Meclis Bütçe görüşmeleri 2. gün oturumuyla devam ediyor. Kürdistan tartışmasının devam ettiği bütçe görüşmelerinde söz alan BDP Milletvekili Adil Zozani, AKP-CHP ve MHP'yi "Sansürcü üçüzler" olarak nitelendirdi. Ayla Akat Ata da tutuklu vekillerin serbest bırakılmasını istedi. 

TBMM Genel Kurulu, 2014 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın ikinci gün oturumu görüşmek üzere Meclis Başkan Vekili Sadık Yakut başkanlığında toplandı. Tartışmalar üzerine verilen aranın ardından görüşmelere devam edildi. CHP'nin önergesinin ardından ise bütçenin birinci tur görüşmelerin geçildi. İlk oturumda Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Başbakanlık, Kamu Denetçiliği Kurumu, MİT, MGK Genel Sekreterliği bütçeleri hakkında partilerin temsilcileri konuştu. Görüşmelerde BDP Grubu adına söz alan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, "Bu anayasada bütün renkler yoksa bizden bunu tanımamızı beklemeniz vicdansızlık olur. 'MGK kararlarına imza attık ama gereğini yapmadık' diyorsunuz. Bizde bu tekçi anayasa gereği mecburen gelip yemin ediyoruz. Ama bu anayasa retçilerin anayasasıdır. Gelin bunu terk edelim içinde kendimizi gördüğümüz bir anayasaya namusumuz üzerine ant içelim" diye konuştu. Sakık, AKP hükümetinin darbenin ürünü olan anayasayı ve yasaları değiştirmediğini söyledi. 

Sakık, acılara ilişkin büyük bir anıt yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu anıtın önünde bütün halklar kucaklaşalım ve ortak büyük bir Türkiye yaratalım. Geçmişimiz ile yüzleşebilirsek geleceği ortak yaratabiliriz. Biz eşit vatandaşlık istiyoruz. Acılarımız çok büyük. Eyüp peygamberin hoşgörüsünü gösterdik. Bu ülkede analara yapacağınız en büyük armağan, barış, demokrasi ve özgürlüktür" diye konuştu. 

Sakık'ın ardından ise BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani konuştu. Zozani, fiziken Meclis'te olduğunu ancak ruhen Yüksekova'da olduğunu ve orada katledilenleri düşündüğünü vurguladı. Zozani, "Bugün bile anneler ağlıyor. Ellerinde bir çakı dahi bulunamayan sivil vatandaşlar son 5 gün içinde katledildiler. Bu devletin güvenlik güçleri katletti. Düzmece görüntüler ile onlara 'terörist' muamelesi yaptılar. Onlar ne kadar terörist ise ben de o kadar 'teröristim'. Provokatörlerin provokasyonu erken tespit edilmeseydi inkar ettiğiniz Kürdistan cayır cayır yanıyor olacaktı. Meclis olarak ne yaptınız. Vicdanınıza seslenmek istiyorum ama vicdan da kurumuş" diye konuştu. Zozani, CHP, AKP ve MHP sıralarına "Sansürcü üçüzler bunu yapabilir misiniz?" diye seslendi. 

SAYIŞTAY DENETİM RAPORLARI NEDEN MECLİS'E SUNULMADI?

Zozani, Sayıştay bütçesi üzerine konuşmasını sürdürmek istediğini belirtirken, Sayıştay raporları konusunda AKP hükümetinin ve muhalefet partisinin samimi olmadığını söyledi. Zozani, Sayıştay'ın denetim raporlarını Meclis'e sunmadığını belirterek, "Sizin övdüğünüz ordunuz, Güney Kürdistan'da sakız satıyor. Ordunun ticari faaliyetlerinin, girdiği ihalelerin, işlettiği fabrikaların mali raporlarını soruyoruz. Size göre ordu vatan savunması ile meşgul. Hadi oradan ne savunması. Ordu sakız satmakla meşgul" diye konuştu. Zozani, CHP'nin samimi olması durumunda askeriyeye ilişkin Sayıştay raporlarını da istemesi gerektiğini vurguladı. 

Zozani, "Kürdistan"ın geçen sene hazırlanan bütçe metninde kullanıldığını buna o dönem itiraz edilmediğini belirterek, "Bunu yeni mi fark ettiniz" sorusunu yöneltti. Zozani'nin ardından konuşan MHP Grup Başkan Vekili Yusuf Halaçoğlu ise, "Evet geçen sene kullanılmış. Ben o zaman grup başkan vekili değildim. Ama bu sefer fark ettik ve itiraz ettik" diye konuştu. Halaçoğlu, "Kürdistan" denilen bölgenin yok olduğunu ileri sürdü. 

BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ise yaptığı konuşmada, Yargı erkine vurgu yaptı. Ata, mahkemelerin ağır iş yükü ve dosyaların birikmesinin yargı işleyişinin hantallaşmasına yol açtığını kaydetti. Ata, yargı organlarının karar süreçlerine müdahil olması gerektiğini belirterek, bütçenin "güvenlik" bütçesi olmaktan çıkarılması için yargı alanına ayrılan bütçenin de arttırılması gerektiğini söyledi. AKP'nin referandum ile yargının bağımsızlaşacağını savunduğunu belirterek, "Bu olmamıştır. Kürtlere, emekçilere ve kadınlara yönelik yargının bağımsızlığı yıllardır nasıl ihmal edilmiş ise yine öyle devam etmektedir. Yargının, siyasi erke bağlı olmasının hukukun meşruiyetini zedelediğini kaydeden Ata, "Despotik sistemin özünde bir değişiklik olmamış yalnızca hedef gösteren kişi değişmiştir" dedi. 

ANAYASA SÜRECİNİ STK'LER İZLEMELİ

Ata, uzun tutukluluk uygulamasının vicdanları yaralandığını ve ağır tahribatlara yol açtığını belirterek, AİHM kararlarına rağmen yargıda bir iyileşmenin olmadığını belirtti. Balbay'a ilişkin kararı hatırlatan Ata, "Anayasa Mahkemesi bu kararında 5 yıllık bir tutuklamanın makul olmadığına hükmetti. Tutuklu milletvekillerimizin tutukluluk durumlarına derhal son verilmelidir" diye kaydetti. Ata, STK'ler tarafından Anayasa sürecinin izlenmesine ilişkin bir kurum kurulmasını bunun yapılması ile tıkanıklığın aşılabileceğini kaydetti. 

Görüşmeler milletvekili konuşmaları ile devam ediyor.