Aksoy: Türkiye Ottowa Sözleşmesi'ne uysun
Aksoy: Türkiye Ottowa Sözleşmesi'ne uysun
Doðubeyazıt'ta son birkaç ayda yaşanan mayın patlamalarına dikkat çeken BDP Aðrı Milletvekili Halil Aksoy, Türkiye'nin taraf olduðu Ottowa Sözleşmesi'nin hükümlerini yerine getirmediðini belirtti. Aksoy, "Öncelikle yerleşim yerlerine yakın yerlerdeki mayınlı araziler derhal temizlenmelidir" dedi.
BDP Aðrı Milletvekili Halil Aksoy, Türkiye Meclisinde yaptıðı gündem dışı konuşmada, Doðubeyazıt'ta son birkaç ayda meydana gelen mayın patlamalarına dikkat çekti.
Özellikle sınır bölgelerinde ve askeri kışlaların yerleşim yerlerine yakın olduðu yerlerde patlamaların çok sık yaşandıðına dikkat çeken Aksoy, "Gelişi güzel araziye yerleştirilen mayınlar, ki bu alanlar birçok yerde -sınır bölgeleri de dahil- işaretlenmemiştir. Ne yazık ki daha sonra bu mayınlar masum insanların, çobanların, sınır ticareti yapanların ve çocukların canını alıyor" dedi.
Son birkaç ay içinde Doðubeyazıt'ta yaşanan mayın patlamalarından örnekler veren Aksoy, "Her olaydan sonra Milli Savunma Bakanlıðı'na soru önergesi verdik, ancak daha hiçbirinin cevabını almış deðiliz. Bu da, Sayın Bakanının yaşanan bu ölümlere ne kadar 'duyarlı' olduðunu göstermektedir" diye konuştu.
Türkiye'nin Ottowa Sözleşmesi'ne 2004 yılında taraf olduðunu hatırlatan Aksoy, şöyle konuştu: "Anlaşmaya göre, Türkiye 1 Mart 2008 tarihine kadar stoklarındaki mayınları imha edecekti. Yine 2014 yılına kadar da topraða döşeli mayınları temizleyecekti. Ancak ne yazık ki Türkiye, şu anda stoklarındaki mayınların imhasını tamamlayamayan üç ülkeden birisidir. Türkiye'de hala 'eðitim ve geliştirme amacı' adı altında 15 bin 150 anti personel mayının bulunduðu belirtiliyor. Yine topraða döşenen 982 bin mayından, sadece 25 bini temizlenmiştir. Ki bu temizlenen bölgeler de tam olarak kamuoyuna açıklanmamıştır."
BDP Milletvekili Aksoy, Türkiye'nin sadece Suriye sınırındaki mayınları temizleme kararı aldıðını ancak bu konuda da hala harekete geçmediðini belirterek, "Diðer bölgelerdeki mayınlara dair hiçbir girişimi olmamıştır. Öyle anlaşıyor ki, hükümetin böyle bir derdi de yoktur" dedi.
"Ottowa Sözleşmesi'ne göre her ne kadar Türkiye'de 2014 yılı sonuna kadar mayın temizleme ve imha sürecinin tamamlanması hedeflenmiş ise de bunun gerçekleşmeyeceði gün gibi ortadır" diyen Aksoy, son olarak şunları söyledi: "Neredeyse hergün mayınlara kurban vermekteyiz. Ve eðer kısa bir sürede önlemler alınmazsa daha birçok can mayınlara kurban gidecektir. Öncelikle yerleşim yerlerine yakın yerlerdeki mayınlı araziler derhal temizlenmelidir. Özellikle sınır bölgelerinde başta çocuklar olmak üzere halk, anti-personel kara mayınları konusunda uyarılmalı ve eðitilmelidir. Türkiye'de mayın kullanımını yasaklayan bir düzenleme hala bulunmuyor. 2011 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı, karakol yakınlarına ve sınıra kontrolsüz mayın döşediklerini bizzat kendisi söylemiştir. Ancak daha sonra kendisi ya da başka bir komutan hakkında herhangi bir soruşturma açılmadı. Ottowa Sözleşmesi'ni ihlal edenlere karşı yasa deðişikliðine ihtiyaç var, suçlular mutlaka cezalandırılmalıdır. Aksi takdirde mayın can almaya devam edecektir."
BDP Aðrı Milletvekili Halil Aksoy, Türkiye Meclisinde yaptıðı gündem dışı konuşmada, Doðubeyazıt'ta son birkaç ayda meydana gelen mayın patlamalarına dikkat çekti.
Özellikle sınır bölgelerinde ve askeri kışlaların yerleşim yerlerine yakın olduðu yerlerde patlamaların çok sık yaşandıðına dikkat çeken Aksoy, "Gelişi güzel araziye yerleştirilen mayınlar, ki bu alanlar birçok yerde -sınır bölgeleri de dahil- işaretlenmemiştir. Ne yazık ki daha sonra bu mayınlar masum insanların, çobanların, sınır ticareti yapanların ve çocukların canını alıyor" dedi.
Son birkaç ay içinde Doðubeyazıt'ta yaşanan mayın patlamalarından örnekler veren Aksoy, "Her olaydan sonra Milli Savunma Bakanlıðı'na soru önergesi verdik, ancak daha hiçbirinin cevabını almış deðiliz. Bu da, Sayın Bakanının yaşanan bu ölümlere ne kadar 'duyarlı' olduðunu göstermektedir" diye konuştu.
Türkiye'nin Ottowa Sözleşmesi'ne 2004 yılında taraf olduðunu hatırlatan Aksoy, şöyle konuştu: "Anlaşmaya göre, Türkiye 1 Mart 2008 tarihine kadar stoklarındaki mayınları imha edecekti. Yine 2014 yılına kadar da topraða döşeli mayınları temizleyecekti. Ancak ne yazık ki Türkiye, şu anda stoklarındaki mayınların imhasını tamamlayamayan üç ülkeden birisidir. Türkiye'de hala 'eðitim ve geliştirme amacı' adı altında 15 bin 150 anti personel mayının bulunduðu belirtiliyor. Yine topraða döşenen 982 bin mayından, sadece 25 bini temizlenmiştir. Ki bu temizlenen bölgeler de tam olarak kamuoyuna açıklanmamıştır."
BDP Milletvekili Aksoy, Türkiye'nin sadece Suriye sınırındaki mayınları temizleme kararı aldıðını ancak bu konuda da hala harekete geçmediðini belirterek, "Diðer bölgelerdeki mayınlara dair hiçbir girişimi olmamıştır. Öyle anlaşıyor ki, hükümetin böyle bir derdi de yoktur" dedi.
"Ottowa Sözleşmesi'ne göre her ne kadar Türkiye'de 2014 yılı sonuna kadar mayın temizleme ve imha sürecinin tamamlanması hedeflenmiş ise de bunun gerçekleşmeyeceði gün gibi ortadır" diyen Aksoy, son olarak şunları söyledi: "Neredeyse hergün mayınlara kurban vermekteyiz. Ve eðer kısa bir sürede önlemler alınmazsa daha birçok can mayınlara kurban gidecektir. Öncelikle yerleşim yerlerine yakın yerlerdeki mayınlı araziler derhal temizlenmelidir. Özellikle sınır bölgelerinde başta çocuklar olmak üzere halk, anti-personel kara mayınları konusunda uyarılmalı ve eðitilmelidir. Türkiye'de mayın kullanımını yasaklayan bir düzenleme hala bulunmuyor. 2011 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı, karakol yakınlarına ve sınıra kontrolsüz mayın döşediklerini bizzat kendisi söylemiştir. Ancak daha sonra kendisi ya da başka bir komutan hakkında herhangi bir soruşturma açılmadı. Ottowa Sözleşmesi'ni ihlal edenlere karşı yasa deðişikliðine ihtiyaç var, suçlular mutlaka cezalandırılmalıdır. Aksi takdirde mayın can almaya devam edecektir."
