Av Bayraktar: İç hukuk yolları bizim açımızdan tükenmiştir
Av Bayraktar: İç hukuk yolları bizim açımızdan tükenmiştir
Av Bayraktar: İç hukuk yolları bizim açımızdan tükenmiştir
Gezi Parkı direnişi sırasında Ahmet Şahbaz adlı polisin vurduğu Ethem Sarısülük’ün avukatı Bayraktar konuyu AİHM’e taşımaya hazırlandıklarını belirterek, “İç hukuk yolları bizim açımızdan tükenmiştir. ‘polisimi yedirtmem’, ‘kahraman’ yönündeki ifadeleri ve 24 maaş ödül veren siyasi iktidar, iktidarını korumak için polise güvence veriyor. Polisin tutuklanmaması siyasi iktidarın politikasıdır” dedi.
AKP Hükümeti’nin ekolojik yıkım politikalarına karşı başlatılan Gezi Parkı direnişine yönelik polis şiddetini protestolar sırasında 1 Haziran günü Ankara’da Ahmet Şahbaz adlı polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren 27 yaşındaki OSTİM işçisi Ethem Sarısülük soruşturmasında dinlenen tanıklar Sarısülük’ün vurulma anını anlattı. Sarısülük ailesinin avukatlarından Kazım Bayraktar ANF’ye yaptığı değerlendirmede, Gezi Parkı direnişine yönelik polis saldırılarının halkın yasal ve meşru hakkı olan barışçıl gösterilere yasa dışı uygulamalar olduğunu kaydetti.
'POLİS GAZ SİLAHINI HEDEF ALARAK KULLANIYOR VE SUÇ İŞLİYOR'
Türkiye’nin bu uygulamaları nedeniyle AİHM tarafından bir çok kere mahkum edildiğine dikkat çeken Av Bayraktar, Gezi Parkı direnişini ve Sarısülük’ün vurulmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Polis taş atanlardan şikayet ediyor. Ancak taştan daha tehlikeli olan gaz silahını hedef alarak kullanıyor ve suç işliyor” dedi.
'SARISÜLÜK'Ü VURAN POLİS GERİ ÇEKİLME EMRİNE UYMADI'
Ethem Sarısülük’ün başından vurulduğu 1 Haziran günü akşamüzeri polisin geri çekilme emri aldığını ve bunun ifadelerde yer aldığını belirten Av Bayraktar, ancak Sarısülük’ü vuran polis Ahmet Şahbaz’ın geri çekilme emrine uymayarak içinde bulunduğu gruptan ayrıldığını ve ateş açtığını görüntüler ve görgü tanıkların ifadeleri ile tekrarladı. Av Bayraktar, “Ekip amirleri ve polislerin gözü önünde gelişen bu olaya derhal suçüstü yapılıp, kanıtlar toplanarak savcılığa teslim edilmeliydi. Fakat bu yapılmadı” diye vurguladı.
Sarısülük vurulduktan 3 gün sonra sorumluların açığa çıkarılmasına ilişkin dilekçe verdiklerini ancak işlem yapılmadığını hatırlatan Av Bayraktar, 6 Haziran günü kimlik tespiti isteyen savcının, Sarısülük’ü vuran polisin teslim edilmesini istememesini de ilginç bulduğunu ifade ederek, 7 Haziran günü yapılan keşifte Sarısülük’ün vuruluşunun tespit edildiğini sözlerine ekledi.
'HAKİM GÖREVİ SUİİSTİMAL SUÇU İŞLİYOR'
Olaydan iki hafta sonra kimliği tespit edilen ve “Meşru savunma sınırının aşılması suretiyle adam öldürme” suçundan mahkemeye sevk edilen ve serbest bırakılan Şahbaz’ın otopsi, keşif tutanaklarına gereksinim duyulmadan sadece ifadesi alınarak serbest bırakıldığına da dikkat çeken Av Bayraktar, “Bu karar hukuka ve topluma karşı cüretkâr bir karardır. Hakim görevi suiistimal suçu işliyor” dedi.
Hakimin bu kararına savcının zemin hazırladığının altını çizen ve karara itirazlarının reddedildiğini hatırlatan Av Bayraktar, Türkiye’nin AİHM tarafından “Silahların eşitliği” ilkesine uyulmaması nedeniyle defalarca mahkum edildiğini belirterek, “İç hukuk yolları bizim açımızdan tükenmiştir. ‘polisimi yedirtmem’, ‘kahraman’ yönündeki ifadeleri ve 24 maaş ödül veren siyasi iktidar, iktidarını korumak için polise güvence veriyor. Polisin tutuklanmaması siyasi iktidarın politikasıdır. Yargı siyasi iktidar tarafından baskılanıyor” diye konuştu.
'MOBESE KAMERASININ BAŞINDAKİ GÖREVLİ DELİK KARARTMA SUÇU İŞLEDİ'
Ethem Sarısülük’ün vurulduğu anın mobese kameraları tarafından da kaydedildiğini ancak mobese kamerasının başındaki görevlinin, polisin ateş ettiğini fark etmesi üzerine kamerayı yukarı kaldırarak delil karartma yoluna gittiğinin de altını çizen Av Bayraktar, “İç hukuk etkisiz hale gelmiştir” ifadesini kullandığı konuşmasında, önümüzdeki günlerde davanın açılacağını ve kendilerinin AİHM’e başvuruda bulunmak için hazırlık yaptıklarını belirtti. Av Bayraktak, dava dosyasına koymak üzere görüntülerin teknik işlemlerinin yapılarak yavaşlatıldığını söyledi.
H.A: GERİ ÇEKİLİYORLARDI, İÇLERİNDEN BİRİ FIRLADI ATEŞ ETTİ
Tanık H.A. soruşturma sırasında verdiği ifadesinde, kendisinin Güvenpark’a gittiğinde park içerisinde polis olmadığını Çağdaş Market önünde bir grup ile polis arasında çatışma olduğunu belirterek, “Parkın dışında kaldırım üzerinde polisler gördüm. Bir grup polis taksi durağının gerisinde Çağdaş Market civarındaki polislerin bulunduğu yere doğru çekiliyordu. Bunlardan ayrı olarak yaklaşık 10 kişilik bir polis grubu da yine kaldırım üzerinde bulunan taksi durağının önündeki büfenin yanında büfe ile park arasında duruyorlardı. Geride kalan grup bunlara geri çekiliyoruz dedi. 10 kişilik bu grup çekileceği sırada içlerinden biri fırladı, bir göstericiye tekme attı. Polis öne doğru fırladığı sırada tekme attığı göstericiyle arasında 3 metre vardı. Polisin önünde bu göstericiden başka gösterici görmedim. Polis tekme attıktan sonra tabancasını belinden çıkardı. Mekanizmasını çalıştırdı. Hemen ardından silah sesleri duydum. Kaç el olduğunu hatırlamıyorum. Silah sesi duyunca kendimi korumak için ağaçların arkasına saklandım. Yaklaşık bir saat sonra Ethem Sarısülük’ün yaralandığını öğrendim” dedi.
K.A: POLİS ATEŞ EDERKEN DE GÖSTERİCİLERDEN YANA SALDIRI OLMADI
Tanık K. A ise verdiği ifadede diğer tanıkların ifadelerini doğruluyor. Olay gününü anlatana K.A. “Geri geri gidiyorlardı. Bir anda polis memuru belinden silahı çekti. Çeker çekmez mekanizmasını çalıştırdı, namluya mermi sürdü. Sonrada havaya kaldırıp iki el ateş etti. Ateş ederken önünde 10-15 kişilik bir gösterici grubu vardı. Bu grubun polise taşlı ya da başka bir şekilde saldırısı yoktu. Sadece çeşitli sloganlar atıyorlardı. Polis ateş ettikten sonra arkasını göstericilere döndü. Dönerken de bir el daha ateş etti. Son ateş ettiği sırada göstericilerden biri yaralanıp yere düştü. Ben yaralanan göstericinin Ethem Sarısülük olduğunu sonradan öğrendim. Ben ateş eden polis memurunu gördüğüm sırada belinden silahı çekiyordu önceki pozisyonunu görmedim. Polis memuru ateş ederken de göstericilerden yana kendisine herhangi bir saldırı olmadı. Taş da atılmadı, sadece slogan atılıyordu” diye anlattı olay anını.