Bakırköy’de onbinler tecride ve faşizme karşı buluştu

HDP’nin çağrısıyla onbinlerce kişi Bakırköy’de bir araya gelerek, tecridi protesto etti ve açlık grevi eylemleriyle dayanışmada bulundu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki mutlak tecridin kaldırılması talebiyle DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven’in öncülüğünde cezaevlerinde, Hewlêr, Avrupa’da devam eden açlık grevleri, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda “Emek, Barış, Özgürlük” şiarıyla gerçekleşen miting ile selamlandı.

Onbinlerin akın ettiği mitingde, “Faşizmi yıkalım, tecridi kıralım” mesajı verildi. Sabahın erken saatlerinde İncirli Dikilitaş noktasında bir araya gelen halk, ellerinde Leyla Güven ve cezaevlerinde rehin tutulan HDP Milletvekillerinin fotoğrafları ile HDP flamalarıyla miting alanına yürüdü.

Polisin üç arama noktası oluşturduğu alanda, flamaların takıl olduğu demir çubuklara el konuldu. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Milletvekilleri Gülistan Koçyiğit, Oya Ersoy, Hüda Kaya, Züleyha Gülüm, Dilşat Canbaz Kaya, Dilan Dirayet Taşdemir, Musa Piroğlu, Garo Paylan, Zeynel Özen, Ahmet Şık’ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

Kitlenin alana sığmadığı mitingde onbinler hep bir ağızdan “Bijî Serok Apo”, “ Leyla Güven onurumuzdur”, “ Bijî berxwedana Leyla”, “Bijî Berxwedana zindanan”, “Selam selam İmralı’ya bin selam”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “ Diren direne kazanacağız” sloganlarını attı. Kitle, Leyla Güven’in dev posterlerinin yer aldığı miting alanına sığmadı.

TEMELLİ: BARIŞ VE ADALET TECRİDİN KIRILMASIYLA GELECEK!

Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin adına yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan mitingde, alkışlar eşliğinde kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, kitleyi, “Demokrasi, barış ve özgürlük mücadelemiz ve kavgamızın devam ettiği İstanbul Merhaba” diyerek selamladı.

Ülkenin her yerinden adaletsizlik fışkırdığını hatırlatan Temelli, bu adaletsizle karşı bedenini açlığa yatıran Leyla Güven, cezaevleri, Hewlêr, Avrupa’daki grevciler selam gönderdi. Bu ülkeye barış, adalet, demokrasinin ancak İmralı tecridinin kırılmasıyla geleceğini vurgulayan Temelli, bu adaletsizliğe ve zulme karşı geç olmadan ses çıkartmak gerektiğini altını çizdi.

Tecrit kırılana kadar bu mücadeleyi süreceğini kaydeden Temelli, alanda yetkililere şöyle seslendi: “İstenen bir haktır, hukuktur, gasp edilmiş bir hakkın yerine getirilmesidir. Bu sese kulak verin ve tecridi sonlandırın. Aile ve hukukçu görüşü sağlayın. Bu tecrit kırılana kadar bu mücadeleyi büyüterek sürdüreceğiz. Çünkü tecrit Türkiye’ye, kadınlara, emekçilere uygulanıyor. Bu ülkeye demokrasi ve barış gelmesi için bu mücadelede buluşacağız. Çünkü bizim bir sevdamız, bir fikrimiz var. İşte bu sevda, bu fikirdir bizi yan yana getiren. Ortak vatanda demokratik, cumhuriyet, demokratik ulustur, barıştır, özgürlüktür bizim sevdamız. Bu fikirlerle yola çıktık ve HDP’yi kurduk. Herkesi bu mücadeleye davet ettik. Yeter ki barış, demokrasi olsun, bu ülkede insanlar aç yatmasın, yoksulluğa mahkûm olmasın. Bunun adı radikal demokrasidir, barıştır, Türkiye’nin geleceğidir. Selam olsun bu fikrin sahibine, selam olsun İmralı’ya, selam olsun Sayın Öcalan’a.”

‘TEK DERTLERİ SAVAŞ !’

Türkiye’deki sorunların ve Kürt meselesinde çözüm isteniyorsa İmralı tecridin son vermek gerektiğinin altını çizen Temelli, bu meselenin muhatabının ise Öcalan olduğunu vurguladı. Çözüm sürecinde ülkenin barışın mümkün olabileceğine; bir arada yaşanabileceğine tanıklık ettiğini anımsatan Temelli, tüm bu yaşananlar ve Kürt meselesinin çözümü adına atılan o güçlü adıma rağmen iktidarın karanlıklarda çökertme planı hazırladığının ortaya çıktığına işaret etti.

“Tek dertleri savaş, kandan beslenmek” diyen Temelli, “Bu düşmanlığı, zulmü, şiddeti büyüterek iktidarda kalmanın yolunu yöntemini geliştiriyorlar. Buna son vermeliyiz. İşte o nedenden dolayı tecridi sonlandırmalıyız. Leyla Güven’in sesine şimdi ses katmalıyız. Eğer buna son vermezsek bu ülke çok daha büyük acılar yaşayacak, daha büyük krizlere sürüklenecek” uyarısında bulundu.

‘SİZİN BU KARARLARINIZI TANIMIYORUZ !’

Ülkede artık yargı bağımsızlığı olmadığını hatırlatan Temelli, Türkiye’nin insan hakları ihlalinde dünya birincisi olduğuna işaret etti. Bu ülkede hukukun üstünlüğünün devlet tarafından çiğnediğini vurgulayan Temelli, AİHM’in Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği kararı uygulanmamasını ve Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel’e verilen cezaları örnek vererek şöyle konuştu: “ İktidar hukuku yok sayıyor. Uydurma fezlekelerle, yalanlarla arkadaşlarımızı yargılıyorlar. Adalet mahkeme salonlarını terk etmiş. Biz sizin bu kararlarınız tanımıyoruz, tanımayacağız. Onların bir suçu yok, onların bir sevdası var. Ama siz yargıyı talimatlarla yöneterek suç işliyorsunuz. Biz diyoruz ki bu ülkeye adalet geldiğinde bu suçu işleyenleri mutlaka yargının önüne çıkartacağız. Bu adaletsizlik , hüküm sürdükçe barışın yolu tıkalıdır” diye konuştu. Barış talep ettikleri için akademisyenlerin yargılanıp cezalandırdığını anımsatan Temelli,” İşte barışın sesi burada, meydanlarda, sokaklarda...”

‘SURİYE’DEN EFRÎN’DEN ELİNİZİ ÇEKİN’

Savaştan beslenen AKP’nin bugün Suriye’de Efrîn’de, Rojava’da yaptıklarının ortada olduğunu vurgulayan Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye de de çözümsüzlük devam etsin diye Suriye ye yönelik nefret söylemlerine devam ediyorlar. Efrîn’de, Rojava’da de yaptıklarını ne yapmaya çalıştıkları ortada. Biz diyoruz ki, Suriye’nin geleceğini oradaki halkları karar verecek. Orada IŞİD belasından kurtulur, kurtulmaz geleceklerine hep birlikte karar verecekler. Suriye’den, Efrîn’den elinizi çekin diyoruz. Bizlerin mücadelesi Suriye’de barış içindir, Türkiye de demokrasi, toplumsal barış içindir. Bu zulüm sonlansın diye, bu adaletsiz bitsin diyedir. Zulüm ve adaletsizlik her yerde. Her gün 6 işçi yaşamını yitiriyor. Bu sömürü düzeni devam etmemesin diye. Bu düzenden bu saray beslenmesin diye. Şimdi kalkmışlar çevrede duyarlı kentler var edeceklermiş. Bu kenti betonla kaplayıp yaşanmaz hale getirenler sanki 16 yıldır ülkeyi bunlar yönetmiyormuş gibi çevreye duyarlı kentler var edeceklermiş. Kim inanır bunlara.”

‘YERELLERDE HALKIMIZI İKTİDARA TAŞIYACAĞIZ !’

“Kadına yönelik şiddet devam ediyor. Kadın düşmanı iktidar her gün yeni nefret söylemleri üretiyor. Kentlerimizi hayatlarımızı bunların elinden hep birlikte kurtaracağız. Yerellerde halkımızı iktidara taşıyacağız. Sadece kayyumları geri almakla kalmayacağız, yerel demokrasiyi inşa edeceğiz. Yöneten biz üreten biz olacağız. Kayyumları süpürüp atmak yetmez. Bu AKP-MHP bloğunu Türkiye’nin her yerinde yok edeceğiz. Doğa talanına son vermek için mücadele edeceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız. Yerellerde iktidara gelmek demek barışın yolunu açmak demek; tecridi kırmak demek. Sürgündeki tüm yoldaşlarımıza kavuşmak demek, bir başka Türkiye’yi hep birlikte var etmek demek. Bu rejimden bu ülkeyi kurtarmak için 31 Mart çok önemlidir. Her şeyi tekleştiren bu zihniyete karşı tüm farklılıklarımızla birlikte buradayız, varız var olacağız demektir. Mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu mücadele herkesi davet ediyoruz. Halkın hakkını gasp eden ittifak kendi seçmeninin bile hakkını gasp ediyor. İşte buna son vermek için halkla beraber güç birliği oluşturuyoruz. Hangi adımı atmamız gerekiyorsa attık.”

Temelli'nin ardından HDP İstanbul milletvekilleri ve mitinge gelen demokrasi güçlerinin temsilcileri sahneye çıkarak mitinge gelenleri selamladı.

TAŞDEMİR : LEYLA GÜVEN'İN SESİ TÜM DÜNYAYA YAYILDI!

Sahneye çıkan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Kürtçe yaptığı konuşmasında şunları söyledi: "Zindanlardan, Hewlêr'e, Amed'e kadar açlık grevlerinde olanlara selam olsun” diyerek kitleyi selamladı.

Tecride karşı Leyla Güven’in 88 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatan Taşdemir şunları söyledi: “Bu tecrit insanlık suçudur. AKP-MHP bu suça devam ediyor. Leyla Güven ve arkadaşlarının sesi tüm dünyaya yayıldı. Tecrit insanlık suçudur bu suçu devam ettirmeyin. Sayın Öcalan'ın fikirlerinden korkuyorlar. Kürt düşmanlığını bu siyasetle yürütmeye çalışıyorlar. 100 yıl öncesinde olduğu gibi Kürtlerin köle olmasını istiyorlar. Biz görüyoruz ki İşçileri Bakanı Soylu, 'tecrit umurumuzda değil' diyor. Ama bilsin ki kaç yıl önce yine bu sözleri söylüyorlardı. Bu konuşmaların bizim nezdinde hiçbir kıymeti yoktur. Kan ve savaş istiyorlar ama Leyla Güven ve arkadaşları Kürt meselesi çözülsün istiyor. Muhatap bellidir. Muhatap İmralı’da bekliyor. Başka bir yolu yoktur bunun. Bu sesi Kürt kadınları yükseltecektir."

'BU YOL ENGELLENEMEZ '

HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, ise, barışın anahtarının İmralı da olduğunu vurgulayarak, "Leyla Güven'in yolu engellenemez, hakikatin gerçekleşmesi engellenemez. Canlarını, eşitlik, özgürlük, demokrasi için hiç tereddütsüz ortaya koydular. Bundan daha devrimci bir yol yok. Biz bu yolun takipçisi olacağız. Bu yol mutlaka hedefine ulaşacak. Evet yol uzun. Leyla Güvenlerin canına can katmamız lazım" dedi.

GÜVEN: İYİKİ VARSINIZ, YAŞASIN HAKLARIN KARDEŞLİĞİ !

Konuşmaların ardından Leyla Güven, canlı görüntüyle mitinge bağlandı. Yorgun olduğu ve konuşmakta güçlük geçtiği gözlemlenen Güven, “Öncellikle hepinizi Amed zindanlarının direnişiyle selamlıyorum ve yürüttüğümüz mücadelede gösterdiğiniz direnç için hepiniz saygı ve sevgilerimi iletmek istiyorum. İyi ki varsınız; yaşasın hakların kardeşliği” diye konuştu.

Müzik grupların Kürtçe ve Türkçe şarkılar seslendirdiği mitingde mücadeleyi yükseltme sözü verildi.

6 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Miting sonrası slogan atarak miting alanından çıkan Emine Bozkurt, Ömer Aslan, Özkan Yiğit, İdris Bozkurt, Helin Yılmaz, Kübra Altun gözaltına alındı.