'Artık konuşma değil Kürtlerle dayanışma zamanı'

Lüksemburg-Strasbourg Uzun Yürüyüşü’ne katılan enternasyonalist aktivistler, “Artık konuşmaktan ziyade Kürtleri dinleme, anlama ve destekleme zamanıdır. Avrupa yeterince konuştu zaten. Artık Kürtlerle dayanışma zamanıdır” dedi.

1 Şubat’ta başlayan ‘Öcalan’a Özgürlük Kürdistan’a Statü’ yürüyüşüne İsviçre’nin Bern kentinden gelerek katlan 21 yaşındaki Claudio isimli aktivist ve fotoğrafçı, uzun yıllar aktif olduğu anarşist gruplar içerisindeyken Kürt mücadelesiyle tanışmış. Rojava’daki devrimden sonra hedeflenen değişimleri gördükten sonra Kürtlerin mücadelesinin çalışmalarında daha fazla yer edinmeye başladığını söyleyen Claudio, tüm bunların sonucu olarak bugün bu yürüyüşte yer almaya karar verdiğini dile getiriyor.  

Claudio, “Bu mücadelenin desteklenmesi gerektiği ve Öcalan’ın özgürlüğünün bu mücadelenin önemli bir parçası olduğunu bildiğim için buradayım” diyor.

Başta demokratik konfederalizm olmak üzere Öcalan’ın  fikirlerinin Avrupa veya dünyanın başka yerlerinde uygulanma imkanı olduğunu söyleyen Claudio, farklı şartların dikkate alınması gerektiğini belirtiyor: “Elbette Avrupa veya Latin Amerika farklı toplumlar. Tabii, tüm fikirleri dogmatik bir biçimde her yere aynı şekilde uygulayamayız. Örneğin Avrupa’daki diğer bölgelere oranla daha güçlü olan ekonomik durumu dikkate alabiliriz. Ortadoğu’da ise örneğin birçoğu İsviçre’de olan ve petrolü sömüren şirketler mevcut. Veyahut da, Rojava’da tarım önemli bir ekonomik aktivite iken, İsviçre’de tüm istihdamın yüzde 3’ü tarımsal alanda.”

‘SORUNLARA DAHA MODERN BİR YAKLAŞIM BİÇİMİNİ İFADE EDİYOR’

Kürt Halk Önderi’nin oldukça derin düşünen bir şahsiyet olduğuna ve analizlerinde tarihsel gelişimin önemli yer edindiğine dikkat çeken İsviçreli aktivist, “Bu analizleri, günümüzde dünyada yaşananları da tahlil ediyor. Bundan dolayı da Öcalan önemli bir şahsiyettir” diyor.  

Marksist veya klasik anarşist düşüncelerin dünyanın oldukça farklı olduğu bir dönemde oluştuklarını hatırlatan Claudio, buna karşılık Öcalan’ın sorunlara daha modern bir yaklaşım biçimini ifade ettiğini belirtiyor.

‘DÜNYA HALKLARININ MÜCADELESİ İÇİN ÖNCE KÜRTLERE DESTEK VERİLMELİ’

İsviçreli aktivist Claudio, son olarak, Kürt özgürlük mücadelesinin sadece Kürtleri ilgilendirmediğini vurgularken, bu mücadelenin Avrupa başta olmak üzere tüm kültürleri ve etnisitelerin mücadelesi olduğu görüşünde.  Claudio, dünya halklarının çıkarına olacak mücadelenin başlangıcı olarak Kürtlerin desteklenmesi ve bunun sadece Kürtlerle sınırlı kalmaması gerektiğinde ısrar ediyor.

‘YÜRÜNEN YOL TUTSAKLARIN YAŞADIKLARININ YANINDA ÖNEMSİZ’

İspanya’da yaşayan Arjantinli aktivist Julian ise, Kürtlerin başta Türkiye’deki faşizme karşı olan mücadeleleri ve yine Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü talebini desteklemek için Uzun Yürüyüş’te yer aldığını söylüyor.

Kürt mücadelesine olan ilginin Rojava Devrimi sonrasında daha da arttığını söyleyen Julian, özellikle son yıllarda İspanya’da Kürtlerin mücadelesini desteklemeye yönelik birçok kolektifin ortaya çıkmasını buna örnek gösteriyor.

Lüksemburg-Strasbourg arasında 300 kilometreye yakın Uzun Yürüyüş’ün getirdiği fiziki zorlanmanın siyasal tutsakların yaşadıklarının yanında basit kaldığının altını çizen Julian, şöyle dedi: “Bu eylemi oldukça anlamlı buluyorum. Bin kilometre yürümek zorunda kalsak bile. Bu fiziki yorgunluk veya soğuk hava sorunu değil, zira kalbimizde bir ateş var ve bu ateş bizi ısıtıyor. Yani böyle olunca insan günde 30 kilometre sorunsuz bir biçimde yürüyebiliyor. Bir de şöyle bakalım; tüm bunlar Türkiye’deki binlerce tutsağın yaşadıklarının yanında çok da önemli değil. Bu, bizim geçtiğimiz her yerdeki insanları yaşananlar hakkında bilgilendirmek için yapacaklarımızın en basitidir.”

KÜRTLERE ÖNERİLERDE BULUNMAK YERİNE ONLARI DESTEKLEME ZAMANI!

Sömürgeciliğin ve kurumlarının tüm dünyadaki etkilerinin aynı olduğunu vurgulayan Arjantinli eylemci, doğal olarak halkların mücadele tarzlarında ve eylemselliklerinde benzerlikler olduğunu söyledi. Kürtlerin ulus-devletçi politikalardan en fazla baskı gören halklardan olduğunu hatırlatan Julian, Kürt halkına artık öneri ve yol göstermekten ziyade destek verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Julian, sözlerini şöyle bitirdi: “Batılılar ve hatta batılı olarak görebileceğimiz Latin ülkelerinin de artık çok fazla önerecek bir şeyleri yok. Artık konuşmaktan ziyade Kürtleri dinleme, anlama ve destekleme zamanıdır. Avrupa yeterince konuştu zaten. Artık Kürtlerle dayanışma zamanıdır.”