AP Türkiye raporu tartışıldı

AP Türkiye raporu tartışıldı

Avrupa Parlamentosu’de (AP) Hollandalı milletvekili Ria Oomen Ruijten tarafından hazırlanan 2012 Türkiye ilerleme raporu tartışıldı. Tartışmalara Türkiye’de başlayan çözüm süreci damgasını vurdu. Avrupa Birliği’nin süreci desteklemek için her türlü çabayı harcaması gerektiği de vurgulanan tartışmalarda Türkiye ile yeni müzakere başlıklarının açılması konusunda görüş birliğine varılamadı.

AP’deki oturumun açılış konuşmasını AB Dönem Başkanı İrlanda’nın Avrupa işlerinden sorumlu devlet bakanı Lucinda Creighton yaptı. Türkiye-AB ilişkilerinin önemli olduğunu vurgulayan Creighton, son süreçte politik diyalogların yoğunlaşmaya başladığını da söyledi.

İrlanda Dönem Başkanlığında Bölgesel Politikalar müzakere başlığının açılmasını hedeflediklerini de vurgulayan Creighton, yeni anayasa çalışmalarının önemine dikkat çekti. Yine Kürt sorunun çözümü için başlatılan sürecin de memnuniyet ile karşılandığını söyledi. Creighton “Barış süreci, başlangıç sürecinde olmasına rağmen, sonuçları devasa. Abdullah Öcalan’ın ateşkes çağrısı, görüşmeleri memnuniyetle karşılıyoruz. Bu müzakerelerin devam etmesi gerekiyor” dedi.

Ancak Türkiye’nin temel özgürlükler, temel haklar, kadın ve çocuk hakları, şansların eşitliği konusunda kat etmesi gereken önemli mesafeler olduğunu da sözlerin ekledi.

Ardından AB Komisyonu Genişleme ve Komşuluk politikalarından sorumlu komiseri Stefan Fule söz aldı. Füle de Türkiye ile İsrail arasında yeniden başlayan görüşmeleri değerlendirdi. Kürt sorununun çözümü konusunda yaşanan gelişmeleri ise, “Yeni anayasanın yazılması var. Çok kritik bir sürece denk geliyor. Türkiye’nin Güneydoğusu’na barış getirmek için yoğun bir çaba harcanlanıyor, Kürt sorununun çözümüne yol açmış durumda” biçiminde değerlendirdi.

Raportör Ria Oomen Ruijten ise, Türkiye’de insan hakları eksiklikler olduğunu dile getirdi. Kürt sorununun çözümü konusunda yürütülen görüşmelerin Türkiye toplumu ve sivil toplum tarafından desteklendiğine dikkat çekti. Ayrıca Fransa’nın 22. Müzakere başlığına koyduğu ambargoyu kaldırmasını da önemli bir gelişme olarak değerlendirdi.

Ardından da gruplar adına konuşmalar yapıldı.

Yeşiller Grubu adına konuşan Helene Flautre, bu tartışmanın Türkiye açısından tarihi bir sürece denk geldiğini söyledi. Kürt sorununun çözümü için yürütülen sürecin Avrupa’dan tam olarak anlaşılamadığını da belirten Flautre, “Sayın Öcalan ile Sayın Erdoğan arasındaki müzakere süreci halk ve sivil toplum tarafından destekleniyor. Bu yeni anayasa tartışmaları ile çok bağlantılı” diyerek sözlerini sürdürdü. Vantandaşlığın yeniden tanımı, anadilde eğitim, desantarilazasyon ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin sadece Kürt sorununun çözümü ile bağlantılı olduğunu da kaydetti. Ayrıca azınlık hakları, ifada özgürlüğü, kadın hakları, çevre konusunda da Türkiye’nin önemli gelişmeler kat etmesi gerektiğini söyledi.

Muhafazakar ve Reformcu Grup üyesi Charles Tanoock ise, Türkiye’nin ekonomik ve politik bir blok olduğunu söyledi. Sosyojeolojik konumundan dolayı iki kıtayı anında etkilediğini de sözlerine ekledi. Kürt sorununun çözümü için başlatılan sürecin de önemli olduğunu vurguladı.

Sol  Grup adına konuşan Takis Hadjigeorgiou da, raporu eleştirdi. Birkaç yıldır AP’de olduğunu ve raporun Türkiye’de yaşanan gelişmelerden ziyade AP’nin iç dengeleri üzerine hazırlandığını söyledi. “Türkiye raporu yazılırken, AP iç dengelerinden yola çıkamaz” değerlendirmesini yapan Hadjigeorgiou, “Bir Kürdü dükkanında Öcalan’a benzeyen birinin fotoğrafını koyduğu için tutukladı. Biz adil olmak için, samimi olmalıyız. Türkiye Kürt sorununu çözmekten çok çok uzak” biçiminde bir değerlendirme yaptı.

Grup temsilcilerinin konuşmalarının ardından da bireysel görüşler dile getirildi.

AP Kürt Dostluk Grubu Başkanı Jürgen Klute 2012’nin sonundan bu yana Türkiye ve PKK arasında barışçıl bir sürecin yaşandığını dile getirdi. Böylece 30 yıllık bir savaşın sonuna gelinebileceğini vurgulayan Klüte, çözüm sürecinin desteklenmesinin önemine dikkat çekti.