, "Aradan geçen beş aylık süreçte savcılık TMK 7/2 yerine TCK 301'den devam ettirmeye karar vermesine rağmen 7/2'den mahkeme bize beraat vermemiştir" diye konuştu.
Yargılanan diğer isim Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı da, üniversitenin toplum yararına eleştirel düşünce ürettiğini söyleyerek, "Üniversite çıkar gruplarına ve iktidara bağımlı olmamalıdır. Kendini var eden emeğe borçludur" ifadelerini kullandı.
Sorumlu konuşmanın gereği olarak savaştan değil barıştan; çatışma, kin ve nefretten değil, çözüm ve dayanışmadan yana olduklarını söyleyen Camcı, "Farklı etnik, dinsel, kültürel, cinsel kimliklere, farklı var olma biçimlerine, özgürlüklere, emeğe ve doğaya saygılı konuşmak gerekir" dedi.
ULUSLARARASI DESTEK
Akademisyenlere destek verenler arasında Descartes Üniversitesi'nden Selim Eskizmirliler, EGAM Avrupa Irkçılık Karşıtı Platform'dan Benjamin Abtan, Brüksel Özgür Üniversite'den Thomas Berns, Selanik Üniversitesi'nden Alexis Bennos, İngiltere Goldsmith Üniversitesi'nden ise Valentha Alvares Lopez de konuşmalarında, "Barışın sadece dördünüzün meselesi değil tüm dünyanın meselesidir" mesajını verdi.
22 ARALIK'A ERTELENDİ
Duruşmada ise akademisyenlerin yargılanması için Adalet Bakanlığı'ndan istenen "Soruşturma izni"ne yanıt verilmediği görüldü. Duruşmada söz alan Av. Meriç Eyüboğlu, ortada herhangi bir suçun olmadığını, önceki karardan vazgeçilerek, derhal beraat kararı verilmesini istedi. Av. Gökhan Küçük ise yargılamanın hukuki değil siyasi olduğunu kaydederek, müvekkilleri hakkında beraat kararının verilmesini istedi.
Mahkeme Heyeti, savunmaların ardından Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma iznine dair yanıtın beklenmesine karar vererek, duruşmayı 22 Aralık gününe erteledi.