SGK ile anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar için 'avuç içi damar izi okuma-biyometrik' yöntemi dayatmasının hukuki olmadığı konusunda uyaran hukukçu ve sağlıkçılar, 'bu yöntemle insanlar fişleniyor' uyarısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı yeni bir uygulama başlatarak, SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde, 'avuç içi tarama sistemi'ni uygulamaya başladı. Kişisel verilerin kaydedileceği sisteme tepki gösteren hukukçu ve sağlıkçılar, bu durumun 'kişilik hakkı ihlali' olduğuna dikkat çektiler.

‘HASTA HAKLARINA AYKIRI’

SES İzmir Şube Kadın Sekreteri Rukiye Çakır, avuç içi okutma sisteminin hastaların her adımda fişlenmesi anlamına geldiğine vurgu yaparak, mesleki açıdan hasta bilgilerini saklama konusunda yemin ettiklerini hatırlattı.

‘BİLGİLER SATILABİLİR’ UYARISI

Çakır, uygulamanın hastanelerde işleri de aksatacağını belirterek, kişilik haklarına aykırı olan bu tarz yöntemlerin sağlık kurumlarında kullanılmasını eleştirdi.

Bu bilgilerin satılabilir, satın alınabilir, paylaşılabilir bir şekilde kayıt altına alındığını söyleyen Çakır, geçtiğimiz yıl SGK'nin hastaların bilgilerini özel bir sigorta şirketine sattığını hatırlattı.

‘DEVLET HERKESİ SAHTEKÂRLIKLA SUÇLUYOR’

Avukat Hasan Hüseyin Evin ise, hükümetin bu uygulamayı 'sahteciliği önlemek' bahanesiye yürürlüğe koyduğuna dikkat çekerek, "Sözde bir sahteciliğin önüne geçmek için böyle bir uygulamaya gidildiğini söylüyorlar. Böyle bir uygulamayla bütün insanları sahtekâr olarak değerlendiriyorlar. Kişisel veriler özel bir takım hallerde mahkeme kararıyla ancak alınabilir. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) mahkemenin kararına gerek duymadan rutin bir uygulamaymış gibi böyle bir şey yapmaya çalışıyor. Bu uygulamayı kişisel haklara saygısızlık olarak değerlendirebiliriz. Öte yandan bu ağır bir insan hakkı ihlali" şeklinde konuştu.