AKP hegemonyasının panzehiri HDK / Mehdi Atay

AKP hegemonyasının panzehiri HDK / Mehdi Atay

Halkların Demokratik Kongresi (HDK)'nin 1. Genel Kurulu hafta sonu yapıldı. Türk Başbakan Tayyip Eroðan'ın bir süredir partisinin il kongrelerini gerekçe ederek başlattıðı gayrı resmi seçim gezilerini sürdürdüðü bir sırada yapılan Kongre, iktidar partisinin karşısındaki en etkili tek güç olan halkların muhalefet cephesinin ete kemiðe büründüðü bir çıkış olarak deðerlendirilebilir. Sistem içi iktidar kavgasının bugünkü galibi AKP karşısında gerçek muhalefet cephesi olması hasebi ile HDK'nın önümüzdeki dönemde de sıkça üzerine kafa yoracaðımız bir oluşum olduðu açık.

Zira HDK tüm bileşenleri ile Ankara egemenliðinin, son otuz yıldır Kürt, Türk devrimci güçleri ile bunların doðal müttefiki tüm ezilenlerin biraraya gelmesini engellemeye yönelik tüm çabalarını boşa çıkarmanın adıdır. HDK ile egemenlerin kirlettiði, “kardeşlik” kavramı yerine halklarımızın ortaklıðı bu kez kendi iradeleri ile yeniden tarif edilmekte.

Bugün Halkların Demokratik Kongresi adını alan oluşumun ilk somut adımları 1995 genel seçimlerinde atıldı. Seçimlere “Barış, Emek Özgürlük Bloðu” adı altında katılan SÝP ve BSP HADEP'le oluşturdukları ortak liste ile seçimlere katıldılar. O günden bu yana hem egemen siyasette hem de sistem dışı gerçek muhalif cephede ciddi gelişmeler yaşandı.

Sistem özellikle Kürdistan'da Kürt Özgürlük Hareketi karşısında tutunamayan, dolayısıyla yok olan siyasal kadroları yerine tüm gücünü verdiði AKP ile 2002 seçimlerinde yeni bir müdahaleye daha yeltendi. Kürdistan'da safların daha net çizildiði bu süreçte tüm yasal engellemelere karşın örgütlü Kürt muhalefeti AKP şahsında da sistemi yenilgiye uðratmayı başardı.

Kürdistan'da yaşanan bu siyasal hesaplaşmanın Batı'da da ciddi yansımaları olduðu açık. AKP iktidarı ile kan tazelemeye çalışan Ankara egemenliði karşısında sol sosyalist cephe teslimiyeti kabul etmeyerek direnişi sürdürdü. Batı metropollerinde emekçi kesimlerin yoksulluðuna ortak olan Kürt halkı Kürdistan'da yükselen siyasal mücadelenin birikimini de bu paylaşımın bir parçası yaptı. Bu buluşmanın ilk siyasal sonuçları son seçimlerde kendisini gösterdi. 22 Temmuz genel seçimlerinde Ýstanbul'da üç baðımsız milletvekili çıkarmak cumhuriyet tarihinde emsaline rastlanamayacak bir siyasal başarı olarak tarihe geçti.

Özgürlük Hareketi'nin Kürdistan ve Türkiye'de 30 yılı aşkın bir süredir sürdürdüðü mücadelenin sonucunda ortaya çıkan ideolojik ve politik birikimin sonucunda ulaşılan tecrübenin yarattıðı örgütlenme, kitleselleşme aktif politikada da etkisini gösterdi. Bu birikimin Batı'da sol sosyalist emek cephesi ile buluşması tüm ötekileştirilmişler için de bir umut teşkil ediyor. Öðrencilerden, kadınlara, geniş işsiz yıðınlarından örgütlenme hakkı engellenen işçilere, homofobik egemen bakışın hedefi olan eşcinsellerden, devletin cinsel şiddetine maruz kalan kadın ve çocuklara kadar tüm ezilenlerin örgütlenme zemini olmaya aday HDK.

Sayısal çoðunluðuna dayanarak, sistem içi muhalefeti kale dahi almayan AKP iktidarını yeni anayasa yazım sürecinde de önümüzdeki bir iki yıl içerisinde yapılacak cumhurbaşkanlıðı seçimi, yerel seçimler ve genel seçimlerde de zorlayacak tek güç ezilenlerin ittifakı olacak gibi görünüyor.

Kürt Özgürlük Hareketi'nin Ankara egemenliði karşısındaki direnci ile elde edilen kazanımlar, Türkiyeli ezilenleri için de emsal teşkil edecek nitelikte. Kürdistan genelinde yüzü aşkın belediyenin kazanılmasının ardından baðımsız adaylarla girilmesine karşın 22 Temmuz seçimlerinde elde edilen başarı bu buluşmanın ilk sonuçlarıydı. Newroz alanlarına ve 1 Mayıs meydanlarına yansıyansa, AKP açısından siyaset zemininin tek sahibi olmadıðı mesajını vermesi bakımından dikkat çekicidir.

Ýslamiyeti Türkleştirerek kendi hegemonyasına alma hevesindeki AKP'nin hesapları Kürdistan'da zalime karşı direnmenin bir biçimi olan sivil Cuma Namazları ile bozuldu. Batı'da da gerçek ezilenlerin mücadelesi, ”mazlum” rolüne soyunan Erdoðan ve AKP'nin bu oyununu da boşa çıkaracaða benziyor.

AKP'nin Kürdistan ve Batı illerinden son bir kaç yıldır aralıksız sürdürdüðü insan avının temel amacı da bu örgütlü yapıyı yok etmektir.

ANF NEWS AGENCY