Cizre’de vahşet bodrumunda diri diri yakılarak yaşamını yitiren DEM- GENÇ Üyesi Sakine Şiray’ın, arkadaşı Berjin Demirkaya’ya sarılarak ateş topu arasında yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Sakine Cansız’ın ismi verildiği üniversite öğrencisi Sakine Şiray, Ankara patlamasında da yaralanmıştı.

Cizre’de yaşanan destansı direniş ve katliamın izleri ortaya çıkarken, vahşet bodrumunda diri diri yakılanların yaşamları birer destana dönüşüyor… Vahşet bodrumunda yakılarak katledilen Sakine Şiray, yaşamını yitirdiği sırada birlikte kaldığı Berjin Demirkaya’ya sarılarak yaşamını yitirdi.

Cizre’de yaralıları tedavi etmek amacıyla gelen üniversite öğrencisi Sakine Şiray, çok kısa bir zamanda Cizre halkının büyük sempatisini toplamıştı. PKK saflarında yaşamını yitiren dedesi Guri Şiray, Sakine Cansız’ın isminden esinlenerek torununa ‘Sakine’ ismi vermiş. Botan’ın yurtsever bir ailesinde büyüyen Sakine Şıray, ailesinin tek kızı olması nedeniyle sevildiğini söyleyen baba Abdurrahman Şıray, kızının kısa ve onurlu bir yaşamı seçmesinden kaynaklı gurur duyduklarını söyledi.

İSMİNİ SAKİNE CANSIZ’DAN ALDI

Kızı Sakine’nin ismini PKK’nin kurucu üyelerinden Sakine Cansız’dan aldığını söyleyen Abdurrahman Şiray, “Sakine evin tek kızıydı onun için yeri çok farklıydı. Biz Koçer bir aile olmamıza rağmen Sakine’yi okuttuk. Manisa Celal Bayer Üniversitesinde hemşirelik bölümünü okuyordu. İlginç yanı Sakine şehit düşen dedesi Guri Şiray’ın yaşamını çok yakından biliyordu. Çünkü dedesi PKK saflarına neden katıldığını, neden cezaevine girdiğini, neden şehit düştüğünü daha çocukluk yıllarında o hakikati öğrenmeye çalışıyordu. 12 Eylül darbesinde cezaevinde tanıştığı Sakine Cansız’ın ismini kendisine verdiğini öğrenmişti.”

BOTAN YAYLALARINDA KOÇER OLARAK BÜYÜDÜ

Botan’da yaylalarda Koçer kültürü içerisinde Sakine’yi büyüttüklerini dile getiren baba Şiray, kızının DEM- GENÇ Kongresinden sonra Cizre halkı ile dayanışma amacıyla gittiğini şu sözlerle ifade ediyor: “Koçer aile olduğumuz için yaz aylarında tatilde o da bizimle yaylalarda koyunları sağardı. Ama ona rağmen klasik bir ev kızı hiç olmadı. Politik bir aile yapısı ve üniversite ortamında da yurtsever kültürü de almıştı. Son olarak DEM- GENÇ Kongresine katılmak üzere Amed’e gitmişti. Daha sonra Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında üniversite arkadaşları ile birlikte Cizre halkı ile dayanışmak için gitmişti. Yaşanan bombardıman sonucu yaralıları tedavi ediyordu. Kendisi ile telefonla da görüşüyordum. Bana da sürekli ‘direnmemiz gerekiyor’ diyordu ve bana sürekli moral veren bir insandı. Biz Koçer yaşamını sürdürdüğümüz için bir yandan üzüntüsünü dile getiriyordu ama tüm zorluklara rağmen bu kültürü sürdürdüğümüz için de gurur duyuyordu. Zaten kendisi de şehir yaşamın etkisinde hiç kalmamıştı. Asimile olma, şehir yaşantısına özenme gibi asla kompleksleri yoktu. Babası olduğum için gurur duyuyorum ama onların sesine kulak vermediğimiz için de vicdanım sızlıyor” dedi.

ANKARA BARIŞ MİTİNGİNDE DE YARALANMIŞTI

Kızı Sakine’nin Ankara’daki Barış Mitinginde de yaralandığını, Cizre’ye de yaralıları kurtarmak için gittiğini kaydeden Şiray, “Heval Sakine, Ankara’da yapılan Barış Mitingine katılıyor ve bombalama sırasında yaralanıyor. Günlerce hastanede kalmasına rağmen biz yaylada olduğumuz için duymamıştık. Kendisi hastaneden taburcu olduktan sonra eve geliyor. 20 gün evde kaldıktan sonra biz yayladan döndüğümüzde olayı daha yeni duyabildik. Ama Sakine buna rağmen Kürt Özgürlük Mücadelesinin çalışmalarında geri durmadı. Cizre’de de halkı terk etmeyerek büyük bir irade sergilemişlerdir. İnsanlık tarihinde çok sayıda katliamlar olmuş ama 21. Yüz yılda Cizre’de yaşanan bu vahşi katliamın eşi ve benzeri görülmemiştir. Cizre’nin direnişi şahsında iğrenç bir katliam gerçekleşti. Yaralı halde ve yardım bekleyen bu insanlar diri diri yakılmasının başka bir tarifi olamaz. Biz bu katliamcıların böyle vahşi saldırı yapacağını beklemiyorduk diyoruz ama Kürt halkına karşı kin besleyen bu zalimler Cizre’de Kürt gençleri üzerine nefretlerini kustular. Ancak bu şekliyle ne halkın gözünü korkutabilirler nede 2 bin yıllık verdikleri özgürlük taleplerinden de asla vazgeçmeyecekler” diye konuştu.