Axîn’e Aksin açılımı!

Axîn’e Aksin açılımı!

Almanya'nın Dortmund kentinde yaşayan Kop, ailesinin doğan çocuklarına koymak istedikleri Axîn ismi Essen Türk Konsolosluğu'na takıldı. Konsolosluk yetkilileri Türk alfabesinde x harfi olmadığı için Axîn isminin 'Aksin' olarak değiştirilmesini istedi.

Aslen Muş Varto’lu olan Kop ailesi, 1990'lı yılların başında Kürdistan'da yaşanan baskı, köy yakmalardan dolayı Türkiye metropollerine Bursa'ya göç eder. Burada kimlik mücadelesini veren Orhan Kop, bir türlü baskılardan kurtulamaz ve tutuklanıp cezaevine gönderilerek arkasında tek başına bir eş ve 3 çocuk bırakır. Baba Kop'un cezaevine girmesiyle birlikte ailenin çocuklarına kimlik çıkarılması sorunu ortaya çıkar. Şöhret Kop’un, cezaevindeki eşinin ziyaretine gidip gelmesi için resmi nikah kıydırması ve çocuklarına kimlik çıkarması gerekir. Bunun için nüfus müdürlüğüne gider.

Aslında çocuklar doğarken isimleri konulmuştur: Botan, Şervan ve Dilan. Ancak çocukların isimleri Kürtçe diye kabul edilmez. Nüfus müdürlüğündeki yetkililer, bu isimlerin Kürtçe olduğunu ve çocuklarına bu ismi vermelerinin yasak olduğunu söyler. Ve Kürtçe isimler yerine Botan’a Recep, Şervan’a Abdullah ve Dilan’a ise Leyla isimleri verilir. Ancak konulan bu isimlerinin hiç bir önemi olmaz, devletin resmi daireleri dışında. Çünkü herkes bu çocukları, Botan, Şervan ve Dîlan olarak bilir.

‘AXİN OLMAZ AKSİN OLSUN’

Botan, yani devletin kayıtlarındaki Recep, şu anda 23 yaşında. Almanya'nın Dortmund kentinde yaşıyor. 8 yıldır Almanya'da olan Botan, burada kuaförlük yapıyor. Geçtiğimiz yıl dünya evine girdiği eşi Rojda da onunla aynı kaderi paylaşıyor. Onun da kimlikteki adı Nazlı.

Botan ve Rojda’nın yaşadıkları isim trajedisi 2013 yılında da devam ediyor. Üç ay önce dünyaya gelen kız çocuklarına Axin ismini vermek isteyen ailenin başvurusu Essen Türk Konsolosluğu tarafından “x” harfinin Türk alfabesinde bulunmadığı gerekçesiyle reddedildi. Konsolosluk yetkilileri Axin yerine Aksin isminin bebeklerine verilmesini önerdi. Ancak Kop ailesi bu öneriyi reddetti.

‘NEDEN KÜRTÇE İSİM YASAK?’

Baba Botan Kop, uygulamaya karşı oldukça öfkeli, “Yıllar önce benim ismimi Recep yaptılar. Ancak bu gün kızımın ismini de değiştirmek istiyorlar. Biz bunu yapmayacağız” diyor. Doğan kızlarına kimlik çıkarmak için konsolosluğa gittiklerini ve orada karşılaştıkları tavrının kendilerini şaşırdığını belirten Botan Kop, “Aslında Kürtçe isimlerinin yasak olduğunu biliyorduk. Ancak son olarak, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Demokratikleşeme Paketi’yle birlikte bu sorunun ortadan kalktığını sanıyorduk. Çünkü orada dile getirilen şeyin, herkes kendi çocuklarına istediği ismi takabilir yönündeydi. Biz de bu rahatlıkla gittik. Ancak karşılaştığımız tabloyla aslında hiçbir şeyin değişmediğini gördük. Yıllar önce Türkiye’de karşılaştığımız manzara burada da aynıydı. Sevincimiz kursağımızda kaldı. Kürt sorununa ilişkin AKP’nin teoride sarf ettiği vaatlerin pratikte karşılığını bulamadığını gördük. Bu inkar ve yok sayma zihniyetinin hala devam ettiğini gösteriyor” dedi. 

Tek amaçları kızlarına istediği bir isim vermek olduğunu belirten Botan Kop, devamla şunları söylüyor: “Eğer ben Kürtsem kendi çocuğuma da Kürtçe isim koyarım. Bu kimseyi ilgilendirmiyor. Bize zorla ismimizin değiştirmemizi istediler. Axin olmasın ‘Aksin’ olsun dediler. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bize yaptıkları çok komik. Onun için biz kendi hakkımızın peşini bırakmayacağız. Hukuk yollarını devreye sokacağız.”

Anne Rojda Kop ise kendisinin ve eşinin ismini kabul etmediklerini hatırlatarak ancak kızlarının isimlerinin mutlaka Kürtçe olmasını istiyor. Anne Kop, bunun için ne gerekiyorsa yapacaklarını asla kızlarının ismini değiştirmeyeceklerini söylüyor. 

KOP: BOTAN’I RECEP YAPTILAR AMA AXİN’İ ‘AKSİN’ YAPAMIYACAKLAR

Dede Orhan Kop ise AKP’nin Kürtlerin varlığını kabul etmediğini dile getirerek, “Her ne kadar söylemde bazı şeyler dile getirilse de zihniyette değişimin olmadığını gösteriyor. AKP artık bunu bıraksın eğer Kürt sorununu çözmek istiyorsa, bunların artık özde kabul etmesi gerekiyor. İşte o zaman biz buna inanırız” dedi. Orhan Kop, torunun bu isimle yaşamasını istediklerini belirterek, şunları söyledi: “Bundan yıllar önce çocuklarımın ismini değiştirdiler. Ama bugün Avrupa’nın merkezinde bize bunu değiştiremeyecekler. Biz kendi kültürümüzün, dilimizin ve kimliğimiz için bunca bedel ödedik. Bunun için de ne gerekiyorsa yaparız. İsminin değiştirmesini asla kabul etmeyiz.”

‘TÜRKİYE’DE DEĞİŞEN BİRŞEY YOK’

Kop ailesinin avukatı Barış Yeşil ise uygulamaya tepki göstererek, bu ismin kabullenmesi için hukuki mücadele başlattıklarını belirtti. Avukat Yeşil, “Almanya’da bu kızın ismi Axîn ancak Türkiye Konsolosluğu bunu kabul etmiyor. Bu saçma bir karar. Biz buna karşı mücadelemizi vereceğiz” dedi.

İstanbul Barosu’na kayıtlı Avukat Hüseyin Boğatekin de, Türkiye’nin başbakanı Recep T. Erdoğan’ın “Demokratikleşme Paketi”yle verdiği vaatlerin hiç bir pratikte uygulanmadığını söyledi. Avukat Boğatekin, “Kürtçe isimler, yerleşim yerleri ve benzeri taleplerin teoride kabul edilmiştir. Bunu herkes özellikle Erdoğan’ın açıkladığı ‘Demokratikleşme Pakati’yle böyle olduğunu biliyor. Ancak şuanda Türkiye’de yasalarda hiç bir şey, değişmemiştir. Her şey eskisi gibi yürüyor. QXW harfleri yine yasak. Bu yasalara geçmeyene kadar yasak olacaktır.”