Yunanistan, Portekiz, Ýrlanda'nın ardından Ýspanya da Euro yardım şemsiyesi altına girdi. Avrupa krizden çıkışı yolunu ortak ekonomik politikalarda arıyor. Ancak son dönemlerde iki farklı uç; aşırı saðcı ve radikal sol partilerin öne çıktıðı Avrupa'da kriz ulus devletlerin varlıðını tehlikeye sokabilir. Öne çıkan ise Merkel hükümeti. Kimilerine göre Merkel 'kurtarıcı', kimilerine göre de Avrupa'yı uçuruma sürükleyecek.

1 Ocak 1999’da kabul edilen, 1 Ocak 2002 gecesi havai fişeklerle günlük hayatımıza giren Euro, Romalıların ‘birlik ve medeniyet’ sloganını örnek almıştı. Avrupa Birliði’nin o döneme kadarki en büyük operasyonu olan 17 ülkeli Euro, ismini Yunan alfabesindeki “epsilon” harfinden almıştı. Yıllar sonra Yunanistan'ın borç krizine sürüklenmesiyle Euro'daki ilk çatlaða karşı ikinci bir operasyon; kurtarma paketleri devreye girdi.

Amaç 'virüs' krizinin diðer ülkelere yayılmasını engellemekti. Kıtanın IMF'si Avrupa Mali Ýstikrar Fonu (EFSF) için düðmeye basıldı. EFSF ve daha sonra kurulan Avrupa Destek Mekanizması (ESM)'nin bütçesinden şimdiye kadar Ýrlanda, Yunanistan, Portekiz'e 200 Milyar Euro kredi verildi. Cuma günü iflasın eşiðindeki bankaları kurtarmak için teslim bayraðı çeken Ýspanya'ya bu fondan 100 Milyar Euro ayrıldı.

SIRADA ÝTALYA VAR!

Avrupa'nın en büyük dördüncü büyük ekonomisine sahip Ýspanya'ya para akıtılmasına karar veren Euro ülkeleri maliye bakanları henüz şartları açıklamadı. Krizin ise Ýspanya'dan sonra, Avrupa'nın bir başka büyük ülkesi Ýtalya'ya sıçramasından endişe ediliyor. Aynı şekilde Kıbrıs'da da banka krizi patlak verebilir. Bu tablo göz önüne alındıðında analizcilere göre artık ilk 10 yılını dolduran Euro'nun ayakta kalması için onu ortak para birimi olmaktan çıkarmak gerekiyor.

Ay sonunda Brüksel'de yapılacak AB liderleri zirvesinde bütün Euro politikası yeniden masaya yatırılacak. Zirve öncesi Brüksel'de hummalı bir çalışma var. Die Welt gazetesinin ardından Almanya'nın önde gelen haber dergisi Spiegel de AB Komisyon Başkanı José Manuel Barroso, AK Genel Sekreteri Herman Van Rompuy, Euro Grup Başkanı Jean-Claude Juncker ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin yeni bir kurtarma planı üzerine çalıştıðını duyurdu.

Plana göre ulusal meclislerden seçilecek ortak bir kurul Avrupa'daki borçları denetleyecek. Ayrıca Avrupa'daki bankaları mercek altına alacak bir başka denetleme kurulması gündemde. Tüm bu yeni kurumların dışında Fransa'nın yeni sosyalist lideri Hollande'ın ısrar ettiði ve ortak borçlanma anlamına gelen ortak tahvil 'Eurobond'ların çıkartılması zirvenin en önemli tartışma konusu olacak.

'MERKEL BOÐULMAYA KARŞI YÜZME ÖÐRETÝYOR'

Bütün Euro ülkelerinin aksine ekonomik büyümesini sürdüren Almanya, Euro krizinde öne çıkan ülke. Yardım paketleri karşılıðında Euro ülkelerine "kemer sıkma" dayatan başbakan Angela Merkel'in politikaları konusunda çok farklı görüş farklıları var. Ýngiliz The Economist, son sayısında dünya ekonomisinin dibe vurduðunu, kurtarıcının ise Merkel olduðunu öne sürdü. Hatta Merkel boðulmakta olanlara yüzme öðretilirken karikatürize edildi.

Diðer yandan Yunanlar ve Ýtalyanlar Merkel ve Alman düşmanlıðı artıyor. O ülkelerde ise Merkel, Hitler bıyıðıyla resim edildi. Merkel'in Euro politikasını belirleyen ise partisi Hıristiyan Demokratlar Birliði (CDU)'nun kilit ismi, eski Helmut Kohl ekibinden olan Wolfgang Schäuble. Merkel, özellikle Lüksemburlu Jean-Claude Juncker'in görev süresinin dolmasıyla boşalan Euro Grup Başkanlıðına Schäuble'nin getirilmesinde ısrar ediyor. Diðer ülkeler ise önce onun maliye bakanlıðından istifa etmesi şartını öne sürüyor.

Üye ülkeler arasındaki büyük dengesizlikler, bütçe açıðı ve gayri safi gelir farkından patlak veren Euro krizi, Avrupa'da yeni bir dönemin habercisi. Sezar, Napolyon ve Hitler’in kılıç zoruyla birleştirmek istediði Avrupa’da barışla birlik umudu, 2. Dünya Savaşı’nın yıkıntıları arasında filizlenmişti. Ekonomik kriz birliði ortak hükümete veya ilerde birleşik devletlere götürebilir. Bu durum kimilerine göre krizde batmayan, hatta güçlü çıkan Almanya'nın işgali.