AYM kararı tüm gazeteciler için emsal teşkil ediyor

Hukukçular, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği hak ihlali kararının bütün gazeteciler için emsal teşkil ettiğini söyledi.

Hukukçular, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği hak ihlali kararının bütün gazeteciler için emsal teşkil ettiğini söyledi.

ANF’ye konuşan Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, Eski Baro Başkanı Turgut Kazan, avukatlar Ramazan Demir ve Ergin Cinmen, AYM’nin özellikle “basın hürriyeti ihlali”ne vurgu yaptığını, dolayısıyla bu doğrultuda tutuklanan tüm gazetecilerin derhal serbest bırakılması gerektiğinin altını çizdi.

MİT TIR’larıyla silah taşındığı haberini belgeleriyle birlikte yayınladıkları için tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Erdem Gül için AYM’nin “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın, “ifade hürriyeti” hakkının ve “basın hürriyeti” hakkının ihlal edildiğine hükmetmesi, diğer tutuklu gazeteciler için umut ışığı oldu. Konuştuğumuz hukukçular, AYM’nin kararının tüm tutuklu gazeteciler için emsal teşkil ettiğini vurguladılar. Bir gazetecinin görevinin kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu hatırlatan hukukçular, tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını gerektiğini kaydetti.

KABOĞLU: AYM SADECE VERMESİ GEREKEN KARARI VERDİ

Geniş bir görüş beyan etmek için AYM’nin gerekçeli kararını görmek gerektiğini belirten Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, ancak AYM kararını çok da abartmamak gerektiğini, çünkü esas yanlışı Can Dündar ve Erdem Gül gibi tüm diğer gazetecileri tutuklayan mahkemelerin yaptığını vurguladı. Bu açıdan Anayasa Mahkemesi’nin olması gerekeni yaptığına işaret eden Kaboğlu, “Anayasa Mahkemesi olağanüstü bir şey yapmadı, sadece olması gerekeni yaptı” dedi. AYM’nin sadece anayasanın “Kişi özgürlüğü ve güvenliği”ne ilişkin maddelerinin değil, aynı zamanda “Düşünce ve ifade özgürlüğüne ve basın özgürlüğünü”ne ilişkin maddelerinin de ihlal edildiğini belirttiğini hatırlatan Kaboğlu, bu kararın benzer durumdaki gazetecilere ilişkin davalarda da yol gösterici olması gerektiğini söyledi. AYM’nin verdiği kararın tüm tutuklu gazeteciler için emsal teşkil ettiğine işaret eden Kaboğlu, bu çerçevede hakları ihlal edilen diğer gazetecilerin AYM’ye başvuruyu beklemeden tahliyeleri için mahkemeye dilekçe vermelerini önerdi.

KAZAN: MAHKEMELERİN AYM KARARINA UYMASI GEREKİYOR

Eski Baro Başkanı Turgut Kazan, AYM’nin en doğru kararı verdiğini ifade etti. AYM kararının tüm gazetecilerin davalarında esas alınması gerektiğinin altını çizen Kazan, “Gerekçeli karar henüz açıklanmasa da, AYM’nin sadece hak ihlali açısından verdiği kararın çok doğru ve ders alınmasını gerektirecek bir karar olduğu kesindir” dedi. AYM’nin bu kararına tüm hakim ve savcıların uyması gerektiğini belirten Kazan, “Bu karar basın özgürlüğü açısından örnek alınması, uyulması gereken bir karar” dedi.

CASUSLUK DEĞİL GAZETECİLİK FAALİYETİ

Avukat Ergin Cinmen, AYM’nin verdiği kararın tüm tutuklu gazeteciler için emsal teşkil etmesi gerektiğini vurguladı. Gazetecilerin görevinin kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu hatırlatan Cinmen, gazetecilik faaliyetinin suç sayılamayacağının altını çizdi. AYM’nin en önemli tespitinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve savcıya göre “casusluk” diye nitelendirilen “suçun” aslında gazetecilik faaliyeti olduğuna hükmetmesi olduğunu belirten Cinmen, “Bu çok önemli bir olay. AYM bu kararıyla aradaki farkı çok net bir şekilde ortaya koydu. Bu karar Türkiye’deki basının geleceği açısından çok önemli ve emsal olacak nitelikte bir karardır” diye konuştu.

İLK BAŞVURU JİYAN MUHABİRİ HAYRİ TUNÇ İÇİN

Özgürlükçü Hukukçular Derneği üyesi avukat Ramazan Demir ise AYM kararının hemen ardından devlet ablukasını haberleştirdikleri için ve sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle tutuklanan Kürt ve muhalif gazeteciler için harekete geçti. Bu gazetecilerden biri olan Jiyan.org muhabiri Hayri Tunç’un tahliyesi için 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuran Demir, AYM’nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği kararın tüm gazeteciler için emsal olduğunu vurguladı. Dündar ve Gül’ün yaptıkları MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanmasının hak ihlali sayıldığını hatırlatan Demir, AYM’nin bu kararıyla basın özgürlüğünün koruma altında olduğuna hükmettiğini söyledi. Gazetecinin görevinin kamuoyunu doğru bilgilendirmek olduğunu kaydeden Demir, “Bugün Türkiye’de özellikle Kürt basınında çalışan emekçiler başta olmak üzere onlarca gazeteci tutuklu. AYM’nin bu kararı hepsi için emsal teşkil etmelidir. Biz bu kapsamda mahkemeye ilk başvuruyu haber yaptığı için tutuklanan gazeteci Hayri Tunç’un tahliyesi için yaptık. Biz bu başvuruyu yaparken özellikle Anayasa Mahkemesi’nin kararını da sunduk” dedi.