Anüs yolu kapalı bebeğe ‘sağlıklı’ raporu verildi
Anüs yolu kapalı bebeğe ‘sağlıklı’ raporu verildi
Anüs yolu kapalı bebeğe ‘sağlıklı’ raporu verildi
Türkiye’deki uzmanların görüşüne göre yılda canlı olarak doğan bebeklerin 200 ile 300 kadarında anüs yolu kapalı oluyor. Çocuk cerrahlarının uğraştıkları başlıca hastalıklar arasında yer alan ancak birkaç ameliyatla halledilebilir bir problem olmayan anüs kapalılığı konusunda Türkiye’deki doktorlar yeterli bilgiye sahip değil. ARM’li doğan çocuklardan sadece biri olan 4 yaşındaki Meriç bebek için hastaneden “sağlıklı” raporu verildi.
Dünya genelinde yaklaşık olarak 2500 ile 5000 canlı bebekten birisi anüsü kapalı olarak doğuyor. Böyle bebeklerin görülme sıklığı bölgelere göre değişirken, Türkiye’de uzmanlar doğum hızına bağlı olarak yılda canlı doğan bebeklerin 200 ile 300 kadarının anüsünün kapalı olabileceği görüşünde. Hamilelik sırasında kullanılan bazı ilaçlar, maruz kalınan zararlı maddeler, radyasyon, geçirilen enfeksiyonlar ile diğer doğumsal anomaliler gibi Anorektal Malfarmasyon (ARM)’lerin gelişimine zemin hazırlayabileceği görüşünde olan uzmanlar, sadece annelerin değil babaların da sağlığa zararlı ortamlarda bulunmasının anüsü kapalı bebeğe sahip olma riskini arttırabileceğini görüşünde.
ARM’nin gelişmesinin tek bir nedeni olmadığını kaydeden uzmanlar yine hem genetik hem de çevresel birçok etkenin bir araya gelmesiyle bu duruma yol açtığını söylüyor. Çocuk cerrahlarının uğraştıkları başlıca hastalıklar arasında yer alan anüs kapalılığı ancak birkaç ameliyatla halledilen cerrahi bir problem değil. Birçok çocuk ergenlik dönemine geldiğinde doktorların takibinden çıkarken birçoğu ise Türkiye’deki sevk sorunları nedeniyle doktorlarına ulaşamıyor. En önemli sorunlardan biri ise cerrahların özellikle erişkinlerle ilgili yeterli bilgiye sahip olmamalarıdır.
4 yaşındaki Miraç bebek ARM’li doğan çocuklardan sadece biri. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yaşayan Meriç bebeğin ailesini evinde ziyaret ettik. Bizim ziyaretimiz öncesinde fenalaşarak hastaneye kaldırılan Meriç bebek, ziyaretimiz sırasında bir kez daha rahatsızlandı. Hiç bir şey yokken bir anda fenalaşabileceğini belirten Meriç bebeğin annesi M.G, 4 yaşındaki çocuklarını tedavi ettirmek ve yaşatabilmek için verdikleri mücadeleyi ANF’ye anlattı.
Hamileliğinin 8’inci ayında sol tarafından kısmı felç geçirdiğini ve rahat hareket edemediğini anlatan anne M.G., zorlu bir doğum geçirdiğini ve Miraç bebeğin durumunun anne karnında belli olacak durumdayken hamilelik süresince yapılan kontrollerde doktorlar tarafından bir sorun belirtilmediği gibi doğum sonrası da bebeğin anüs yolunun kapalı olduğunun fark edilmeden kendilerine sağlıklı raporu verildiğini söyledi.
Doğumunun dahi doktorlar tarafından işkenceye dönüştürüldüğünü belirten Anne G., “Doğumhaneye girdik doktorlar ‘senin çocuğunun kalbi duruyor, suni sancıya dayanamaz hemen ameliyata almalıyız’ dediler ve sezaryenle aldılar. Hastanede sezaryen parasını alabilmek için bize yalan söylediler. Sezaryenle aldılar ancak beni trafik kazası geçirmişim gibi çıkardılar doğumhaneden. Ben, ebe bebeği içimden alırken bunu canlı canlı yaşadım” dedi.
ANÜS YOLU KAPALI OLAN BEBEĞE SAĞLIKLI RAPORU VERİLDİ
Anüs yolu kapalı olmasına rağmen Özel Batman Hastanesi’nde gerçekleştirilen doğum sonrasında sağlıklı olduğuna ilişkin rapor verilerek eve gönderilen evde geçen 3 gün boyunca dışkısını çıkaramadığı için karnında şişme oldu. Anne G. o günleri şöyle anlattı: “Biz eve geldik ben yerimden kalkamadığım için kız kardeşim ilgileniyordu Miraç’la. Anüs yolu kapalıymış ancak kardeşim bunun yeni doğan çocuklarda normal olabileceğini düşünmüş. 3 gün boyunca kakasını yapmadı. Karnı şişiyordu, yeşil yeşil kusuyordu ve o kustuğu zaman odada kokudan durulmuyordu. Gazını da çıkaramıyordu. Üçüncü gün artık iyice kötüleşti eşim alıp hastaneye götürdü. Oradaki doktor Miraç’ın artık patlamak üzere olduğunu anüs yolunun kapalı olduğunu söylemiş. O gece çocuk cerrahisi olan tüm hastaneler gezilmiş. Sonunda Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde ameliyata alınmış ve orada tesadüfen bulunan asker bir hoca çocuğumu ameliyat ediyor."
Dışkısını çıkaramadığı için kanı zehirlenen Miraç bebeğin geçirdiği ameliyatın ardından bir hafta yoğun bakımda kaldığını belirten anne G, “Eğer çocuk doğduğunda gerçekten kontrol edilip sağlıklı olup olmadığına ilişkin rapor öyle verilseydi. O zaman fark edilseydi, bunlar yaşanmayacaktı” dedi.
SÜREKLİ OLARAK YENİ HASTALIKLAR ÇIKIYOR
Ameliyatın ardından sorunların yeni yeni başladığını ifade eden ve sürekli olarak yeni sağlık sorunları ile karşılaştıklarını belirten anne G., “Ameliyattan sonra biz artık bitti kurtulduk sandık. Ancak ameliyat sonrası anüs bölgesini demir aletlerle genişletmek gerekiyordu. Bu da çocuğa acı veriyor, kanamalar oluyor. Bir yaşına kadar zaten sürekli ishaldi. Meğerse benim çocuğumun bağırsağı hiçbir şekilde çalışmıyormuş. Bunu a geçen yıl öğrendik” diyerek 2,5 yıl boyunca yaşadıklarını anlattı.
Anne G, “İnsan açlıktan ağlar mı? Ben yerimden kalkamadığım bir şey yapamadığım için açlıktan ağlıyordum. Ben aç olunca sütüm olmuyor, süt veremiyordum bu defa da çocuk açlıktan ağlıyordu. Eşim akşam işten gelince yemek hazırlıyordu” diye ekledi.
Özel Genesis Hastanesi’nde yapılan tetkikler sonucunda Meriç bebeğin iç organlarının yeterince gelişmediğini ve omurilikte sıvı bulunması nedeniyle bir yıl önce ikinci bir ameliyat daha geçirdiğini söyledi. Türkiye’deki doktorların doğumsal anormali hastalıklarına ilişkin yetersiz olduğunu ifade eden anne G, doktorların kendini geliştirmesi gerektiğini söyledi. Doktorların ilgisizliğinden yakındı.
‘DEVLETTEN ARTIK BİRŞEY BEKLEMİYORUZ’
Maddi ve manevi olarak 4 yıldır çocuklarını tedavi etmek ve yaşatmak için mücadele verdiklerini anlatan anne G, Türk devletinden ise hiçbir şekilde yardım görmediklerini belirttiği konuşmasında paralı sağlık sistemini eleştirerek, “Paran varsa tedavi olabiliyorsun, yoksa ölüme mahkûmsun. Biz devletten artık hiç şey beklemiyoruz” dedi.
Anne G, ARM’li çocukların aileleri olarak bir dernek kurduklarını ve bu dernek aracılığıyla sorunlarını paylaşarak ortak çözümler üretmeye çalıştıklarını belirtti.