Avrupa Birliği Batı Sahra’nın deniz kaynaklarını yağmalayacak
Avrupa Birliği Batı Sahra’nın deniz kaynaklarını yağmalayacak
Avrupa Birliği Batı Sahra’nın deniz kaynaklarını yağmalayacak
Avrupa Birliği 10 Aralık İnsan Hakları gününde Birleşmiş Milletler’in aldığı kararları hiçe sayan, Batı Sahra halkının haklarını ihlal eden yeni bir karara imza atarak Fas’la yeni bir “Balık Anlaşması” yapılmasını onayladı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Batı Sahra Halkının kendi kaderini belirleme hakkını tanımasının 38. yıldönümünde alınan bu karar emperyalist ülkelerinin kendi çıkarları söz konusu olduğunda hiç bir kurum ve kararı tanımadıklarının somut bir örneği.
Avrupa Birliği ülkelerine Fas ve Batı Sahra kıyılarında serbestçe balık avlama hakkı tanıyan anlaşma sayesinde 1975 yılından bu yana Batı Sahra’yı işgali altında tutan Fas yılda 40 milyon Euro gelir elde edecek. Buna karşın kıyıları yağma edilecek olan ve yüzbine aşkını Cezayir’deki mülteci kamplarında yaşaman zorunda kalan Sahraviler yoksulluk ve sefalet içinde yaşamaya devam edecek.
Batı Sahra sahilleri dünyanın en zengin sardunya ve mürekkep balığı yatağına sahip. Sahraviler yüz yıllar boyunca balıkçılık yaparak geçimlerini sağlıyor. 1975 yılında Ispanya Afrika’daki son kolonisi Batı Sahra’yı terk ederken balık ve fosfattan elde edilen gelirlerin % 35’ini garanti altına aldıktan sonra Fas’ın Batı Sahra’yı işgal etmesine onay verdi.
İşgalci Fas yönetimi balıkçılığı denetimi altına alarak Batı Sahra’dan elde ettiği balıkları işlemek için fabrikalar kurdu. Kara ve deniz yoluyla Fas’a taşınan balıklar Fas için önemli bir gelir kaynağı haline geldi.
Avrupa Birliği 2006 yılında Fas’la birliğe üye ülkelerin Batı Sahra kıyı ve denizlerinde balık avlamasına olanak tanıyan anlaşmayı imzaladı. 2011 yılında süresi dolan anlaşma İsveç ve İskandinav ülkelerinin karşı çıkması sonucu uzatılmadı. Ancak Avrupa Birliği Komisyonu bundan bir kaç ay önce yeni bir anlaşma tasarısını gündeme getirdi.
SOSYAL DEMOKRAT PARLAMENTER: “OLANLARDAN UTANIYORUM”
10 Kasım günü İsveç ve bazı ülkelerin karşı çıkmalarına rağmen parlamentoda yapılan oylamada 204 oya karşı 310 oyla Fas’la yeni bir “Balıkçılık Anlaşması” imzalanması kabul edildi. Kararın alınmasından sonra İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi Avrupa Parlamenteri Jens Nilsson “Avrupa Birliği Birleşmiş Milletler’in hakların hukukuyla ilgili kararlarını ve uluslararası yasaları çiğniyor. Eğer Avrupa Birliği uluslararası hukuğu savunmuyorsa biz güvenirliğimizi yitiririz. Hukuğu ihlal eden başka ülkeleri eleştirmemiz zorlaşır” açıklamasını yaparken, aynı partiden Asa Westlund “Olanlardan utanıyorum” dedi. Çevre Partisi Yeşiller ve Sol Parti Milletvekillerinin yanı sıra iktidarda bulunan partilerinin milletvekilleri de anlaşmanın kabul edilmesine sert tepki gösterdi.
“Önce bir ülkeyi işgal edeceksiniz daha sonra da halkına sormadan ve gelirden pay vermeden gerçek sahiplerinin mallarını satacaksınız” diyerek anlaşmaya tepki gösteren hükümetin büyük ortağı Moderat Parti Milletvelili Christofer Fjellner, trol ile avlanmanın anlaşma içinde yer almasını da eleştirdi.
TEKELLER BATI SAHARA’NIN GAZ VE PETROLLERİNİ DE YAĞMALAYACAK
Dünyanın en zengin fosfat yataklarının bulunduğu Batı Sahra’da zengin gaz ve petrol kaynakları da olduğu tahmin ediliyor. 10 yılı aşkın bir süredir petrol tekelleri gaz ve petrol bulmak amacıyla bölgede sonadlar yapıyor.
İşgalci Fas rejimi 2001 yılında ABD tekeli Kerr McGee ve Fransız tekeli Total’la anlaşmalar imzaladı. Total’ın Batı Sahra’da gaz ve petrol aramak için 75 milyo dolar yatırım yaptığı tahmin ediliyor. Fas yönetiminin anlaşmayı imzalamasından bir kaç ay sonra Birleşmiş Milletler Batı Sahra’daki petrol arama çalışmalarının uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğunu açıkladı. Bu açıklamaya rağmen Total ve diğer petrol tekelleri bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor.
Western Sahara Resource Watch (WSRW) adlı örgütün Başkanı Erik Hagen, “Total uluslararası hukuğun en temel iklererine saygısızlık yapıyor. Batı Sahra halkının görüşlerini almadan işgal altındaki topraklarda petrol ve gaz arıyor” diyor.
Şirketin en kapsamlı araştırmalarını 2012-2013 yıllarında yaptığını söyleyen Hagen, “Total Batı Sahra sorununun çözümü önündeki en büyük engel. Total’la yaptığı işbirliğinden büyük gelirler elde edecek olan Fas rejimi neden Batı Sahra sorununu çözsün” şeklinde konuşuyor.