HDP Milletekili Aydoğan, AKP hükümetinin İsrail üzerinden İslam coğrafyası ve iç politikada prim yapmak istediğine dikkat çekerek, "AKP iktidarının İsrail ile ilişkileri pek de sıfırlamadığı aksine özellikle ticari ilişkilerini devam ettirdiği söz konusu resmi verilerle de desteklenmektedir" dedi. Aydoğan, Başbakan Davutoğlu'na, "İsrail ile var olan ticaret hacminin 2002-2014 tarihleri arasındaki yıl bazında değişim oranı ne olmuştur" diye sordu.

HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerine dair Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

'İSRAİL İLE İLİŞKİNİN DEVAM ETTİĞİNİ RESMİ VERİLER DESTEKLİYOR'

İsrail'in 7 Temmuz 2014 tarihinde Gazze’ye askeri saldırılar düzenlediğini ve bu saldırılarda onlarca Filistinlinin katledildiğini hatırlatan Aydoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşın dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her fırsatta "Türkiye olarak bizim İsrail’e karşı tavrımız nettir. Biz İsrail ile olan ilişkileri adeta sıfırlamış noktadayız. Türkiye olarak biz, bir defa şahsen ben, bu görevde bulunduğum sürece hiçbir zaman İsrail ile olumlu bir şeyi düşünemem" dediğini aktardı. "AKP iktidarının İsrail ile ilişkileri pek de sıfırlamadığı aksine özellikle ticari ilişkilerini devam ettirdiği söz konusu resmi verilerle de desteklenmektedir" diyen Aydoğan, İsrail ve Türkiye ilişkilerinin anormal değil aksine normal olduğu iddialarına ilişkin HDP tarafından 2012 yılında Milli Savunma Bakanlığı’na sunulan bir önergeye Bakanlığın verdiği cevaba değinerek, "Bu cevapta özellikle de Türkiye İsrail ilişkilerinin sıfırlandığı söyleminin AKP iktidarı tarafından kullanımının revaçta olduğu bir tarih olan 2012 yılında iki ülke arasında savunma sanayi alanında 2 milyar dolarlık bir işbirliği anlaşması olduğu ortaya çıkmıştı" dedi.

'AKP İSRAİL ÜZERİNDEN PRİM YAPMAK İSTEDİ'

İsrail’in hem geçtiğimiz 2014 yılı Temmuz ayında Gazze’ye yönelik askeri saldırıları hem de 5 Kasım 2014 tarihinde İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya girip askerlerin saldırısından kaçarak Camii içerisinde sığınan sivilleri tartaklayarak gözaltına almasının da uluslararası alanda tepki topladığına dikkat çeken Aydoğan, AKP iktidarının İsrail üzerinden İslam coğrafyasında ve iç politikada prim yapmak amacıyla her zamanki gibi bu fırsattan istifade ettiğini ifade etti. Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakereci Volkan Bozkır'ın, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya müdahalesine tepkisini "Buraya postalla giren bu askerlere mesaj yolluyorum. Eğer oradan hemen çıkmazsanız postalınızı elinize veririz, koşa koşa arkanızdan bakarız” şeklinde dile getirdiğini belirten Aydoğan, şöyle devam etti: "İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın ise öfkesini İsrail yönetimi yerine Yahudi halkına göstererek, rejim değil aksine Yahudi düşmanlığını meşrulaştıran ve 'Mescid-i Aksa'da bugün kardeşlerimize o zulmü reva görenler, bilsinler ve hatırlasınlar ki onlara zulmedildiğinde, sizin dedeleriniz gemiye bindirilip Akdeniz'e, okyanusa gönderildiklerinde, gidecek yer bulamadıklarında, Kanuni Sultan Süleyman kucağını açtı. Osmanlı gibi bir medeniyet, insanlığın ne olduğunu gösterdi ve onlara bu memlekette yer verdi. İşte biz onun torunu olarak diyoruz ki; ayağını Mescid-i Aksa'dan çek' şeklinde cümleler sarf etmiştir."

'İLİŞKİLERİNİZ HANGİ SEVİYEDE?'

Aydoğan, Başbakan Davutoğlu'ndan şu sorularına yanıt istedi:

"Türkiye’nin İsrail ile diplomatik açıdan ilişkisi hangi seviyededir?

Türkiye’nin diplomatik açıdan ilişkisi mevcut haliyle yok veyahut alt seviyede iken ekonomik ilişkilerinde dönemin başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi bir sıfırlanma durumunun yaşanmaması aksine 2014 yılı da dâhil olmak üzere ithalat-ihracat ilişkilerinin artarak devam etmesinin gerekçesi nedir? 

İktidarınızın 2014 yılı itibariyle İsrail ile gerçekleştirdiği ticaret hacmi ne kadardır? İsrail ile var olan ticaret hacminin 2002-2014 tarihleri arasındaki yıl bazında değişim oranı ne olmuştur?

İktidarınızca, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik gerçekleştirdiği çirkin saldırıya gösterilen tepki 2013 yılındaki Gezi direnişi olaylarında İstanbul Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’ne sığınan sivillere yönelik gerçekleşmiş olan polis saldırısına da zamanında gösterilmiş midir? Bu çirkin saldırılara ilişkin iktidarınız polislere soruşturma açmış mıdır? Herhangi bir soruşturma açma gereği duyulmamış ise gerekçesi ne olmuştur?

Gezi direnişi esnasında polisin katletmiş olduğu Berkin Elvan’ın yaşamını yitirmesiyle İstanbul Okmeydanı semtinde başlayan protesto gösterileri esnasında Alevilerin inanç merkezi olan bir Cemevi avlusunda bulunan cenaze töreni sırasında Uğur Kurt adlı kişi polis silahıyla başından vurulmuştur. İktidarınızın İnanç merkezlerine yönelik yapılan saldırılara karşı göstermiş olduğu ahlaki tepki gerçekleşen bu çirkin saldırı ve polis katliamına da zamanında gösterilmiş midir? Gösterilmemiş ise gerekçesi nedir?"