'AKP Kürt işçileri köleleştirmek istiyor'

'AKP Kürt işçileri köleleştirmek istiyor'

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, 1 Mayıs gündemi vesilesiyle, işçi ve emekçilerin güncel sorunları ile AKP Hükümeti'nin ekonomik yönlü müdahalelerini ANF'ye deðerlendirdi. Gürkan, son bir yıl içinde AKP'nin bütün çalışan kesimler üzerindeki sömürü politikasını artırdıðını belirtti. Hükümetin, bölgesel asgari ücret uygulamasıyla Kürt işçileri kölelik koşullarında geçinmeye zorladıðına dikkat çeken Gürkan, Kürtlerle emek mücadelesi yürüten kesimlerin birliðini hayati önemde buluyor. EMEP Genel Başkanı, AKP'nin dış politikasını da eleştirdi.

Türkiye'deki sınıf mücadelesinin bugünkü aşamasını ele alarak söze başlayan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan; çalışma ilişkileri, yasal düzenlemeler, tüm toplumsal yapılanmaların emeðin haklarını gözetmeyen yerde durduðuna deðinerek, devam etti: "Tüm bu olumsuzluklara raðmen, tarihte olduðu gibi bugün de işçi sınıfı ve emek güçleri haklarının gasp edilmesine karşı bir arayış ve mücadele içerisindedir. Pek çok organize sanayi bölgesinde işçiler örgütlenme, ekonomik ve sosyal haklarını geliştirme için çaba harcamaktadır. Ýşten atılma, polis tarafından dövülme, gazlanma ve yargılanma pahasına mücadeleye atılmaktadır."

12 eylül askeri darbesi ve ardından izlenen politikalarla işçi-sendika hareketinin zayıfladıðını anımastan Gürkan, buna raðmen Türkiye'de sınıf temelli mücadelenin sürdüðünü kaydetti. Gürkan, bugünkü serüveni de, "Elbette bugünün kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır. Ancak esas olarak, işçi sınıfı ve emekçilerin mücadelesinin yönü ilerleme, yayılma ve güçlenmeye dönüktür" diye özetledi.

SON 1 YILDA...

AKP'nin son bir yılda yarattıðı tahribatları ise EMEP Genel Başkanı, şöyle özetledi: "Son bir yılda taşeron, kuralsız ve esnek çalışma oranları, ölümlü iş kazaları, çalışma koşullarından kaynaklı hastalıklar artmıştır. AKP hükümeti, yaptıðı düzenlemelerle kapitalizmin krizden çıkış formülü olarak emek sömürüsünün artırılması için tedbirler almış, teşviklerle işçi ve emekçilerin yarattıðı deðerlere sermaye adına el koymuştur. Ýstihdamı teşvik adı altında işçilerin maaşlarından kesintilerle oluşan fonlar sermayenin kullanımına açılırken, şimdi sosyal sigorta fonları uzun süreli borçlanmalarla talan edilmeye hazırlanmaktadır. Eðitim sistemindeki yeni düzenleme ile işçi, emekçi ve yoksul çocukları sanayinin hizmetine kurban edilmiştir. Ýşçilerin en temel kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatlarının tasfiyesi söz konusudur. Bölgesel asgari ücretle, yedek işgücü olarak tutulan işsizler ordusu baskı unsuru olarak kullanılarak, işçiler 300-400 lira ücretlere mahkum edilmeye çalışılmaktadır. AKP hükümetinin politikaları farklı kimliklere ve inançlara karşı da ayrımcıdır. Bölgesel asgari ücret uygulamasının, sanayisi gelişmemiş ve işsizliðin fazla olduðu tüm uygulama alanlarında işçileri, ama esas olarak, sanayisi gelişmemiş bölge illerinde, Kürt işçileri köleleştireceðini görmek lazım. Hükümetin, Güneydoðu’yu Türkiye’nin Çin’i yapma iddiası bundandır."

AKP Hükümeti'nin son dönemlerde kamu emekçilerine dönük saldırılarını da artırdıðına vurgu yapan Selma Gürkan, çalışanların buna da aldırış etmediðini, "Kamu emekçileri; doktorundan öðretmenine, hemşiresinden büro memuruna, ormancısından, postacısına, sanatçısına kadar benzer taleplerle mücadele seslerini yükseltmektedir. Bu yönüyle de hareket umut vermektedir" ifadeleriyle anlattı.

'AKP'NÝN DIŞ POLÝTÝKASI VE KÜRTLERE YAKLAŞIMI DA HALKI OLUMSUZ ETKÝLÝYOR'

Hükümetin sadece emek, ekonomik ve sosyal alandaki politikaları deðil; siyasal ve dış politikasının da, 'halkı cendere altına aldıðını' kaydeden Selma Gürkan, şöyle devam etti: "2012 bütçesi ocak ayında uygulamaya konuldu. Bu bütçe yine savaş ve rant bütçesi olmuştur. Ülkemizde, yaşadıðı onca acıya raðmen, barış ve kardeşlik diyen Kürt halkının en doðal, en haklı talepleri hükümet tarafından görülmek istenmiyor. Hükümet, yine, tarihten ders çıkarmayarak, askeri ve savaş yöntemleri ile çözüm adına çözümsüzlük politikalarını uyguluyor. Bugün uygulanan dış politikalar Suriye, Irak ve Ýran ile düşmanlık esasına dayanmaktadır. Dış politikayı belirleyen temel ABD’ye baðlanmanın yanısıra, aynı zamanda Kürt meselesi esaslıdır. Ýşte bu nedenledir ki; 2012 1 Mayısı'nın ana temalarından birisi de 'Ýşçilerin Birliði Halkların Kardeşliði, Ýş, Barış ve Özgürlük' diye vurguladıðımız çerçevedir."

'EKONOMÝK HAKLAR ÝÇÝN DEMOKRASÝ ŞART VE KÜRT SORUNU BU YÜZDEN DE ÖNEMLÝ'

2012 1 Mayısı'nda işçilerin; sendikal bürokrasinin, sendikal rekabetin bölme girişimleri karşısında yerellerden başlayarak hareketi birleştirme ve sendikal bürokrasiye boyun eðmeme tutumlarını sergilediðini düşünen Gürkan, bu direncin umudu artırdıðını söyledi.

Gürkan, EMEP olarak, “Ýş, ekmek, özgürlük-Emperyalizme, savaşa ve sömürüye karşı, iş, barış, özgürlük-Ýşçilerin birliði, halkların kardeşliði” sloganları etrafında, güvenceli iş, işçi saðlıðı ve güvenliði, geçinilebilecek ücret, çalışma sürelerinin azaltılması taleplerini öne çıkarmayı planladıklarını anlattı ve ekledi: "Ancak, ekonomik ve sosyal hakların kazanılması ve mevcutların korunmasının demokrasi ve siyasal mücadelenin yükselmesine baðlı olduðunu da biliyoruz. Bu nedenle Kürt sorununun demokratik çözümü, çocuklar başta olmak üzere tutukluların serbest bırakılması, demokratik anayasa, seçim ve siyasi partiler yasasının deðiştirilmesi de öne çıkan demokratik taleplerimizdir."

'BAŞARMAMIZ ÝÇÝN BÝRLEŞMELÝYÝZ...'

Gürkan, işçi ve emekçiler ile Kürtlerin mücadelelerini birleştirmesinin önem taşıdıðına da, "Sömürülen ve baskı altında yönetilen işçi sınıfı ve emekçilerin, ekonomik, sosyal ve demokratik talepler için yürüttüðü mücadele ile ezilen Kürt halkının ulusal-demokratik hakları için yürüttüðü mücadelenin birleşmesi, ortak bir hatta ilerlemesi, demokrasi mücadelesinin kazanımları ve başarısı açısından hayati önemdedir" sözleriyle belirtti.

'HDK TARÝHSEL GÖREVÝNÝ YERÝNE GETÝRECEK'

Bu birliðin saðlanması bakımından Halkların Demokratik Kongresi'nin de rolünü etkili bulan Gürkan, "HDK, bir siyasal oluşum olarak toplumsal mücadele içerisinde önemli bir işleve sahiptir. Ezilen sınıfları, halkları, cinsleri, inanç gruplarını birleştirme ve onların hareketi olma özelliði nedeniyle böyle bir işleve sahiptir. Türkiye emek ve demokrasi mücadelesi içerisinde tarihsel bir görevi yerine getirecektir. Bu durum umudumuzu daha da büyütmektedir" diye konuştu.

Selma Gürkan'ın son sözleri ise, şöyle: "Ýşçi, emekçi, üretici köylü kardeşlerimize, kadınlara, gençlere, işsizlere ve tüm ezilenlere Emek Partisi olarak çaðrımızdır; 8 Mart’tan 21 Mart’a taşıdıðımız coşkuyla ülkenin her yerinde birleşik 1 Mayıs alanlarında buluşalım."

* Yarın: ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdað

ANF NEWS AGENCY