Bağrıyanık: Örgütlenmemizi daha da büyütmeliyiz

Bağrıyanık: Örgütlenmemizi daha da büyütmeliyiz

DÖKH 8. Olağan Konferansı'nın açılış konuşmasını yapan Ceylan Bağrıyanık, mevcut örgütlenmelerini daha fazla büyütmeleri gerektiğinin altını çizdi. 
Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH)'ün, Türkiye ve Kürdistan kentlerinden gelen yüzlerce delegenin katılımıyla Amed'de gerçekleştirdiği 8. Olağan Konferansı, açılış konuşmalarıyla başladı. Konferansın açılış konuşmasını DÖKH aktivisti Ceylan Bağrıyanık yaptı.
Konferansın Ocak ayında gerçekleştiriliyor olmasının anlamlı olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Bağrıyanık, konferansın adandığı Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'e dönük katliamı kınadı ve bu üç kadın şahsında bir kez daha demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anılarına bağlı kalacaklarının sözünü verdiklerini söyledi. 9 Ocak tarihinin kadınların unutmayacağı ve unutturmayacağı günlerden birisi olduğunu ifade eden Bağrıyanık, bugün Sakine, Fidan ve Leyla'nın özgürlük hayallerini gerçekleştirmek için bir arada olduklarını ifade etti. Bağrıyanık, özgürlük koşullarının her zamankinden daha yakın olduğunu vurgulayarak, "Bize bu koşulları sağlayan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ı selamlıyorum" dedi. Bu söz, salonda büyük bir alkış tufanı kopardı.
‘ÖRGÜTLENMEMİZİ DAHA DA BÜYÜTMELİYİZ’
Erkek egemen zihniyetin yönelimlerine karşı direnen YPG-YPJ güçlerini selamlayarak konuşmasına devam eden Bağrıyanık, "Kadının demokratik modernitesinin nasıl geliştirildiğini, savunulduğunu tüm dünyaya gösterdiler. Halkların demokratik, özerk yönetimini de inşa ediyorlar. Bunun için Rojava Devrimi, bir kadın devrimidir. Bu vesileyle kadınların öncülüğünde gerçekleşen Rojava devrimini sahiplendiğimizi bir kez daha yineliyorum" diye konuştu. Uzun soluklu mücadele yolunda yaşanmadık acı kalmadığını da dile getiren Bağrıyanık, kadınlar olarak özgün ve özerk sistemi tüm alanlarda hayata geçirdiklerini kaydetti. Savaş güçlerine karşı her zaman barışın tarafı olduklarını da sözlerine ekleyen Bağrıyanık, kadınların eşit temsiliyetinin sağlanması açısından mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. 
Bağryanık, Ortadoğu ve dünyada bir kimlik olarak kabul gören DÖKH'ün, bu temelde birçok diplomatik çalışma yürüttüğünü de ifade etti. Yürüttükleri bu çalışmalarda, dünya kadınlarının kendilerinden beklentilerinin ne kadar büyük olduğunu gördüklerinin altını çizen Bağrıyanık, bu nedenle örgütlülüklerinin yeni bir yapılanma ile daha da büyütülmesi gerekliliğini gördüklerini ifade etti. Bu ihtiyaçla toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde yeniden örgütleneceklerini belirten Bağrıyanık, Öcalan'ın "Yoldasınız, ama yoldasınız" sözlerini hatırlatarak, mücadelelerini özgürleşerek, güzelleşerek büyütmenin gerekliliğine vurgu yaptı. 
Bağrıyanık, bu sözlerinin ardından konuşmasının "Zindanlarda, dağlarda özgürlük mücadelesi yürüten kadın yoldaşlarımıza Önderliğimizle buluşana kadar direneceğimizin sözünü veriyorum" diyerek noktaladı.
‘SELAM OLSUN SAKİNELERDEN ARİN MİRKANLARA'
HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel ise, 9 Ocak 2013 tarihinde Kürt kadın hareketi şahsında Kürt Özgürlük Hareketi'ne dönük saldırının gerçekleştiğini belirterek, bu katliamın sorumlularının hesap vereceklerini söyledi.
Kürt sorununun çözümü konusunda Öcalan ile yapılan görüşmelere başlanmasının hemen ardından bu katliamın gerçekleşmesinin basit olmadığının altını çizen Tuncel, "İkinci Dersim katliamı olarak tanımlanması boşuna değildir. Sakine yoldaşın yoldaşları, bugün Kobanê'de direniyor. Selam olsun Sakinelerden Arin Mirkan'lara" dedi. Cumhurbaşkanı'nın Urfa'da, Paris katliamına arkasında paralel yapının olduğu yönünde açıklama yaptığını hatırlatan Tuncel, bu sözün açıklanması gerektiğini ve bu katliamda parmağı olanların açığa çıkartılması gerektiğini belirtti.
TUNCEL KATLEDİLEN GAZETECİLERİ ANDI
10 Ocak Dünya Gazeteciler Günü nedeniyle konuşmasının devamında Maxmur'da, DAİŞ çeteleri tarafından katledilen Deniz Fırat ve Charlie Hebdo'da katledilen gazetecileri de anan Tuncel, konferansta iki günün ardından önemli kararlar alınabileceğini ifade etti. Tuncel, Türkiye'de günde 5 kadının katledildiğini ve cinsiyet eşitliği konusunda her geçen yıl daha da gerilere gittiğine işaret ederek, sisteme karşı ideolojik olarak büyük bir mücadele verme sorumluluğuyla karşı karşıya olduklarını dile getirdi. Tuncel, yine kadınlara ideolojik ve politik bir yaklaşımın ürünü olarak sadece anneliğin dayatıldığını söyledi.
Çocukların yaşadıkları sorunların ise daha da vahim olduğunu belirten Tuncel, en çok bütçesi olan bakanlığın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğunu, ancak bakanlığın bu bütçenin çoğunun toplumu rüşvete bağlayan uygulamalarla karşı karşıya olduğunu söyledi. 
'ROJAVA DEVRİMİ SİSTEMİN SINIRLARINI YIKTI’
Tuncel, Kadın hareketinin kadınları sokağa çıkarmayı, özgürleştirmeyi, direnmeyi istemesi nedeniyle iktidarın öfkesiyle karşılaştığı üzerinde de durdu. Erkek egemen şiddetin kadın üzerinden kendisini nasıl sürdürdüğünü, Şengal'de, Maxmur'da ve Kobanê'de gördüklerini söyleyen Tuncel, bütün dünya kadınlarını kendileri ile mücadele etmeye çağırdı.
YPJ'nin direnişi ve duruşunun bütün dünyaya kadınsız yaşamın olmadığını gösterdiğini dile getiren Tuncel, kadınların öncülük ettiğini söylemesinin nedeninin, kadınların kadın-erkek eşitliği temelinde yeni bir toplumu inşa etmesinden kaynaklandığının altını çizdi. Rojava Devrimi’nin sistemin sınırlarını yıktığını da belirten Tuncel, Kobanê'nin düştüğünü söyleyenlerin bunu başaramaması sonucunda, Kürt kadın hareketi önünde eğildiğini ve bu söylemlerin sahiplerinin Arîn Mîrkan'in eylemiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
'SÜRECİN AKTİF MİLATINI OLACAĞIZ'
Konuşmasının devamında Kürt kadın hareketinin ortaya çıkardığı ideolojinin, bütün dünya kadın hareketlerinin dikkatini çektiğini dile getiren Tuncel, yapamadıklarını da yaptıklarını da konferansta ifade ederek gelişimi yaratacaklarını vurguladı. 

Yine Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın yürüttüğü çözüm sürecinin başarıya ulaşması konusunda kadınlara büyük görev düştüğünü kaydeden Tuncel, DÖKH olarak sadece sürecin izleyeni değil, aktif birer militanı, sahiplenicileri olacaklarını vurguladı. Tuncel, AKP Hükümeti'nin, DÖKH üyesi Ceylan Bağrıyanık'ın İmralı görüşme heyetine dahil olmasına dönük engellemeleri için ise "Kadın özgürlüğü ile barışın çok alakası var. Toplumun yarısını kadınlar oluşturuyorsa, bu sürecin kurucuları arasında da yer alacağız. Barış sürecini AKP değil, Kürt halkı ve kadınları belirleyecektir" ifadelerini kullandı. 
HDP'nin parti olarak seçimlere girmenin de çok önemli olduğunu değinen Tuncel, "Biz kadınlar barajları yıkıp geçeceğiz" dedi. "Bizim için en büyük kariyer, erkek egemen zihniyeti yerle bir ettiğimiz de olacak" diyen Sebahat, iki dönemdir parlamentoda olmalarının, parlamentonun dilini, üslubunu da değiştirdiğini ifade ederek konuşmasını noktaladı. 
Yapılan açılış konuşmaları sonrası konferans, basına kapalı olarak siyasal sürecin değerlendirmesiyle devam ediyor.