Ýşçi Bayramı, 2012'de Türkiye'deki anlamını katladı ve yüzbinler, Newroz'daki coşku ve direnişi bu kez 1 Mayıs'ta ortaya koydu. Kutlamaların pek çoðunda çalışanlara yönelik hak gasplarına olduðu gibi, Kürtlere uygulanan faşizme de itiraz edildi.
ANF'ye konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoðan, 1 Mayıs'taki birliðin daha ileri aşamaya getirilmesi çaðrısında bulunarak; "Türkiye'deki emekçilerle Kürtler, artık dayanışmayı bir kenara bırakıp; tamamen birlikte yürümeye başlamalı" dedi. Aydoðan, Kürtlerin gerek bölgesel asgari ücret uygulamasıyla, gerekse de iş için göç ettikleri kentlerde karşılaştıkları ırkçı yaklaşımlarla ve ulusal haklarının gasp edilmesiyle birden fazla açıdan ezildiklerini belirtti.
'ÝŞÇÝLERÝN YOÐUN OLDUÐU KENTLERDE ÇALIŞANLARIN ÇOÐU KÜRT GENCÝ'
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoðan, "Dünyadaki emekçilerin, ezilenlerin birlik ve mücadele günü olan 1 Mayıs sürecini, adındaki anlama uygun olarak ele almalıyız" dedi ve ekledi: "Kürt halkı, Türkiye devrimci hareketi ve emekçileriyle ortaklaşarak kutladı 1 Mayıs'ı. Elbette bu ortaklaşmayı Kürt sorununda da ileriye taşımalıyız ve AKP'nin savaş politikalarının, tecrit politikalarının, siyasi operasyonlarının önüne birlikte dikilmeliyiz."
Nursel Aydoðan, şu tespitleri yaptı: "Biliyorsunuz, bir tanımlamamız var; 'işçi sınıfı Kürtleştirmiş' şeklinde. Bu tanıma önem vermek gerekiyor. Otuz yıldan beri bölgedeki savaş nedeniyle metropollere milyonlarca göç oldu Kürtlerden. Elbette en aðır işçiliði, güvencesizliði, saðlık güvencesi olmadan çalışmayı Kürtler tattılar. Özellikle Ýstanbul, Ýzmir ve Antep gibi yerlerde çalışan beş milyondan işçinin çoðunun Kürt gençleri olduðunu söyleyebiliriz. Bu bakımdan emeðin haklarına en fazla duyarlı olan halk yine Kürtlerdir."
Aydoðan, Kürt illerinde iş bulamayanların batı illerine göç ettiklerinde de ırkçılıða maruz kaldıðını hatırlattı ve bu örneklerin giderek arttıðına deðindi.
'KÜRT SORUNU DA, HALKIN SÖMÜRÜLMESÝ DE GÜNDEMÝMÝZDE'
Kürtlerin ayrıca göç ettikleri yerlerde genellikle kalifiye olmayan işlerde çalıştırıldıklarını söyleyen Aydoðan; Kürtlerin, otuz yıl olarak bahsedilen süreçte sınıfsal ve ulusal açıdan hakları gasp edilmiş şekilde yaşadıðına dikkat çekti. "Buna raðmen, yani iki misli ezilmesine raðmen Kürt halkı emin adımlarla her iki açıdan da haklarına kavuşmak için ilerliyor" diyen Aydoðan, devam etti: "Bu nedenlerle, 1 Mayıs'a yüksek katılımlarımızla sahip çıktık. Kürt ve Türk emekçilerinin daha iyi yaşam kurmaları için, 1 Mayıs'tan aldıðımız coşkuyla daha fazla emek vereceðiz. 1 Mayıs alanlarında nasıl ki BDP olarak demokratik bir anayasa ve Kürt sorununun demokratik çözümü talebimizi ortaya koyduysak, her iki halkın ekonomisel açıdan sömürülmesi de, gündemimizde."
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoðan, şu ana kadar görülür olanın; 1 Mayıs'ın sadece Türkiye'deki işçi ve emekçilerin bayramı olduðunu anımsatarak, "Biz bunun eksik kaldıðını söylüyoruız. Ýşçi sınıfının mücadelesiyle Kürtlerin mücadelesi birleşmedikçe, her iki mücadelede de başarılı olmak mümkün deðil" dedi.
'DAYANIŞMAYLA DEÐÝL BÝRLÝKTELÝKLE GÜÇ OLABÝLÝRÝZ'
Aydoðan, artık 'dayanışma' vurgusunun da eksik kaldıðını söyleyerek, şu çaðrıyı yaptı: "Mücadelemiz için daha ileri aşamaları düşünmeliyiz. Dolayısıyla dayanışmanın da ötesine varmalıyız artık. Birlikte yürümek gerekiyor ve en akılcı yaklaşımın bu olduðunu düşünüyoruz. Sosyalistler Kürt sorununa, bizler emek sorununa olan çabalarımızı güçlendirmeliyiz. Türkiye sosyalistleri dayanışma düşüncesiyle bir araya gelmekten iyi niyetle söz ediyordu şu ana kadar ama artık 'birlikte mücadele' esas alınmalı. Birbirimizle dayanışmayı deðil; birlikteliðe çabalamalıyız."
ANF NEWS AGENCY