Kürdistan’daki öz yönetim direnişlerine destek ve katliamları protesto amacıyla Avrupa’da düzenlenen eylemler devam ediyor.

AMSTERDAM DA YÜRÜYÜŞ

Türk devletinin Kuzey Kürdistan’ın Cizre, Silopi, Nusaybin, Silvan, Gever ve Van olmak üzere tüm Kürt kentlerinde çocuk, kadın ve genç demeden yaptığı katliamlara karşı Amsterdam’daki açlık grevi devam ediyor. Kentte ayrıca birçok Hollandalı siyasetçi ve Kürt dostunun katıldığı bir yürüyüş de düzenlendi.

Özyönetim direnişleriyle dayanışmak için Amsterdam Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin düzenlediği açlık grevi eylemi 11 günün sonunda bitirildi. Eylemciler açlık grevini bitirdikleri dün Hollanda kamuoyunu duyarlı olmaya davet için bir yürüyüş düzenlediler.

Kürt, Türk ve Alevi kurumların ortak düzenledikleri eylem Amsterdam Beursplelin Meydanı’nda saat 13.30’da başladı. Yaklaşık 1500 kişinin katıldığı yürüyüşe Hollandalı sivil toplum örgütleri ile Sosyalist Parti, yeşiller, sol ve muhafazakar gruplar ile DİDF, HİTP, Hak-Der ve diğer bazı otonom gruplar da destek verdi.

Yürüyüş boyunca, Hollandaca, ‘Katil Erdoğan, Diktatör Erdoğan’, ‘Türk Devleti Finanse ediyor, DAİŞ vuruyor’ sloganları atılırken, katliamlara dikkat çeken pankartlar taşındı.

Yürüyüş sonrası Museumplein’de düzenlenen mitingde Hollanda Sosyalist Partisi adına Saadet Karabulut yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ortadoğu kan gölüne dönmüştür. Dünya’nın başına bela olan Daiş çeteleri katliamlarda sınır tanımıyor. Eğer Kürtler olmamış olsaydı Paris’te olduğu gibi DAİŞ çeteleri dünya’nın her yerinde katliamlarına devam edeceklerdi. Fakat bugün tüm halkların gönlünde taht kurmuş YPG güçleri onları başta Kobani’de olmak üzere neredeyse tüm Ortadoğu’da koalisyon güçleriyle birlikte belli bir bölgede sınırlamış durumdadırlar. Bugün Rojava güçlerinin 3. Cenevre konferansına çağrılması kadar doğal başka birşey yoktur.”

Kuzey Kürdistan’daki katliamlara da dikkat çeken Karabulut, “Bugün Erdoğan ve AKP ekibi Kürdistan’da soykırıma dayalı bir savaş yürütmektedir. Bu savaşın durması için başta Hollanda hükümeti olmak üzere Avrupa Birliği bir an önce harekete geçmelidir. Avrupa Birliği diktatör Erdoğan’ın Suriyeli mülteci şantajına boyun eğmemelidir” dedi. Karabulut, hükümetlerin Kürdistan için acilen harekete geçmesini de istedi.

Amsterdam Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına Kadir Beleki tarafından yapılan konuşmada ise, Avrupa ülkelerine yüklenildi. Avrupa devletlerinin 2 milyon Suriyeli mültecinin gelişini engellemek için AKP ve Erdoğan’ın katliamlarına göz yumduğunu söyleyen Beleki, “peki olası bir iç savaşta Türkiye’deki 70 milyon insan kapınıza dayanırsa ne yapacaksınız?” diye sordu.

Beleki, Avrupa’daki Kürt halkının da katliamlara karşı sessiz kalmamasını ve eylemlere daha fazla duyarlı olmasını da istedi.

 MANNHEİM’DA HALK TOPLANTISI

Almanya’danın Mannheim kentindeki Kürt Toplum Merkezi’nde ise sürece yönelik bir halk toplantısı düzenlendi. Yüzlerce kişinin katıldığı toplantıya KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal katıldı.

Toplum Merkezi adına Cano Yıldız’ın açılışını yaptığı toplantıda konuşan Remzi Kartal, Kürtlerin AKP faşizmine karşı kendi öz yönetimlerini ilan ettiklerini ve başkalarının egemenliğini kabul etmediklerini vurguladı. Öz iradenin başarılı olacağını söyleyen Kartal, bu süreçte özgürlük hareketinin ve halkın kendisini en iyi şekilde motive ederek, sürece cevap olması gerektiğinin altını çizdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrite de dikkat çeken Remzi Kartal, eylem ve etkinliklerin büyük bir direnişle, halkı zafere taşıyacak seferberlik ruhuyla yapılması gerektiğini kaydetti.

Toplantıda daha sonra soru-cevap bölümüne geçildi. Kartal bir soru üzerine, Kürtlerin uluslararası arenada haklılığını ve gücünü ispat ettiğini söyledi. Demokratik özerkliğin hak ve meşru olduğunun altını çizen Kartal, buna karşı gelişen saldırıların başarısız olacağını da sözlerine ekledi.

Toplantı daha sonra Amed ve Botan’daki direnişlere destek amacıyla atılan sloganlar eşliğinde son buldu.

 HAMBURG’DA KÜRT VE ALMAN GENÇLERDEN KORSAN YÜRÜYÜŞ

Almanya’nın Hamburg kentinde bir Kürt ve Alman antifaşist gençlerden oluşan bir grup, Kürdistan’daki katliamlar ve Öcalan üzerindeki tecridi protesto amacıyla korsan gösteri düzenledi.

Schanzenviertel semtindeki Rote Flora önünde bir araya gelen 50 kişilik grup, pankartlar açarken, havai fişekler patlatarak yürüyüşe geçti. Yoğun ilgi gören eylemde gençlerin polislerin yanı sıra istihbarat örgütü Staatsschutz üyesi siviller tarafından da takip edildiği görüldü.

Schanzenviertel’in birçok sokağında yürüyen gençler, sık sık ‘Biji Serok APO’, ‘Be Serok Jiyan Na be’, ‘Yaşasın Uluslararası Dayanışma’ gibi sloganlar attı. Polisin eyleme müdahale etmesi üzerine gençler, tutuklamalara fırsat vermemek için ara sokaklara dağılarak, eylemlerini sonlandırdılar.

BODENSEE

Almanya’nın Bodensee kentine bağlı Friedrichshafen kentinde Kürdistanlılar ve dostları Sur, Cizre, Silopi ve Nusaybin’de yapılan devlet katliamlarını protesto etti.

Bochhornplatz’da yapılan eyleme Kürtler, Alevi kurumları, Alman Die Linke Partisi temsilcileri katıldı.

Eylemde Almanca “Susma ve katliamlara ortak olma, Kürdistan’da bir soykırım yaşanıyor” başlıklı bildiri genler tarafından dağıtıldı.

“Erdoğan’ın savaşına karşı halkımız ayakta”, “Kürdistan’da bir soykırım yaşanıyor”, “Sesimize bir kulak verin”, “Türkiye terörizmi katliamlarına devam ediyor”, “Halkımızla dayanışma içinde olun” yazılı pankartlar taşındı.

Eylemde yapılan konuşmalarda, “Artık herkes rengini ve tavrını netleştirmesi bir zorunluluktur. Sessiz kalmak ortak olmaktır. Tavrımız direniş ve mazlum Kürtlerden yanadır. Bizim için direniş, bugün Avrupa sokaklarında yaşanan katliamı dünyada anlatmak ve duyurmaktır. Böyle yaparsak Cizre ve Sur’a sahip çıkabiliriz” denildi.

Sık sık, sloganların atıldığı eylemde kamuoyuna uluslararası dayanışma çağrısı yapıldı.