AKP iktidarı, 'dil kirliliði' ve hayvanlara hakaret...

AKP iktidarı, 'dil kirliliði' ve hayvanlara hakaret...

Türkiye tarihinin hiçbir döneminde siyasi üslup AKP iktidarı döneminde olduðu kadar kirlenmedi. Kamuoyunu hemen her gün bir ülkenin tepesindeki zatın hakaretlerini ve bir birinden saçma sözlerini dinliyor.

“Siyaset” yapıldıðı iddiasıyla “çelişkili”, “hakaret dolu” ve “temelsiz suçlamalar”la dolu konuşmalar havada uçuşuyor. Bunun öncülüðünü de kendisine “Başbakan” sıfatını yakıştıran bir zat yapıyor. Hemen her konuşması “hakaretname” ya da hiçbir temeli olmayan suçlamalarla yüklü “KCK iddianamesi”ni andıran Erdoðan’ın konuşmaları, bulaşıcı bir şekilde neredeyse çevresindeki bütün kurmaylarına ve topluma yayılıyor.

Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin de bu ilkesiz, saçma ve suçlu iktidarın sonuçlarından birini ifade ediyor. Bazıları “odun”, bazıları “kereste” benzetmesi yaparken, “akıl saðlıðının yerinde olmadıðını” söyleyenler de var. Hepsinden önemlisi bu kadar açık tepkinin dile getirildiði bir ülkede, halen insanlar hiçbir muhalif görüş ve farklı davranışa tahammül etmeyen “yönetici tayfasına”, tahammül gösterebiliyor. Bu durum tek başına, akıl ve izan yoksunu bir iktidarın topluma biçtiði rolün ne olduðuna işaret ediyor.

Ardı arkası kesilmeyen mide bulandırıcı açıklamalar dikkate alındıðında bu iktidarın aynı zamanda “entelektüel” düzeyinin en düşük iktidarlardan biri olduðu anlaşılıyor. Birçok köklü soruna karşı davranış biçimleri ciddi bir hafıza yoksunluðunu ifade ederken, sanat ve edebiyat düşmanlıðı yönetici tabakasının klasik muhalefeti bastırma anlayışının ötesinde, düşünsel darlıðına ışık tutuyor. Buna Ýslamcı muhafazakarlık gibi gerekçeler de eklemek mümkün.

Hem siyasi hem de kültürel olarak tüm deðerleri “kirletme” rolü oynayan AKP iktidarının, aşırı tahrikçi söylem ve pratiklerinin muhalifleri de zaman zaman aynı çember içine çektiði görülüyor. Örneðin, BDP’li vekil Hasip Kaplan, Roboski Katliamı’nın sorumlusunun kim olduðunu sorgularken, “hangi hayvan bunu yaptı?” şeklindeki açıklaması yadırgatıcı oldu. Zira, hiçbir hayvanın böyle bir davranışı ve suçu sözkonusu deðil. Bir suçlamada bulunurken, masum bir hayvana hakaret kabul edilemez. AKP sözcüsü Hüseyin Çelik de Bakan Şahin’in Roboski açıklamalarını “insani” bulmadı ancak, bunun “hayvani” olmadıðını da vurgulamak gerekiyor. Bu olsa olsa “AKP’vari” olabilir. Çünkü bu zat AKP iktidarının temsilcilerinden biri.

Son zamanlarda bir çok benzer tepki göze çarpıyor. Ýçişleri Bakanı’na tepki gösterirken “dansöz” benzetmesi yapılarak, dans ve bunu icra edenlere hakaret edildiði gözden kaçırılıyor. Kısaca bir kötülüðe tepki gösterirken, diðerlerinin haklarına saygı gösterilmeli. Ancak bu durum Türk devletinin kuruluşundan beri var olan bir mantıðı da ifade ediyor. Eðitim sistemi ve topluma dayatılan anlayış, Müslüman olmayanı “kafir”, diðer ifadeyle “düşman”, doðal ve meşru taleplerde bulunanları ya da Kütleri “bölücü”, sünnet olmayanları ve Kürtleri “Ermeni” olarak gösteriyor. Bunlar toplumun genlerine yerleştirilen tehlikeli yargılar olurken, günlük yaşamda kadından, eşcinsellere ve farklı ırklara mensup insanlara ve fikirlere karşı sayısız “insan, kültür, fikir ve farklı eðilim düşmanı” anlayış biçimleri mevcut.

Ýlerici, demokrat ve özgür bir ülke tasavvur edenlerin bu ülkeyi demokratikleştirmek kadar, iktidarın yarattıðı dil ve zihniyet kirliliklerini de temizlemek gibi bir görevi var.

ANF NEWS AGENCY