Av. Cangir: Ahmet Türk'ü tutuklamak, ölüme davetiye çıkarmaktır!

Ahmet Türk’ün avukatı Hüseyin Cangir, müvekkilinin bilgi, belge ve hukuki iddia olmadan tutuklandığını söyledi. Cangir, sağlığı ve yaşı dolayısıyla Türk'ün yaşamının da cezaevi koşullarında risk altında olduğunu belirtti.

Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, İçişleri Bakanlığı'nın kararı ile  görevden alındıktan sonra  21 Kasım günü evine yapılan baskınla gözaltına alındı. 4 gün boyunca gözaltında tutulan Türk, dün çıkarıldığı Mardin 2. Sulh Hakimliği tarafından tutuklandı. 
Av. Hüseyin Cangir, savcılık sorgusunda yaşananları anlattı. Tutuklama kararını da değerlendiren Av. Cangir, kararın hukuki olmadığını, tamamen konjonktürel siyasi bir karar olduğunun altını çizdi. 

TUTUKLANACAĞINI ANLADI

Müvekkilleri Ahmet Türk’ün gözaltında ifade vermediğini hatırlatan Av. Cangir, Türk’ün burada susuma hakkını kullandığını söyledi. Gözaltı sürecinin uzatılmasının hiçbir hukuki gerekçeden kaynaklanmadığına dikkat çeken Av. Cangir, tamamen cezalandırma ve işkence yaşatmaya yönelik olduğuna işaret etti. 
Av. Cangir, savcılık ifadesi sırasında müvekkillerine yöneltilen suçlamalar karşısında uyduruk gerekçelerle tutuklama kararı çıkarılacağını anladıklarını söyledi. Bu sırada müvekkilleri Türk’ün kendilerine dönerek “Çocuklar bavulumu hazırlasın, renkli gömleklerim olsun, beyaz gömlek koymasınlar, artık sonuç bellidir”  dediğini aktaran Av. Cangir, kendilerinin de sorulan sorulardan sonra nasıl bir hukuksuz bir durum ile karşı karşıya olduklarını anladıklarını kaydetti. 

‘SUÇLAMALAR TEK KELİME İLE ABSÜRT’

Müvekkillerine yöneltilen suçlamaları değerlendiren Av. Cangir, şunları aktardı: “Ahmet Bey'e, işçi maaşlarından yapılan kesintiler soruldu, ancak Ahmet Bey, işçilerin maaşlarının anlaşmalı firmaların hesabına otomatik olarak yattığını ve kendilerinin kesinti yapmasının mümkün olmadığını söyledi. Belediye araçlarının bombalı eylemlerde kullanıldığı soruldu. Ahmet Bey, bu araçlardan kendilerinin sorumlu olmadıklarını, belediyenin anlaştığı firmaların aldığı işçi yada arabalardan bu firmaların sorumlu olduğunu, hangi aracın hangi birimde kullanıldığından haberdar olmadıklarını söyledi.”

‘BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KURULMADAN YAPILAN ÇALIŞMADAN SORUMLU TUTULDU’

Bagok Dağı'na 2013 yılında yapılan mezarlığın da suçlamalar arasında gösterildiğini ifade eden Av. Cangir, “Ahmet Bey, bu mezarlık yapılırken Mardin’de henüz Büyükşehir Belediyesi  olmadığını, mezarlığın yapıldığı dönemde bu alanların ve çalışmaların Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olmadığını ifade etti" dedi.

KÜRTÇE  KREŞ DE SUÇ SAYILDI

Av. Cangir, son suçlamanın ise Mardin ve ilçelerinde Büyükşehir Belediyesinin desteği ile  açılan ve Kürtçe ile birlikte diğer dillerde de eğitim veren çocuk kreşi olduğunu söyledi.  Müvekkili Türk’ün bu suçlamaya ilişkin “Bu kreşlerde tüm dillerde çocuklara eğitim verildiğini söylediğini” belirten Av. Cangir, müvekkilinin bunun suç sayılamayacağını savunduğunu da anlattı. 

‘KARAR TAMAMEN SİYASİ’

Yapılan suçlamaları herhangi bir hukuk zemini ile açıklamanın imkansız olduğunu dile getiren Av. Cangir,  “Bu suçlamalara karşı herhangi bir hukuki savunma yapmak da imkansız, çünkü ortada mantıklı, hukuki bir iddia, belge yada bilgi yok. Tamamen saçma ve uyduruk gerekçeler ile tutuklama yapıldı, tutuklama tamamen siyasi bir karardır” dedi. 

‘AHMET BEY'İN YAŞAMI RİSK ALTINDA!'

Av. Cangir, Türk’ün tutuklanması dışında ceza yasasında alternatifler bulunduğunu, adli kontrol şartı, yurt dışı yasağı konularak da karar verilebileceğini ancak mahkemenin bunları dikkate almadığını söyledi. Türk’ün tutuklanması kararının sağlık koşulları nedeniyle hayati risk taşıdığını da vurgulayan Av. Cangir, iktidarın Türk’ü tutuklarken yaşamına ilişkin oluşan riskleri de göze aldığının ortaya çıktığını kaydetti. 
Müvekkillerinin Silivri Cezaevine sürgün edilmesinin de iktidar ve yargının ne kadar pervasızlaştığına kanıt olduğunu dile getiren Av. Hüseyin Cangir, “Tüm ülkede ve dünyada ciddi bir itibarı olan, ömrünü barış mücadelesine adamış bir insanı hem de 75 yaşında ve sağlık sorunları yaşarken cezaevine atmak ve sürgün etmek, bizce ölümüne davetiye çıkartmaktır. Ahmet Bey'in sağlığı ile ilgili ciddi kaygılarımız var” diye konuştu.