Amed Halk İnisiyatifi, Türk cezaevlerinde siyasi tutsakların yürüttüğü açlık grevleri kaşırındaki sessizliğin bozulmasını isteyerek, sahiplenme çağrısında bulundu. İnisiyatif, 1 Mayıs'ta Amed'de yapılacak İşçi ve Emekçi Bayramı eylemine de güçlü katılım istedi.

Yazılı bir açıklama yapan Amed Halk İnisiyatifi, tarihi bir sürecin "en önemli dönemecinin" yaşandığını belirterek,  "Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler bütün dünyayı etkileyecek düzeydedir. Özelikle ezilen ve sömürülen halklar özgürlük çığlığıyla alanlarda zalim sömürgeci ve baskıcı despot kesimlere karşı muazzam bir direniş ve mücadele içerisindedirler" dedi.

Açıklamada, "Ortadoğu'nun en eski ve kadim halklarından olan Kürt halkı 40 yıla aşkındır Reber Apo (Abdullah Öcalan) ve Kürt Özgürlük Hareketinin  öncülüğünde yürütmüş oldukları tarihsel, devasa ve destansı mücadele dalga dalga büyüyüp Kürt halkının  ve ezilen tüm kesimlerin özgürlük mücadelesini yürütmektedir. Bu gün geldiğimiz nokta hiç kimsenin hayal bile edemediği bir zirvededir. Önder Apo ve yaratmış olduğu PKK sadece bir Kürt özgürlük hareketi ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda ezilen ve sömürülen işçi-emekçi hareketidir de." ifadeleri kullanıldı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın İmralı tecridinde 15 yıldır "özgür bir yaşamı yaratma çabasını ciltler dolusu kitaplar ile sistemleştirip" sunduğunu belirten Halk İnisiyatifi, "Tarihi Amed Newrozu'nda bu düşüncesini DEMOKRATİK KURTULUŞ ve ÖZGÜR YAŞAMI İNŞA hamlesini bir manifesto ile bütün dünya kamuoyuna açıklamıştır. Biz  Kürt halkı ve tüm ezilen, sömürülen bütün dünya halkları bu hamleye güçlü bir sahiplenmeyle yaşamsallaştırmamız gerekiyor" dedi.

İnisiyatif, bunun için her fırsatta ve her tarihsel gelişmelerde alanlarda olarak mücadeleyi bir üst aşamaya taşırmak gerektiğinin altını çizerek, "bu nedenle Amed istasyon meydanında 1 Mayıs'ta yapılacak olan İşçi ve Emekçi Bayramı'na tüm halkımızı güçlü katılmaya" çağırdı.

Cezaevlerindeki işkence ve kötü muameleler ile açlık grevlerine de dikkat çeken İnisiyatif, şöyle dedi: "İçinde geçtiğimiz bu önemli ve tarihsel süreçte herkesin elini taşın altına koyması gerekirken AKP hükümeti ve Türk devletinin cezaevlerinde yapmış oldukları işkence ve baskılara karşı kamuoyunun sesiz ve duyarsız kalması sürecin ruhuna ters ve manidardır.

Tüm kamuoyunu demokrat çevreler ve halkımızın bu olay karşısında sessizliklerini bozmayı bekliyoruz.  Açlık grevinde olan yoldaşlarımızın yalnız bırakılmaması ve sahiplenmesi için halkımızı daha duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Eğer bu yoldaşlarımıza bir şey olursa bunun tek sorumlusu AKP hükümetidir. Bir an önce bu işkenceye son verilip yoldaşlarımızın insani talepleri karşılanmalıdır."