AKP hükümeti Kuzey Kürdistan’da kullanılmak üzere 110 yeni TOMA aracı aldı. İhaleler tamamlanırken, yeni TOMA’ların önümüzdeki günlerde Kürdistan’da kullanılmaya başlanacağı belirtiliyor.

AKP hükümetinin 6-8 Ekim sendromu sürüyor. DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye saldırısı ardından Kuzey Kürdistan ve Türkiye illerinde 6-8 Ekim arasında yaşanan serhildanların üzerinden üç ay geçmesine rağmen, Van başta olmak üzere, birçok kentte polis ve jandarma ablukası sürerken, 110 TOMA aracı satın aldı.

Kobanê direnişini sahiplenme eylemlerinin sadece kent merkezlerinde değil, ilçe ve köylerde de yaşanması üzerine AKP’nin ilçelere yeni TOMA ve polis takviyesi yapacağı öğrenildi. Türkiye İçişleri Bakanlığı birçok noktada yeni ‘güvenlik tedbirleri’ aldığı, güvenlik paketi adı altında yeni baskıcı düzenlemelere gitti.

‘AMAÇ KAMU DÜZENİ ADI ALTINDA YENİ BİR BASKI MEKANİZMASI OLUŞTURMAK’

İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, hükümet yetkililerin bir yandan çözümden söz ederken, bir yandan da Kürt halkına karşı yeni güvenlik konsepti oluşturmasının kaygı verici olduğunu söyledi.

‘Kamu düzeni’ adı altında baskıcı yöntemlerin arttığını ve kentlerin de baskı altına alındığını vurgulayan melet, “Buna bir anlam veremiyoruz. Birkaç gündür Yalçın Akdoğan, çözüm sürecine ilişkin Sayın Öcalan ile görüşme trafiğinin hızlandığını söylüyor. Ama yeni TOMA’lar, yeni polis kadroları, betondan mobese kameralar, kalekollar yapılıyor. Başbakan ‘ne olursa olsun kamu düzenini sağlayacağız’ diyor. Ama amaç kamu düzeni adı altında toplumu bir bütün olarak denetlemek. Burada insanların özel yaşamı ihlal ediliyor. Şehrin her yanına kameralar ve polisler koyarak, seyyar karakollar oluşturulmuş. Bu tür tedbirlerle kamu güveni sağlanmaz, kamu güvensizliği oluşur” diye konuştu.

‘TOPLUM BU YÖNTEMLE BARIŞ DUYGUSUNDAN UZAKLAŞTIRILIYOR”

Kendilerinin askeri ve polis binalarının kentin dışına çıkarılmasını isterken, kent merkezlerinde yeni seyyar karakollar oluşturulduğuna söyleyen Melet şunlara dikkat çekti: “3 aydır Van’da tek bir olay yaşanmadı. Ama aşırı güvenlik tedbirleri var ve halkın parasıyla yeni TOMA’lar alınıyor, bunu anlamış değiliz. Çok kaygı verici durum. Bunlarla psikolojik baskı yapılıyor. Emniyet güçleri saldırıya uğrayan, mağdur olan taraf ol arak kendilerini lanse etmiş durumda. Dışarıdan gelen insanlara kendilerini mağdur gösteriyor. Toplum bu şekilde barış duygusundan uzaklaştırılıyor. Yeni güvenlik önlemleri bizi kaygılandırıyor. 6-7-8 Ekim’de 107 kişi tutuklandı. Açıkçası savaş yıllarında bile bu kadar kişi tutuklanmadı. 6-7-8 Ekim’i bahane ediyorlar.”