Ankara ve Suruç'un failleri ortak, gözler Suruç savcısında
Ankara ve Suruç katliamlarının ortak planlanarak hayata geçirildiğini gösteren belgeler ortaya çıktı.
Ankara ve Suruç katliamlarının ortak planlanarak hayata geçirildiğini gösteren belgeler ortaya çıktı.
Ankara ve Suruç katliamlarını gerçekleştirenlerin aynı çeteciler olduğu ortaya çıktı. Ankara savcılığı, ortaklığı gösteren belgeleri Suruç katliamı soruşturmasını yürüten savcılığa gönderdi. Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar, "Artık Suruç savcılığı harekete geçmeli. Bu belgelere rağmen katliamı araştırmayacaksa, HSYK tarafından görevinden alınmalı" dedi.
Ankara ve Suruç katliamlarının ortak planlanarak hayata geçirildiğini gösteren belgeler ortaya çıktı.
Ankara katliamı soruşturmasını yürüten savcılık tarafından Suruç katliamını soruşturan savcılığa gönderilen belgelere göre, her iki katliamın talimatını veren Halil İbrahim Durgun'un canlı bombalarla DAİŞ kamplarında çekilmiş fotoğrafları dosyaya girdi.
Ankara katliamını gerçekleştiren canlı bombacıları Ankara'ya getiren Halil İbrahim Durgun, Suruç bombacısı Abdurrahman Alagöz ile birlikte yer alıyor. Fotoğraflarda DAİŞ'li Mehmet Şükrü Yoldaş da var.
Belge ve fotoğraflar, her iki saldırının da planlayıcısı olmakla suçlanan çeteci Yunus Durmaz'ın bilgisayarından çıktı.
DAİŞ'in Antep emiri olarak bilinen Durmaz'ın, Suruç katliamıyla hedef alınan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) için "Suruç'ta ameliye yaptığımız oluşum" ifadesini kullandığı, Ankara'daki mitingi düzenleyenler arasında ESP'nin de bulunduğunu ifade ettiği belirtildi.
'SURUÇ ARAŞTIRILSAYDI, ANKARA OLMAYACAKTI'
Ortaya çıkan belgeleri değerlendiren Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar, "En başından beri söylediğimiz şeyin doğru olduğu ortaya çıktı. Ankara katliamının hemen ardından Suruç savcılığı ile yaptığımız görüşmede de ifade etmiştik; eğer Suruç katliamı etkin bir şekilde soruşturularak failleri cezalandırılmış olsaydı Ankara katliamı gerçekleşmeyecekti" dedi.
Dosyaya müdahil olmalarına rağmen Suruç dosyasında devam eden gizlilik nedeniyle gelişmeleri basından öğrenebildiklerinin altını çizen Uçar, şöyle konuştu: "En başından beri ifade ettiğimiz gibi, Ankara katliamını gerçekleştirenler Suruç katliamının faili. IŞİD'le doğrudan bağlantısı olan kişiler. Çok belli ki istihbarat ilişkileri, Suriye ve Türkiye ile bağlantıları var. AKP'nin bir dönemdir yürüttüğü Suriye politikası ile alakalı bir şey. Çok açık IŞİD ile Türk hükümetinin aleni hale gelmiş bağlantıları var. Bu belgeler de ayna zamanda onun göstergesi."
Suruç katliamında sorumluluğu olduğu gerekçesiyle devlet yetkilileri hakkında yaptıkları başvurunun takipsizlikle sonuçlandığının altını çizen Uçar, "Araştırılmasını istediğimiz her şeye olumlu cevap alamadık. Taleplerimiz kabul edilerek katliamın failleri ve bağlantıları üzerine bir nebze de gidilmiş olsaydı başta Ankara katliamı olmak üzere diğer katliamlar da engellenmiş olacaktı. Ancak ne devlet yetkilileri ne de yargı organları katliamın aydınlatılması konusunda iradi bir tutum sergileyemediler" dedi.
'SURUÇ SAVCILIĞI ARTIK HAREKETE GEÇMELİ'
Ankara savcılığının belgeleri Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiğini hatırlatan Uçar, "Suruç savcılığının harekete geçmesi gerekiyor" dedi.
Ankara katliamını gerçekleştiren canlı bombalardan birinin, Suruç katliamını gerçekleştiren Yunus Emre Alagöz'ün kardeşi olduğunun ortaya çıkmasından itibaren Suruç savcılığının her iki katliam arasındaki bağlantıları ortaya çıkartmak için harekete geçmesi gerektiğini belirten Uçar, "Ama bugün Suruç katliamı soruşturmasının tek bir tutuklusu dahi yok. Katliamın hemen ardından yaptığımız taleplerden biri de şuydu: Yunus Emre Alagöz'ün aile bağlantıları, ülkeye giriş çıkışları, yaptığı tüm işlemlerin incelenmesiydi. Bu talebimiz bile gerçekleşmiş olsaydı, Ankara katliamı gerçekleşmeyecekti" dedi.
Suruç savcının açığa çıkan belgelere rağmen harekete geçmemesi durumunda katliamın sorumlusu olarak görüleceğinin altını çizen Uçar, "Hala gizlilik kararını devam ettirecekse, katliamın faillerini korumaya devam edecekse, HSYK'nın doğrudan bu savcıya görevden alması gerekir" dedi.