PKK Merkez Komite Üyesi Muzaffer Ayata, Hükümetin ne zaman sıkışırsa, bir kışkırtma gücü olarak HÜDA-PAR gibi Hizbullah hareketleri piyasaya sürdüğünü söyledi. Kürt halkının provokasyonlara karşı uyanık olması gerektiğini belirten Ayata, “Onlar zaten bir provokasyon gücüdür. Halkımızın örgütlü olması bağrına saplanmak istenen bu ihanet hançerinin kendisine daha fazla zarar vermesine izin vermemelidir, tedbirlerini almalı, öz savunmasını örgütlemelidir” dedi.

ORTAM MUĞLAKLAŞSIN İSTİYORLAR

Son zamanlarda Kürt halkına karşı geliştirilen saldırılardan memnun kalan çevrelerin olduğunu belirten Muzaffer Ayata, “HÜDA-PAR'ın Cizre’de saldırıya uğradığı ya da Kürtler arası bir çatışma olduğu gündeme getirildi. Özellikle AKP’ye yakın basın ve eski PKK karşıtları, sağ ırkçı faşist bütün odaklar durumdan çok memnunlar, hoşlanıyorlar. Kürtler arası çelişkiler, çatışmalar çıksın, ortam muğlaklaşsın istiyorlar. Şu anda hükümet çözüm sürecini sahipleneceğiz, kararlılıkla yürüteceğiz diyorken, dağlarda da çatışmalar durmuşken, şehirlerde HÜDA-PAR’ın kullanılarak olaylara sebep vermesi tabi herkesi düşündürüyor” dedi.

OLUŞUMUN KENDİSİ BİR PROVOKASYON GÜCÜDÜR

HÜDA-PAR’ın tek başına PKK hareketini karşısına alıp böyle azgın bir şekilde saldıramayacağına vurgu yapan Ayata şunları belirtti: “Hükümet ne zaman sıkışıyorsa, halk ayağa kalkıp sokağa dökülüyorsa bir kışkırtma gücü olarak HÜDA-PAR gibi Hizbullah hareketlerini piyasaya sürüyor. HÜDA-PAR’ın yayın organlarına baktığında korkunç bir PKK karşıtlığı düşmanlığı var. Hiç kimse PKK’ye böyle azgınca gözü kara düşmanlık yapmıyor, saldırmıyor. Dikkate alıyor, ciddiye alıyor, diyalog kuruyor, tartışıyor. Çünkü PKK’nin Ortadoğu’da gücü var, etkili bir güç. Peki, HÜDA-PAR neyine güvenerek bu kadar PKK düşmanlığı yapabiliyor. Aslında HÜDA-PAR’ın halk tabanı gücü olduğundan değil, devletin denetiminde olduğu ve kullanmaya yatkın bir örgüt olmasından kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı önem kazanıyor. Oluşumun kendisi bir provokasyon gücüdür.”

AKP MAŞA GİBİ KULLANIYOR

Son seçimlere kadar da Kürdistan’da HÜDA-PAR’ın AKP için çalıştığını ve AKP’ye oy verdiğine dikkat çeken Muzaffer Ayata, “AKP HÜDA PAR’ı Kürt özgürlük hareketine karşı bir maşa gibi kullanıyor. HÜDA PAR son seçime kadar bütün seçimlerde AKP’ye oy verdi. Hep birbirleriyle ittifak yaptılar. İslam maskesini kullanarak, siyaset amaçlarına dini alet ederek iktidar üzerinde oturmaya çalışıyorlar. Ortadoğu’da halkların dini inançları, geleneği,  kültürü var. Bunu yozlaştırarak, suiistimal ederek, kirli amaçları için insanları öldürüyorlar ve öldürtüyorlar” dedi.

DEVLETLE ORTAK HAREKET ETTİLER

Güney ve Rojava Kürdistan’ında DAİŞ ile yapılmak istenenin Kuzey Kürdistan’da da HÜDA-PAR ile yapılmak istendiğini dile getiren Ayata, şunları söyledi: “6-8 Ekim olayları Kürt toplumunun dört parça Kürdistan'da ulusal birlik ve demokrasi talepleri temelinde sokağa döküldüğü bir dönemdi.  Kobanê’de AKP Hükümeti DAİŞ’i destekledi. Erdoğan, ‘PKK ile DAİŞ’in aynı’ olduğunu iddia etti. PYD’yi ‘terörist’ ilan edip Rojava Devrimi’ni boğmaya çalıştı. Bütün bu gelişmeler biriken öfkenin patlamasına neden oldu. Eğer HÜDA-PAR bir Kürt partisi ise etnik kırım yapan, Kobanê’yi Şengal’i Kürtlerden temizlemeye çalışan, Kürt kadınlarını ganimet sayıp pazarlarda satan, mallarını talan eden, göçe zorlayan ırkçı vahşi bir gruba karşı Kürt cephesinde yer alması gerekirdi. Ama ne yaptılar, hükümetle devletle ortak hareket ettiler. Kürt halkına saldırdılar. Antep’te kameraların gözü önünde faşistler ırkçı güruhlar insanları öldürdüler. Çocukları kadınları açık açık öldürdüler. Tek bir HÜDA- PAR üyesi yakalanmadı. Buna karşılık binlerce yurtsever Kürt yakalandı. Bunları iyi tahlil etmemiz gerekiyor.”

HANÇER GİBİ KÜRTLERİN SIRTINA SAPLAMAYA ÇALIŞIYORLAR

Rojava ve Güney’ de PKK’nin DAİŞ’e karşı verdiği direnişle Dünyanın gündemine girdiğini ve Kürt sorununun evrensel boyut kazandığı bir dönemde saldırıların düşündürücü olduğunu ifade eden Muzaffer Ayata, “PKK hareketinin diğer parçalardaki partilerle de farklı düşünceleri ve çelişkileri var ama yayın organları gece gündüz diğer Kürt partilerini hedef alıp düşmanlık yapmıyor. Olabildiği kadar Kürtlerin ulusal birliğini, ulusal kongre çalışmalarını özendirici, teşvik edici, ön açıcı öneriler tartışmalar yapıyor. Eleştirileri olsa da daha demokratik, daha özgür temelde Kürtler arası birliğe hizmet ediyor. Uyarıları eleştirileri de yapıcıdır düşmanlık temelinde değildir. Kürt sorunu büyüyüp evrensel bir statü kazandı. Kürtlerin imajı değişti. Herkes yirmi birinci yüzyıl Kürtlerin yüzyılıdır demeye başladı. Dünya siyasetine bu kadar girmişken, diplomaside bu kadar prestij kazanmışken, içerden bir hançer gibi Kürtlerin sırtına saplamaya çalışıyorlar. Onlarda buna teşnedir zaten” dedi.

KÜRT HALKI UYANIK OLMALI

“HÜDA-PAR’ın şimdiye kadar Türk sömürgeciliğine karşı hangi mücadeleyi verdi” diye soran Ayata, ayrıca Kürt sorununa ilişkin bir çözüm modellerinin de olmadığını vurguladı. Ayata devamla şu hususlara dikkat çekti: “Kürdistan sorunlarını çözmeye yönelik bir politikaları varsa Kürt sorunu hakkında bir çözüm perspektifleri varsa sunsunlar, çalışma yürütsünler, halkı örgütleyebiliyorlarsa yapsınlar. Bu güne kadar Kürt sorunu için Kürt halkı için ne mücadelesi yürütmüşler? Herkes kendine sormalı HÜDA PAR şimdiye kadar Kürt halkı için hangi mücadeleyi verdi, Türk sömürgeciliğine karşı hangi mevziiyi kazandı bu sorgulanmalıdır. PKK’nin Kürt direnişinin kırk yıllık mücadelesinin zemini üzerinde kendilerini var etmeye çalışıyorlar. Onun da değerini bilmiyorlar. Onu da kirletmeye, bozmaya, dağıtmaya çalışıyorlar. Aslında doksanlarda Hizbullah’ın yapmak istediğini ancak yapamadığını yeniden yapmaya çalışıyorlar.”

Son olarak bu kontra gücüne karşı Kürt halkına tedbirli olması çağrısında bulunan Muzaffer Ayata sözlerini şöyle sonlandırdı “Bütün Kürt toplumunun uyanık olması, gerçekten örgütlü olması bağrına saplanmak istenen bu ihanet hançerinin kendisine daha fazla zarar vermesine izin vermemeli, tedbirlerini almalı, öz savunmasını örgütlemelidir.”