HDP Milletvekili Aktaş, Türk devletinin uluslararası sözleşmeleri dikkate almayarak çocuk tutuklamayı 'ilk ve tek çare' olarak gündemine aldığını belirtti. 'İç Güvenlik Paketi'yle tutuklanan çocuk sayısının artacağını söyleyen Aktaş, aynı zamanda çocuk tutsakların devletin şahitliğinde tecavüze uğradıklarını da ifade ederken, hükümetin yapması gerekenleri sıraladı.
HDP Van Milletvekili Kemal Aktaş, çocuk cezaevlerinde yaşanan sorunlarla ilgili Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
'BAKANLIK VERİLERİNDE ÇOCUK SAYISI GİZLENİYOR'
Her yıl yüzlerce çocuğun çeşitli nedenlerle yaşamını yitirdiğini veya yaralandığını, binlercesinin de gözaltına alınıp cezaevine konulduğunu belirten Aktaş, bu süreçlerde çocukların sayısız hak ihlaline uğradığını ifade etti. 2015 yılının ilk günlerine Cizre, Şırnak, Mardin ve Siirt illerinde öldürülen, yaralanan ve gözaltına alınan çocuklarla ilgili haberlerle girildiğine dikkat çeken ve devletin katlettiği Nihat Kazanhan'ı anan Aktaş, Ocak 2015 tarihi itibarıyla Adalet Bakanlığı'nın yayımladığı verileri şöyle aktardı:
"3 adet müstakil çocuk cezaevi ile birlikte farklı tip ve yapıdaki 100 cezaevinde çocuk koğuşları bulunmaktadır. Bu cezaevlerinde 542'si hükümlü, 1515’i tutuklu olmak üzere toplam 2057 çocuk cezaevlerinde kalmaktadır. Adalet Bakanlığı'nın yaş gruplarını 12-17 ve 18-20 olarak ayırması tutuklu çocuk sayısını gizlemeye yönelik bir gruplamadır. Çünkü 18 yaşın tamamlanması çocukluktan reşitliğe geçiş için esas alınmaktadır. 18-20 arası yaş grubunda 7.638 kişi cezaevlerinde bulunmaktadır. Bunlardan kaçının çocuk kaçının genç olduğu her yaş grubunun ayrı ayrı tasnif edilmesiyle ortaya çıkar. Ayrıca 0-6 yaş Aralığındaki 450 Çocuk ’ta anneleriyle birlikte zorunluluktan cezaevinde kalmaktadırlar.
'İÇ GÜVENLİK PAKETİ'YLE ÇOCUK TUTUKLAMASI ARTACAK'
Uluslararası çocuk hakları sözleşmelerinde; adalet sistemine dâhil olan çocuklar için tutuklama ve hapsetmeye 'en son çare' olarak başvurulabileceğine dikkat çekildiğini, Türkiye’de ise rakamaların tam tersine, çocuklar için gözaltı ve hapse atılma işine ilk ve tek çare olarak bakıldığını göstrdiğini ifade eden Aktaş, "Yılda 300 binden fazla çocuk karakol, mahkeme, gözaltı ve cezaevi ile tanışmaktadır. Hazırlanan 'İç Güvenlik Paketi'nin yasalaşmasıyla bu rakamların kat be kat artacağını da belirtmek gerek. Çocukların tanıştığı bu kurumların çoğunda göstermelik olarak çocuklara has düzenlemeler ve altyapı mevcuttur. Büyük oranda karakolda, mahkemede ve cezaevlerinde çocuklar yetişkinlerin tabi olduğu uygulamalara maruz kalmaktadır. Bu durum çocuklarda yaşamları boyunca süren travmalara izlere neden olmaktadır" dedi.
Adana-Pozantı Cezaevinde kalan çocukların hem kamu görevlileri tarafından hem de kendi akranları tarafından kötü muameleye uğradığını hatırlatan Aktaş, son günlerde yine çocukların tutuldukları cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muamelenin gündeme geldiğine vurgu yaparak, konuya ilişkin soru önergelerinin ise yanıtsız bırakıldığını belirtti.
'DEVLET ŞAHİTLİĞİNDE TECAVÜZÜN KANITI'
Sincan Cezaevinde kalan çocuklara kötü muamelede bulundukları gerekçesiyle haklarında şikayetçi olunan kamu görevlilerine dava açılmdığını, aksine şikayetçi olan çocuklar hakkında görevlilere karşı geldikleri gerekçesiyle davalar açıldığını da bildiren Aktaş, kamuoyuna yansıyan, İzmir-Şakran Cezaevi Müdürünün imzasını taşıyan ve çocukların birbirlerine uyguladıkları şiddet, taciz ve tecavüz olayına dikkat çeken yazıya da dikkat çekerek, "Bu yazı bizzat devletin gözetimde ve denetiminde olan çocukların devletin şahitliğinde işkence, taciz ve tecavüze uğradıklarının kanıtıdır. Ulusal ve uluslararası hukukta hem bu suçları işlemek hem de bu suçların işlenmesine seyirci kalmak insanlığa karşı işlenen suça ortaklık olarak ifade edilmektedir" dedi.
HÜKÜMET NE YAPMALI?
HDP Milletvekili Kemal Aktaş, AKP hükümetine seslenerek, Türkiye'nin çocuklarla ilgili taraf olduğu uluslararası belgelerde ifadesini bulan hakların tüm çocuklar için eşit bir şekilde kullanılmasını sağlayacak adımları derhal atmasını; BM Çocuk Hakları Sözleşmesinde ve diğer sözleşmelerde çekince konulan maddelerdeki çekinceleri kaldırmasını istedi. BM Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgarî Standart Kurallar'ın (Beijing Kuralları) öngördüğü standartlarda bir adalet sistemine geçilmesi gerektiğine de işaret eden Aktaş, "Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Lanzarote Sözleşmesi) hükümlerine uygun tedbirleri almalıdır. Çocukların cezaevlerine konulmasının yarattığı sorunların son bulması için öncelikle tüm çocuk cezaevleri kapatılmalıdır. Çocuklar için cezaevi dışında alternatif adalet ve hukuk yolları araştırılmalıdır" dedi.
Aktaş işkence, taciz, şiddet ve tecavüz mağduru çocuklar psikolojik ve sosyal destek programlarından yararlandırılmasını; çocuklara yönelik işlenen suçlarla ilgili etkin soruşturma mekanizmaları kurulması ve çocuklara yönelik suçlarda cezalar caydırıcı hale getirilmesini; çocukların tutulduğu tüm cezaevleri ile çocukların kaldığı kapalı mekânların insan akları örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin denetimine açılmasını talep etti.