Aydar: Her etnik ve dinsel kimliğin özgürlüğünü hedefliyoruz

Aydar: Her etnik ve dinsel kimliğin özgürlüğünü hedefliyoruz

KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar son dönemde çözüm sürecinin Aleviler üzerinden tartışılmasına tepki göstererek Kürt hareketinin tüm etnik ve dinsel kimliklerin özgürlüğünü hedeflediğini söyledi.

Aydar yaptığı açıklamada çözüm sürecinin başlatılmasının ardından CHP’ye yakın çevrelerin “Aleviler bu sürecin neresinde? Aleviler dışlanıyor” şeklinde tartışmalara dikkat çekerek Dicle Üniversitesinde yaşanan olaylardan sonra  “BDP içindeki Alevi klik bu olayları kışkırtıyor” şeklindeki iddialara cevap verdi. Bu konuda gerek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan gerekse de KCK yetkililerinin açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Aydar, Kürt hareketinin sol-sosyalist-demokrat bir örgütlenme olduğunu kaydederek “En üst yönetiminden sempatizanına kadar, içinde her inanç ve her kesimden insanlar vardır. Kimse kimsenin etnik kökenine ve inancına göre muamele görmemektedir. Herkes eşittir, herkes yoldaştır ve herkes hevaldır” dedi.

Çözüm sürecinde yalnızca Kürt kimliği değil, bugüne kadar ötekileştirilmiş her etnik ve dinsel kimliğin de özgür olması, kendisini özgürce ifade etmesi, özgürce yaşaması-yaşatması ve kendisini kurumlaştırmasını hedeflediklerini kaydeden Aydar “Bu çerçevede Alevi inancına mensup insanlarımızın haklı ve meşru taleplerinin eksiksiz karşılanması gerekir. Bu talepler hareket olarak ayni zamanda bizim de taleplerimizdir. Bu çerçevede 10 gün önce gerçekleştirilen Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu kongresinin sonuç bildirgesindeki 12 maddelik taleplerin altına hiçbir çekince koymadan olduğu gibi ben de imzamı koyuyorum” şeklinde konuştu.

Kürt Özgürlük Hareketi içinde dini inanç temelli bir gruplaşmadan bahsetmenin Kürt hareketini hiç bilmemek olduğunu ifade eden Aydar devamla şunları söyledi: Bunu iddia edenler en hafif deyimle ya cahildirler, ya da karanlıktırlar. Ayni şekilde bu tür yayınları, Alevi kitlemize ve bir bütün olarak Alevi cemaatine saygısızlık ve hakaret edici bulduğumuzu, bu tür girişim ve söylemlerin karşısında sonuna kadar duracağımızı bir kez daha belirtiyorum.”