AYM, HDP’nin kapatılması iddianamesini kabul etti-YENİLENDİ

Anayasa Mahkemesi, HDP'nin kapatılması istemiyle yeniden açılan davada ilk incelemesini tamamlayarak, iddianamenin kabulüne karar verdi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in HDP’nin kapatılması istemiyle hazırladığı iddianamenin ilk incelemesi için bu sabah 10.00'da toplandı. Hızlı bir karar alan AYM, HDP iddianamesini kabul etti, mal varlığına tedbir talebi ise reddedildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından hazırlanan HDP’nin kapatılması iddianamesi, 7 Haziran’da Anayasa Mahkemesi’ne gönderildi.
Başsavcı Bekir Şahin, 843 sayfadan oluşan iddianamede 451 kişi hakkında siyasi yasak istendiğini açıkladı. AYM raportörü iddianame için "kabul edilmeli" yönünde görüş bildirdi. Anayasa Genel Kurulu da bu sabah iddianameyle ilgili son kararı verdi.
Karar oy birliğiyle alındı.

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ

İddianame, ön savunma için HDP'ye gönderilecek. HDP'nin, AYM’nin tanıdığı süre içinde ön savunmasını yapması gerekiyor. Ancak parti bu sürenin uzatılması için başvuru yapabilecek. Ek süre talebini ise AYM karara bağlayacak.
Ön savunma verilmesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş de HDP'ye gönderilecek ve AYM tarafından belirlenecek tarihlerde, Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak.
Kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Bu karar, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla, 15 üyenin 10'unun oyuyla verilebilecek.
AYM’nin vereceği karar kesin ve bağlayıcı olacak. HDP’nin, AYM’nin kararına karşı başvurabileceği tek mekanizma olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) “yürütmeyi durdurma” yetkisine sahip değil ancak ihlal kararı verilebilir.

HUKUKSUZ İDDİANAME

Özellikle Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın sanal medyada ve çeşitli etkinliklerde "çözüm süreci"ne dair açıklamalarına iddianamede geniş biçimde yer verildi. Başsavcılık, bu tweet ve açıklamaları HDP ile PKK arasındaki organik bağın delili olarak öne sürmüştü.
İddianamede, daha önce Kobanê protestolarına dair hazırlanan ve aralarında partili siyasetçilerin de bulunduğu 28’si tutuklu 108 kişi hakkında iddianamenin de bu dosyaya ekleneceğinin işaretini veren şu değerlendirmeler yer aldı: “Kobani Olayları, Hendek Olayları ile Gara operasyonu sonrası davalı partililerce yapılan açıklamalar, davalı Partinin Diyarbakır İl Binasının önünde evlat nöbeti tutan ailelerin beyanları ve PKK-KCK silahlı terör örgütüne HDP teşkilatları aracılığıyla katıldıklarını mahkeme huzurunda ikrar eden ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan yargılanan sanıkların ifadelerine yer verilecektir.”
İddianamede, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun asılsız, dayanaksız iddialarına da yer veriliyor.