BDP Milletvekili Nursel Aydoğan, çocuk işçilik sorununa ilişkin Meclis araştırması açılmasını istedi. Aydoğan, "Bugün resmi rakamlarla ülkemizde 4 milyon, dünya genelinde ise 200 milyondan fazla çocuk işçi bulunmaktadır" dedi. Türkiye'de 2 binden fazla çocuğun cezaevinde bulunduğuna dikkat çeken Aydoğan, çocuk işçiliğinin AKP tarafından meşrulaştırıldığını da belirtti.

BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Türkiye’de çocuk işçiliğinin temel sebeplerinin araştırılması ve çocuk işçiliğinin önlenmesi için Meclis Araştırması Komisyonu kurulması gerektiğini belirterek, konuyla ilgili tekliflerini Meclis Başkanlığı'na sundu.

'ACİL ÇÖZÜM BEKLEYEN BİR SORUN'

Türkiye’de çocuk işçiliğindeki artış ve giderek çocuk işçilerin yaş oranındaki düşüşün emek sömürüsünde yaşanan adaletsizliği yeniden ortaya çıkardığını belirten Aydoğan, "Bugün kapitalist ideolojinin beslendiği 'emek' kavramı Türkiye gibi, gelişmekte olan ülkelerde büyük bir adaletsizliği ortaya çıkarmakla birlikte okul yaşında olması gereken ve bilişsel gelişimini tamamlamamış çocukların psikolojik dengelerini altüst etmektedir" dedi. Aydoğan, şu verileri hatırlattı: "Geçtiğimiz günlerde TÜİK’in 2012 yılının son çeyreğine ait 'çocuk işgücü anketi sonuçları' başlığıyla yayınladığı bültende 6-17 yaş grubu çocuk nüfusunun 15 milyon 247 bin kişi, çocuk işçi sayısındaki artışın ise yüzde 3 bin olduğu belirtilmiştir. Çocuk işçiliği ülkemizin ve dünyanın yaşadığı acil çözüm bekleyen sorunlarından biridir. Bugün resmi rakamlarla ülkemizde 4 milyon, dünya genelinde ise 200 milyondan fazla çocuk işçi bulunmaktadır. Türkiye’de küçük ölçekli işyerlerinde kayıt dışı çalışan çocuklar da göz önünde bulundurulduğunda TÜİK’in yayınlamış olduğu rakamlar durumun ciddiyetinin sadece görünen yanıdır. İşini kaybeden yetişkinlerin yerini, maliyet hesaplarına dâhil edilmeyen bir işgücü olarak çocuklar almaktadır. Yoksulluk sınırının altında yaşayan ailelerde günlük yaşamın sürdürülmesi çocukların gelirine bağımlı olmuştur. Kayıt dışı bir şekilde süren ekonomik faaliyetler, çalışma hayatındaki yetersiz denetim sebebiyle, ucuz emek olarak özellikle çocukların bu alanda sömürülmesine sebep olmaktadır."

'AKP ÇOCUK İŞÇİLİĞİ MEŞRULAŞTIRDI'

Türkiye’de 4+4+4 gibi otoriter bir şekilde uygulamaya konulan eğitim sisteminin, sendikal hareketlerin önündeki engeller ve toplu iş sözleşmelerinin, işsizlik ödeneklerinin yetersizliği ve bu gibi yardımlardan yararlanmak için öne sürülen kriterlerin çok yönlü olmasının, büyük bir toplumsal eşitsizlik oluşturduğuna dikkat çeken Aydoğan, şöyle devam etti: "Birbirine bağımlı bir şekilde oluşturulan bu koşullar çocuk emeğinin sömürülmesinde, çocuk istismarını zorunlu bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Oysa uluslararası sözleşmelere imza atmış olan Türkiye çocuk emeğinin sömürülmesinin önündeki engelleri kaldırmak yerine 4+4+4 denilen ve demokratik hiçbir içeriğe sahip olmayan eğitim sistemiyle taraf olduğu sözleşmeleri neredeyse çiğnemiştir. Çocuk işçiliği bugün AKP tarafından meşrulaştırılmış ve ne fiziksel ne de bilişsel gelişimini tamamlayamayan çocuklar sermaye sahiplerine peşkeş çekilmektedir.  Bugün Türkiye’de çocuk emeğinin sömürülmesi 2012 yılında hayata geçirilen yeni eğitim sistemi adı altındaki otoriter uygulama ile yasalarla güvence altına alınmıştır."

'2 BİN 309 ÇOCUK TÜRKİYE CEZAEVLERİNDE'

Türkiye’de çocukların bireysel anlamda gerek gelişim süreci açısından gerekse de uluslararası ve ulusal yasalarla güvence altına alınmış haklarını kullanamamasından kaynaklı bir eşitsizlik içerisinde yer aldığını kaydeden Aydoğan, Birleşmiş Milletler Çocuk HaklarıSözleşmesi’nin 37. Maddesinde bir çocuğun tutuklanmasının en son başvurulacak yöntem olarak düşünülüp, bunun da uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlıtutulması gerektiği hükme bağlanmasına rağmen Türkiye’deki cezaevlerinde 2 bin 309 çocuğun bulunduğunu hatırlattı. 

Aydoğan, başta yoksulluk olmak üzere, cinsel istismar, şiddet gibi nedenlerle her yıl 800’den fazla çocuğun, SHÇEK bünyesine alındığını da belirtti.