Türkiye Cumhuriyeti’ni, taşeron cumhuriyetine dönüştürmeyi amaçlayan AKP iktidarının yaptıðı ‘düzenlemeyle’, taşeron çalıştırma daha da yaygınlaşıyor. Yeni düzenlemede, asıl işin bir bölümü ya da parçalanarak tamamı hiç bir sınırlama olmaksızın taşeronlara devredilebilmesinin önü açılıyor. Taşeron işçileri “ne iş verilirse yapacak” emre amade köleler haline getiriliyor.

DÝSK/Devrimci Saðlık-Ýş Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoðlu, 22 Nisan’da taşeron şirketler aracılıðıyla çalıştırılan saðlık ve enerji işçilerinin Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Ankara’da gerçekleştirdiði “Taşeron Cumhuriyetine Hayır” eylemini ve AKP’nin taşeron çalıştırmayla ilgili hazırladıðı yasal düzenlemeyi ANF’ye deðerlendirdi.

10 yıla yaklaşan mücadelelerinde “taşeron işçi” gerçeðini Türkiye’ye duyurduklarını belirten Çerkezoðlu, bu mitingle taşeron işçilerine giydirilen “ikinci sınıf işçi” gömleðinin dikişlerini patlattıklarını vurguladı. Ama “taşeronlaştırmayı kutsayan”, “gizli ajandası”nın ilk sırasında “Türkiye Cumhuriyeti”ni bir “taşeron cumhuriyetine” dönüştürme amacı bulunan AKP’yi karşılarında bulduklarını ifade eden Çerkezoðlu, şunları söyledi:

“AKP, kamuda ve özel sektörde güvencesiz çalıştırmayı güvence altına alacak ve genelleştirecek bir yasal düzenleme hazırlıðına girişti. Hazırlanan deðişiklikler taşeron işçilere yeni haklar getirmeyi deðil, tam tersine mücadeleyle elde etiðimiz ve genişletmeye giriştiðimiz haklarımızın yasal-hukuki temelini tasfiye etmeyi, Türkiye’yi bir “güvencesiz işçilik cehennemi”ne çevirmeyi hedefliyordu. Ýşte bu yüzden bayraklarımıza yeni sloganımızı yazdık, “Taşeron Cumhuriyetine Hayır!””

Arzu Çerkezoðlu, taleplerini şu şekilde sıraladı:

-Saðlık alanında taşeron sistemine son verilmeli. Çalışma Bakanlıðı ve yargı organlarının “muvaza” tespitlerinin gereði yerine getirilmeli; tüm saðlık çalışanlarına güvenceli kadrolu çalışma statüsü saðlanmalıdır.

-Piyasalaştırma politikasına son verilmeli. Bu politikayı “geri dönülmez bir felakete” dönüştürecek “Kamu Hastane Birlikleri” kararnamesi iptal edilmelidir.

-Ýşçileri bir “güvencesizlik cehennemi”ne mahkum eden yasal ve hukuki düzenleme hazırlıkları derhal durdurulmalı ve Çalışma Bakanlıðı yapılan bu çalışmaların durdurulduðunu resmi olarak açıklamalıdır.

MEDYA TASLAÐIN TAMAMINI NEDEN YAYINLAMIYOR?

Miting sonrasında özellikle hükümete yakınlıðıyla bilinen gazetelerde ve haber sitelerinde “Taşeron işçilere yeni haklar geliyor! Taşeron işçilere müjdeli haber! Taşeron işçi yasal haklarına kavuşuyor! “ türünden başlıklarla haberlerin yer aldıðını belirten Çerkezoðlu, bu haberlerde işçilerin taleplerinin yerine AKP hükümetinin taşeron çalıştırmayla ilgili yeni düzenlemelerin yer aldıðına dikkat çekti.

Ýktidar borazancılıðı yapan medyanın taslaðın tamamını yayınlamadıðına dikkat çeken Çerkezoðlu, Çalışma Bakanlıðı’nın da hazırladıðı taslaðı sendikalarla, emek örgütleriyle, kamuoyuyla paylaşmadan önce yalnızca işveren kuruluşlarının görüşüne sunduðunu söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıðı koordinatörlüðünde hazırlanan ve “Alt Ýşveren Paketi” adı altında ele alınacaðı anlaşılan tasarının, taşeron işçilerinin eşitlik ve onur mücadelesine hukuki bir “baraj” kurmayı, taşeron hilekarlıðını yasal güvence altına almayı amaçlayan bir saldırı paketi olduðunun altını çizen Çerkezoðlu, taslaðı deðerlendirdi.

EMRE AMADE KÖLELER!

Buna göre taslak, 4857 sayılı Ýş Kanunu’nda yer alan ve taşeron çalıştırmayı az da olsa kurala baðlayan düzenlemeleri tümüyle ortadan kaldırıyor ve taşeron çalıştırmayı daha da yaygınlaştırarak dizginsiz hale getirmeyi hedefliyor. Ýş Kanunu’nun taşeron çalıştırmayı tanımlayan 2. maddesinde yer alan “Bir işverenden, işyerinde yürüttüðü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereði ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde (abç) iş alan ve bu iş için görevlendirdiði işçilerini sadece bu işyerinde aldıðı işte çalıştıran diðer işveren ile iş aldıðı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir” ifadesi deðiştiriliyor. Bunun yerine “Bir işverenden, işyerinde yürüttüðü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde iş alan ve bu iş için görevlendirdiði işçileri sadece o işyerinde çalıştıran diðer işverene alt işveren denir” tanımlaması getiriliyor. Yeni düzenlemede, asıl işin bir bölümü ya da parçalanarak tamamı hiç bir sınırlama olmaksızın taşeronlara devredilebilmesinin önü açılıyor. Taşeron işçileri “ne iş verilirse yapacak” emre amade köleler haline getiriliyor.

Hastanede doktorlar hemşireler bir şirketten, bilgi işlem başka şirketten, hastabakıcı ve temizlik personeli başka bir şirketten, radyoloji başka, laboratuarlar başka bir şirketten çalıştırılabilecek. Taşeron şirket üzerinden saðlanan işçiye, ilgili saðlık kurumu sınırları içinde olmak kaydıyla her iş verilebilecek; kurum içi sürgün, esaslı iş deðişikliði serbest hale gelecek.

Bununla da bitmiyor, mevcut Ýş Yasası’nın 2/8 maddesinde yer alan “Ýşletmenin ve işin gereði ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez” şeklindeki yasak da yeni hazırlanan taslak ile kaldırılıyor. Böylece asıl işin tümünün bölünerek alt işverenlere verilmesinin önünde hiç bir engel kalmıyor.

Yine tasarıda, muvazaa kararlarının gerekçelerinden birisi olan “işin sevk ve idaresinin asıl işveren tarafından yürütülmesi” halinde yapılması gerekenler tarif edilerek bu durum olaðan ve yasal hale getiriliyor. Yani hastabakıcı, hemşire, teknisyen, temizlik görevlisi; hastane başhekimi, başhemşiresi, ya da hastane müdürü tarafından sevk ve idare edilecek, idari olarak onlara baðlı çalışacak, ama taşeron şirketten çalıştırılabilecek.

Bu tasarının yasalaşması halinde herkesin kölelik dediði taşeron çalıştırma daha da yaygınlaşacak ve sermaye önündeki tüm engellerin kalktıðı tam bir taşeron serbestisi saðlanacak. Sermaye açısından sınırsız bir ucuz emek pazarı, emekçiler açısından ise bir taşeron cehennemi kuruyorlar; sonra da “taşeron işçilerin ücretlerinin zamanında yatırılması saðlanacak, yıllık izin ve diðer sosyal hakları verilecek” diyerek müjdeli haberlerle işledikleri kabahatin üzerini örtmeye girişiyorlar.

ANF NEWS AGENCY