AP’nin Türkiye kararı en net kopuş işareti
Siyaset Bilimci Cengiz Aktar ile HDP Mardin Milletvekili ve siyaset bilimci Mithat Sancar, AP’nin Türkiye kararını ANF’ye değerlendirdi.
Siyaset Bilimci Cengiz Aktar ile HDP Mardin Milletvekili ve siyaset bilimci Mithat Sancar, AP’nin Türkiye kararını ANF’ye değerlendirdi.
Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporu kabul etti. AP'nin Türkiye Raportörü Kati Piri tarafından sunulan rapor doğrultusunda yapılan karar oylaması, AB’ye tavsiye niteliği taşıyor. Öte yandan kararın açıklanmasından kısa bir süre sonra AB Bakanı Ömer Çelik, Dışişleri Bakanlığı adına yaptığı açıklamada bu kararı yok hükmünde saydıklarını ifade ederek aynı şekilde iade edeceklerini söyledi.
Hem AP’nin açıklaması hem de hükümetin verdiği yanıtların art arda gelmesi ekonomide de etkilerini gösterdi. Euro bugün 6 ayın rekorunu kırarak 4.13 TL civarındaki piyasa değerine ulaştı.
BAŞKANLIK SEÇİMİ OLMASI HALİNDE...
Peki, bu tavsiye kararı ne anlama geliyor? Türkiye, AB ilişkilerini nasıl etkileyecek?
Kati Piri oylama öncesi DW'ye verdiği röportajda kararın ana gerekçesini şöyle açıklıyor: “Türk hükümeti, Venedik Komisyonu raporlarını ve Anayasa değişikliğine karşı oy kullanan 23 milyon vatandaşı dikkate almadan bu değişiklikleri yürürlüğe koymak istediği için müzakerelerin askıya alınmasını istiyoruz. Anayasa değişikliğinin olduğu gibi yürürlüğe girmesi halinde müzakerelerin resmen askıya alınması çağrısında bulunuyoruz.”
ORTADA DEMOKRASİ KAYGISI YOK
Siyaset Bilimci Cengiz Aktar, bu kararın tavsiye niteliği taşıdığını gözden kaçırmadan, 2019’da yapılacak başkanlık seçimi sonrasında yürürlüğe gireceğini vurguluyor ve devam ediyor: “Bu yüzden ortada fiili bir durum bulunmuyor. Ama öte yandan AP’nin aldığı karadan çok buradaki hükümetin verdiği tepki önemli. Bunun hükmü yoktur demek ne anlama geliyor! Sen almamışsın ki kararı. Bu cidden komik bir cevap.”
Hükümetin AP kararı karşısında verdiği cevabı eleştiren Aktar, Türkiye AB ilişkilerinde gelinen son durumu da şöyle özetliyor: “Bir yandan da köprüler artık iyice atıldı. AB ile Türkiye arasında bundan sonra ticari ilişkiler dışında çok da ilişki kalacağını sanmıyorum ki bu pratikte de şuan böyle. AB’nin de Türkiye’nin demokrasine ilişkin bir kaygısının ya da çabasını kaldığını da göremiyorum bunu da unutmamak gerekiyor. Zaten AP’nin kararının Türkiye’yi daha fazla demokrasiye taşıyacağı falan da yok. Avrupa da ne yaptığını çok bilmiyor. İlişkiler nihayetinde ticari anlaşmalara, enerji politikalarına ve mülteci sorununa geliyor. Bu yüzden ortada bir demokratikleştirme kaygısı var diyemeyiz.”
AP’NİN BU KARARI VERECEĞİ BEKLENİYORDU
HDP Mardin Milletvekili ve siyaset bilimci Mithat Sancar ise bunu şimdiye kadar Avrupa kurumlarından Türkiye’ye yönelik verilmiş en sert ve net karar olarak yorumluyor. Daha önce de çeşitli açıklamalar ve benzer konularda tepkiler verildiğini dile getiren Sancar, bu kararın en net kopuş işareti olduğunun da altını çiziyor. Öte yandan bu kararın doğrudan sonuç vermeyeceğini Cengiz Aktar gibi Mithat Sancar da vurguluyor ve bunun Avrupa karar organlarına tavsiye niteliği taşıdığını yineliyor. Sancar, AB karar organlarının AP tavsiyesini dikkate alacağını söyleyerek benzer başka karar ve raporlar da olduğunu şöyle anlatıyor: “Avrupa’daki çeşitli kurumlar zaten Türkiye’nin bir hukuk devleti olmadığını bir süredir dile getiriyor. Bu yönde başka raporlar da var. Örneğin Avrupa Konseyi’nin önemli bir kurumu olan Venedik Komisyonu, Anayasa değişikliklerinin Türkiye’de demokrasi ve hukuk devletinin sonunu getireceğine dair bir tespit yapmıştı. Aynı şekilde Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği de yargı bağımsızlığı ve insan hakları konusundan Türkiye’de çok büyük ihlallerin yaşandığını rapor etmişti. AP'nin Türkiye Raportörü Kati Piri de bu yönde eleştirileri ve raporları sık sık gündeme taşıdı. Yani AP’nin bu kararı vereceği bekleniyordu.”
İÇİ BOŞ MEYDAN OKUMA
“Türkiye Dışişlerinden yapılan açıklama içi boş bir meydan okumadır. Dayanaksız bir kabadayılıktır. Biz bu rapora aynen böyle iade ederiz diye açıklama yaptı Ömer Çelik. Böyle bir iadeye imkânı ve yetkisi olmadığı gibi bunun herhangi bir karşılığı da yok” diyen Sancar, hükümetin açıklamalarının tekçi, baskıcı tutum devam edecekleri yönde anlaşıldığını ifade ediyor. Sancar tüm bu yaşananlara rağmen çözüm yolu içinse şunları söylüyor: “Bu kararların ve açıklamaların faturası da her geçen gün Türkiye halklarına çıkıyor, siyasi, toplumsal ve ekonomik olarak. Bizler bundan sonra olduğu gibi Türkiye’nin demokratik cumhuriyetin tek çözüm olduğunu söylemeye ve bu yönde mücadele vermeye devam edeceğiz.”