Altınörs: Denetimde kara delik var

Vakıflar üzerinden çok ciddi bir ekonomik rant döngüsü olduğunu belirten iktisatçı Alp Altınörs, Türkiye'de denetimde bir kara delik oluştuğunu ve iktidar bünyesindeki vakıfların hiçbir şekilde denetlenmediğini söyledi.

Başkentgaz’ın 8 milyon doları -bugünkü kur üzerinden 48 trilyon TL gibi bir toplama denk geliyor- önce Kızılay'a bağış yaptığını, Kızılay’ın yüzde 1 pay alıp adeta bir komisyoncu gibi hareket ederek Ensar Vakfı'na aktardığını hatırlatan iktisatçı Alp Altınörs, “Burada ‘peçeli bağış’ dediğimiz işlem söz konusudur. Vergi kaçırıldığı gibi bu işlemlerin rutinleştiği de görülüyor” dedi.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İmam-Hatip’ten arkadaşı eski bakkal Aziz Torun’un sahibi olduğu Torunlar Holding’e ait Başkentgaz’ın, Kızılay’ı paravan olarak kullanarak Ensar Vakfı’na 8 milyon dolar bağış yaptığı ortaya çıktı. Bağışın 7 milyon 925 bin doları Ensar Vakfı’na giderken, kalan 75 bin dolarlık kısmı Kızılay’ın hesabında kaldı. Olayı doğrulayan Kızılay, Başkentgaz’ın ‘öğrenci yurdu yapılması koşuluyla’ Ensar’a kendileri üzerinden bağış yaptığını öne sürdü. Ensar da aslında paranın TÜRGEV’e verildiğini açıkladı. Bu para trafiği, karanlık ve kirli ilişkiler ağını; sistemin nasıl işlediğini bir kez daha ayyuka çıkardı. ANF’ye konuşan iktisatçı Alp Altınörs, bu döngüye dikkat çekerek, vergi kaçakçılığı ve denetimsizlik para kaçırmanın süreklilik kazandığını söyledi.

İKTİDARA BAĞLI VAKIFLAR DENETLENMİYOR

Kamu yararına olduğu iddia edilen vakıf ve derneklerin mali gelir ve giderlerinin denetlenmesi gerektiğini; Avrupa ve Amerika’da bunun kamuya açık yapıldığını hatırlatan Altınörs, Türkiye'de ise iktidarın vakıflar üzerinden çok ciddi bir ekonomik rant döngüsü oluşturduğunu vurguladı. “Denetimde bir kara delik oluşmuş durumda” diyen Altınörs, şöyle devam etti: “İktidara bağlı vakıfların denetlenmediğini, iktidarla ilişkisi olmayan vakıfların çok sıkı bir biçimde denetlendiğini görüyoruz. Örneğin Ensar Vakfı, TÜRGEV gibi vakıflar hiçbir şekilde denetlenmiyor.”

PEÇELİ BAĞIŞ SÖZ KONUSU

Başkentgaz skandalında 8 milyon dolar -bugünkü kur üzerinden 48 trilyon TL gibi bir toplama denk geliyor- gibi çok büyük bir meblağın önce Kızılay'a bağışlandığını, Kızılay’ın yüzde 1 pay alıp adeta bir komisyoncu gibi hareket ederek Ensar Vakfı'na aktardığını hatırlatan Altınörs, şunları ifade etti: “Burada ‘peçeli bağış’ dediğimiz olay söz konusudur. Vergi kaçakçılığı var. Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın ve Başkentgaz’ın açıklamalarına baktığımızda, bunun rutin bir işlem haline getirildiğini görüyoruz. Aslında çok daha büyük paralar söz konusu. Başkentgaz, ‘Biz zaten 15 Temmuz’dan sonra bütün bağışları Kızılay üzerinden geçirerek yapıyoruz’; Kerem Kınık da ’Başkentgaz bizim doğal bağışçımızdır' diyor... Burada çok rutin bir çark, denetim dışı bir para akışı, yolsuzluk söz konusu.”

ÖZELLEŞTİRMELERİN HEPSİNDE YOLSUZLUK VAR

Altınörs, Başkentgaz'ın 2013'te değerinin çok altında Torunlar Holding’e satıldığını, Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde 20 ortaklığa sahip olması gerekirken özel kanunlarla söz hakkına son verildiğini anımsatan Altınörs, “AKP'nin yaptığı özelleştirmelerin hepsi bu türdendir. Aslında yolsuzluk işlemleridir. Bağımsız bir kuruluş tarafından incelendiğinde bu özelleştirmelerin hepsinin Erdoğan'ın yakın çevresini zengin etmek için yapıldığı görülür. Özellikle elektrik ve doğalgaz, kesinlikle peşkeş çekme şeklindedir. Zaten Torunlar Holding’in iktidarın gözdelerinden biri olduğunu biliyoruz'' şeklinde konuştu.

KARA PARA AKIŞI

Ensar Vakfı'nın yurtlarında ortaya çıkan taciz ve tecavüze işaret eden Altınörs, bir Ankaralı doğalgaz abonesi olarak ödediği faturalardan Ensar Vakfı'na yurt yaptırılmasını istemediğini söyledi. “Çünkü biliyorum ki; Ensar Vakfı yurtlarında erkek ve kız çocukları tehdit altındalar. Yurtlarında ciddi taciz, tecavüz skandalı patlak vermiş bir vakıfa neden güveneyim?” diye soran Altınörs, şunları dile getirdi: “Ankara'nın 2 milyonu aşkın doğalgaz abonesi var. Ankaralı, doğalgaz faturası yatırdığını sanıyor ama para Ensar'a gidiyor. Eğer elinizde 8 milyon dolar gibi bir kaynak varsa bunu doğalgaz faturalarını iyileştirmek için kullanın. Ankaralı şu anda en pahalı faturalarını ödüyor. Bir taraftan bakıyorsunuz milyonlarca dolar Kızılay'a, Kızılay'dan Ensar'a ve TÜRGEV’e aktarılıyor. Burada gayrimeşru/kara para akışı var. Doğalgaz paraları bir şekilde iktidarının yakını vakıflara gönderiliyor, vakıflardan nereye gittiği belli değil. Bu vakıfların da gelir giderleri şeffaf değil ve denetlenemiyor.''

VATANDAŞ HESAP SORAMIYOR

Ankara'da demokrasi güçleri tarafından yapılan basın açıklamasına bile polisin saldırdığını söyleyen Alp Altınörs, şunları ekledi: “Vatandaş doğalgaz faturasını, ödediği paranın/verginin hesabını soramıyor. Bu vakıflar, para operasyonlarında kullanılıyor. Dolayısıyla ortada bir skandal var ama Türkiye'de ‘skandal’ kavramı da ortadan kalktığı için en değme skandalların bile ömrü bir hafta oluyor.”