Avukatlar: Yaralı YPG’lilere yapılanlar insanlık suçudur
Avukatlar: Yaralı YPG’lilere yapılanlar insanlık suçudur
Avukatlar: Yaralı YPG’lilere yapılanlar insanlık suçudur
Suruç’un Kobanê sınır hattına gelen Rojava Devrimi için Avukat Dayanışması’ndan Avukat Hüseyin Boğatekin, Suruç’ta kriz masası kuracaklarını dile getirdi. Kobanê’den gelen yaralıların sınır kapısında fotoğrafının çekildiğini, parmak izlerinin alındığını, gözaltına alındıklarını tespit ettiklerini söyleyen Boğatekin, bu uygulamaların uluslararası hukuk açısından insanlık suçu olarak tanımlandığını belirtti.
Sınır hattına gelen Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Ezilenlenlerin Hukuk Bürosu (EHB) ve Asrın Hukuk Bürosu üyesi avukatlar, direnişe destek sunmanın yanında Suruç’a göç etmek zorunda kalan Kobanêlilere yönelik hak ihlalleri ve Kobanê’de yaralanarak tedavi için gelen direnişçilerin maruz kaldığı keyfi gözaltıları takip edip, yaşanan tüm hukuksuzlukları raporlaştıracak. Mehser köyünde iki günlük nöbetle Kobanê direnişini selamlayacak olan avukatlarının oluşturduğu “Rojava Devrimi için Avukat Dayanışması”, Suruç’ta oluşturacakları kriz masasıyla da Suruç ve sınır hattındaki tüm gelişmeleri takip edip, hukuki girişimlerde bulunacak.
‘TATİHİN EN NET, DURU DEVRİMİ’
Sınır hattına geliş amaçlarına ilişkin konuşan ÖHD’den Avukat Hüseyin Boğatekin, “Dünya tarihinde belki de en net, en duru devrimlerinden biri yaşanıyor. Bu devrime katkı sunmak için açıklamalar yapıyor ve gelişmeleri takip ediyorduk. Bunu bir adım daha ileriye götürmek istedik ve bu yüzden ‘Rojava devrimi ile dayanışmak’ adı altında hukuk örgütleri olarak bir araya geldik” dedi. Bir grup arkadaşlarının Cizîr Kantonu’na gittiğini dile getiren Boğatekin, “Rojava’daki devrimi, bunun hukuk ve sosyolojik etkisini birebir görmek, oradaki hukuk işleyişini canlı bir şekilde yaşayıp, bizzat yetkililerinden bilgi almak için oraya gittiler” diye konuştu.
‘HUKUKSUZLUKLARI RAPORLAŞTIRACAĞIZ’
Suruç’a gelen avukatların da bunun bir ayağını oluşturduğunu söyleyen Boğatekin, Kobanêlilere yönelik hukuksuzluğu, sınır hattındaki geçişlerde yaşanan ölümleri ve Kobanê’deki direnişte yaralanarak Türkiye’ye gelen YPG’lilere ilişkin hukuksuzlukları raporlaştırmak ve takipçisi olmak için Suruç’a geldiklerini ifade etti. Boğatekin, “Bu savaş sadece Kobanê’de, Rojava’da, Haseki’de yaşanan bir durum değil. Etkileri burada. DAİŞ çetecileri Türkiye üzerinden gidiyor. Uluslararası hukuk açısından ciddi bir sorun var. Yine buraya gelen mülteciler sorunu var. Bizler, sınırda yaşanan ölümlerden tutun, devletin özellikle TIR’larla, kamyonlarla IŞİD’e yaptığı desteği, hukuki boyutuyla sorgulayacak ve raporlaştıracağız” dedi.
‘TÜRKİYE DEVLETİNİN BİR LÜTFÜ YOK’
Kobanêlilere sınırın açılmasının bir lütuf olmadığını dile getiren Boğatekin, Türkiye’nin uluslararası hukuka göre Kobanêlileri mağdur ettiğinin altını çizdi. Türkiye devletinin Rojava’dan veya Suriye’den gelmiş savaş mağdurlarına kapı açması için uluslararası hukuktan dolayı doğan bir sorumluluğu olduğunu söyleyen Boğatekin, Kobanê’de kendi yaşam alanlarını ve haklarını savunanlar ile çeteciler arasında yaşanan bir savaş olduğuna vurgu yaptı. Tedavi için bu tarafa geçen yaralı yurttaşlara açılan davalara işaret eden Boğatekin, “Buradan gelen yaralı YPG’lilerin veya sivil yurttaşların gözaltına alındığını biliyoruz. Diyarbakır’da, İstanbul’da, Adana’da yine ülkenin birçok kentinde, haklarında yakalama kararı çıkartılanlar var. Hatta tutuklu olanlar var. Bunlar başlı başına bir kriz ve hukuki bir sorun” diye belirtti.
‘TÜRKİYE İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR’
Rojava’da yaralanan ve tedavi için geldiği Mardin’de, “YPG’ye üye olmak” iddiasıyla tutuklanan İsmail Sadık’ı hatırlatan Boğatekin, “Hazırlanan iddianameler üzerinden bakarsak, ‘IŞİD militanları’ bunun yanında, ‘YPG terör örgütü’ diyorlar. Bu başlı başına hukuk katliamıdır. Nereden tutarsanız tutarsızlık var. Türkiye bir yandan, TIR’larla silah, mühimmat, bombalar yollayarak yardım da bulunuyor. Direnenleri ise burada yakalıyor, gözaltına alıyor, yargılıyor” ifadelerini kullandı. Yine yaralı olarak gelen Kobanêlilere yönelik sınır kapısında parmak izi uygulaması yapıldığını ve fotoğraflarının çekildiği bilgisini veren Boğatekin, “Biz bunun tespitlerini yaptık. Bu Türkiye’nin başına çok iş açacak. Bu yaklaşımlar, uluslararası hukuk açısından insanlık suçudur ve Türkiye bu suçu işlemeye devam ediyor” diye konuştu.
KRİZ MASASI OLUŞTURULACAK
Yurtsever, devrimci ve sosyalist avukatlar olarak, devrimin parçası olmak üzere Suruç’a geldiklerini söyleyen Boğatekin, Suruç’ta kriz masası kuracaklarını dile getirerek, “Barolar, avukatlar sürekli olarak burada olacak. Bu yönüyle burada yaşanan sınır ölümlerini, hak ihlallerini soruşturacağız. Türkiye’nin sınırda IŞİD ile olan ilişkilerine yönelik, uluslararası hukuk boyutunda yapılması gereken her başvuruyu yapacağız. Her konuda veriler topluyoruz ve hazırlayacağımız raporları kamuoyuyla da paylaşacağız” şeklinde konuştu.